Mamalı, “Yeni Yasalarla Toplumsal ve Bireysel Hürriyetlerimizi Elimizden Almak İstiyorlar” başlıklı yazılı açıklamasında, Teknik Araçlarla İzleme Yasa Tasarısı ile konut hariç her yerde yapılan her türlü görüşme veya konuşmanın her türlü araçla izlenebileceğini, dinlenebileceğini ve kaydının tutulabileceğini; telefon dinlemeleri dışında tasarı ile canlı ortam dinlemeleri bile yapılacağını öne sürdü.

Mamalı, ortada işlenmiş hiçbir suç olmadan sadece varsayımlardan kanaat getirilerek mahkemeden bu yönde izin alınabileceğini belirterek, “Yasanın kapsamı çok geniş tutulmuş olup evrensel düşünce özgürlüğü ilkesini derinden sarsan bir durum yaratacaktır. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle herkes her daim “biri bizi dinliyor, gözetliyor” şeklinde endişe içerisine rahatlıkla girebilecektir” dedi.

Muhbirlik Yasa Tasarısına (Polis Tarafından Kullanılan Muhbirin Ödüllendirilmesi Yasa Tasarısı) değinen Mamalı, bu tasarının, hukuk sistemini derinden yaralayacak özelliklere sahip olduğunu öne sürdü.

Mamalı, tasarıya bakıldığında, içine serpiştirilen maddelerle adil yargılanma ilkelerini ve özellikle savunma haklarını zayıflatacak ve polisi olağanüstü güçlendirecek yeni metotların peşinde koşulduğunun görüldüğünü ileri sürdü.

Mamalı, yasayla birlikte, muhbir tarafından sağlanan bilgi, belge ve emareleri mahkemenin delil olarak kabul etmek zorunda kalacağını, polise ceza hukuk sistemine aykırı ve her türlü suistimale açık bir kanuni güç verileceğini savundu.

Mamalı, “garabet” olarak nitelendirdiği düzenlemeyle insanlara “gelin muhbir olun” size ödül verilecektir” mesajı verildiğini, muhbirin korunmasına ve gizli tutulmasına yönelik hiçbir yasal önlemin tasarıda yer almadığını iddia etti.

Mamalı, “Açıkça görülüyor ki, bizi yönetenler yeni yasalarla toplumsal ve bireysel özgürlüklerimizi gasp edip yok etme peşinde koşmaktadırlar” ifadelerini kullandı.