Cenevre meselesi bitti…

Kıbrıs’ın Kuzey kesiminde şu anda, “bu işin içine ettik” diyenlerle “tarihi kahramanlık” taslayanlar tam anlamıyla ikiye ayrılmış durumda ve inanılmaz ciddi seviyede belirsizlik var.

-*-*-

Tamam egemen iki eşit devlet dediniz de ne yapacaksınız?

Hiç belli değil!

KKTC nasıl tanınacak?

Kimse bir şey söylemiyor!

-*-*-

Türkiye’de en üstten en alta, muhalefet dahil herkes “Rumları” suçluyor.

Üstelik, inanılmaz maddi hatalar var!

Bir zamanlar Kıbrıs’tan da az değil bu hatalar hani!

Ama tüm açıklamaları kabul ettik, tamamdır, tek suçlu var, Rumlar!

Bizim zerre kadar da suçumuz yok!

-*-*-

Anastasiadis ve O’ndan öncekiler suçludur!

Bir zamanlar Kıbrıs dizisine göre Samson hariç ama ha!

Samson, görevine sadık, maşallah ciddi yakışıklı, bir komutan!

O diziyi yapana da yayınlayana da “Allah belanızı versin” diyeceğim ama komedi yapmışlığınız var, demiyorum!

Bu dizi gerçekten inanılmaz sinir bozucu ya neyse!

-*-*-

Evet, kabul ettik!

Rumlarla anlaşma olmaz!

Biz ayrı ve egemen devletimizi tanıtacağız!

-*-*-

Peki nasıl?

Açıklama yaparak mı?

Sürekli kınama yayınlayarak mı?

Hamasetle mi tanınacağız?

-*-*-

Bir tek plan var mı?

“Bu günden itibaren şu yapılacak” diyerek, bir tek “adım” atılacak mı?

Bir tek adım diyorum!

-*-*-

Üzgünüm ama sadece Kıbrıs sorununda değil, iç konularda da tam bir çökmüşlük ve belirsizlik var.

Devletin gelirleri pandemi nedeniyle çok düştü.

Nasıl para bulunacak?

Maaşlar bu ay ödenecek mi?

Turizm ne olacak?

Üniversiteler ne yapacak?

Narenciye ne olacak?

Süt?

Patates?

Sanatçılar?

Restoranlar?

Hep birlikte batacak mıyız?

-*-*-

Ve ilhak mı gündeme gelecek?

-*-*-

Kimse, hiçbir şey bilmiyor ve kimse de sağlıklı bir yorum, analiz yapamıyor!

Tam bir karmaşa, tam bir belirsizlik!

-*-*-

Girne Hastanesi ihalesi baddos!

Güzelyurt Hastanesi meselesi kapandı!

Ercan ne olacak?

Kıb – Tek özelleşir mi?

Kimse bir şey diyemiyor!

-*-*-

Cumhurbaşkanı hadi görevidir, Anastasiadis’i kınasın da Ersan Saner ne iş?

Ne gereği var ki?

Yapacak hiç başka işi yok mu Sayın Başbakan’ın?

Allah aşkına kardeşim yahu!

Lütfen artık!

-*-*-

Yani en azından Kudret Özersay’ın dile getirdiği restoranların açılış – kapanış saatlerine, müzisyenlerin açık havada müzik yapıp yapmayacaklarına ve Pazar gününün organizesine bir girişin!

Pazar Anneler Günü!

Cumartesi sıkışmasın ahali!

-*-*-

Yok, Anastasiadis’e yanıt verelim!

Yani hiç iş yapamıyoruz, bari bunu yapalım mı diyorsunuz?

Yoksa, yapacak hiçbir şeyiniz kalmadığı için mi sadece hamasetle uğraşıyorsunuz?

-*-*-

Biliyor musunuz; gerçekten toplumun dayanacak gücü kalmadı!

Bu toplum, Türkiye’deki trollere şirin görünme sevdanızdan da bıkmış usanmıştır; geleceğinin belirsizliğinden de!

-*-*-

Ne olur bir şeyler yapın!

Tanıtacaksanız tanıtın!

Planlarınızı açıklayın!

-*-*-

Azerbaycan nerede mesela bir sorun?

Libya demişlerdi!

Pakistan denmişti, ne oldu?

Ve Gambiya!

Ayıptır söylemesi ben en çok Gambiya’yı merak ediyorum!

Ve İngiltere!

Birleşik Krallık KKTC’yi tanıyacak ha!

Lütfen bir soruşturun!

-*-*-

-*-*-

Çözüme giden tek yol KKTC mi?

Bu yola nasıl çıkacaksınız?

Yaya mı?

Otomobille mi?

Yoksa Ay’a gitmeden önce, Türkiye uzaya göndereceği roketi sizin kullanımınıza mı verecek?

Ve önümüzdeki ay maaşları nasıl ödeyeceksiniz?

Roketi satsanız ödeyebilir misiniz?

-*-*-

Türkiye’den çok ucuza elektrik de gelecek mi?

Peki Zeki Müren bizi görecek mi?

Pardon bu soru gereksizdi ama ötekiler çok mu gerekli ki o da ayrı bir mesele!

-*-*-

Şaka bir yana; tamam, Cenevre’ye bombamızı bıraktık, masayı dağıttık!

Peki şimdi?

Planınız var mı?

Yoksa hep hamaset hep hamaset, gittiği yere kadar mı?

Ve son bir soru, vatandaş olarak bilmek hakkımız mı?

Yoksa, büyüklerimiz biliyor yeter mi?

-*-*-

Bu arada belirtmekte fayda görüyorum, bundan dolayı da gurur duymak ya da duymamak gibi bir sorunum yok ama iki adet büyük nenemin isimleri Şomu ve Florenza!

Babadan taraf dedemin ve nenemin neneleri!

Kızımın da adı Florenza…

Türk olmadıklarından eminim de “Osmanlı” olup olmadıklarından emin değilim!

Bu arada belirtmekte fayda görüyorum, 1571’de Osmanlı’nın Kıbrıs adasına gönderdiği göçmenlerle veya insanlarla ilgili olarak ortaya çıkarılan belgelerin hiç birinde, “Türk” kelimesine rastlanmadı…

Sevgili tarihçilerimizde farklı bilgiler varsa ve bizimle paylaşırlarsa, memnun olurum…

-*-*-

Güneyde, siyasette de rastladığımız Kaşulidis veya Attalidis gibi isimler var…

Bu isimlerin, Antalya ve Kaş kökenli Rumlar olduğu konusunda görüşleriniz nedir?

Osmanlı Kıbrıs’ı aldığında, en zengin ettiği kurumun Ortodoks Kilisesi olup olmadığı konusundaki bilgi derecemiz nedir?

-*-*-

Yazıyı özetleyecek olursak; kimseye akıl vermek gibi bir patavatsızlık olmasın, özür dilerim ama “sağlığımız, eğitimimiz, işimiz ve ekmeğimizle ilgilenin”; Malkoçoğlu ya da Battal Gazi işlerini Cüneyt Arkın’a bırakın!

Ayıptır söylemesi ama artistlik yapmayın!

Hükümet olun!