Maviş yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin içinde bulunduğu tüm olumsuzluklardan ortak çıkış yolunun çözüm ve barış süreci olduğuna vurgu yaptı. 

Petrol ve doğal gaz kaynakları olan bölgelerde çatışma ve sorunların devam ettiği bir dönemde; her iki toplumun çatışmalardan ders çıkararak, Doğu Akdeniz’deki doğal zenginlikleri iki toplumun yararına kullanmanın yolunu araması gerektiğine işaret ederek, çözüm ve barışın önemini vurguladı.

BM Genel Sekreter’inin çağrısıyla Eylül’ün son haftasında New York’ta yapılacak görüşmenin önemine işaret eden Maviş, “Her iki toplumun liderinin yıllarca yapılan müzakereler sonucu elde edilen kazanımlar çerçevesinde art niyet olmadan, gecikmeksizin yeniden diyaloga geçmeleri ve uzlaşılan noktalar üzerinden müzakere sürecinin yeniden başlaması Kıbrıs’ın ortak geleceği açısından önemlidir” dedi. 

Kıbrıs görüşmelerinin 50. yılına girilen yarım asırlık süreçte, her iki toplum liderliğinin farklı zamanlardaki isteksizlikleri nedeniyle bir çözüme ulaşılamadığını söyleyen Maviş, Kıbrıs Rum liderliğinin gücü paylaşmaktaki isteksizliği, Kıbrıs Türk liderliğinin de “ayrılıkçı çizgideki duruşunun” görüşme süreçlerinin uzun bir bölümünü işgal ettiğini savundu.  

Kıbrıs Türk toplumunun çözüm ve birleşme niyetini 2004 referandumunda ortaya koyduğuna işaret eden Maviş, bir yıldan uzun bir süre iki toplumun liderinin bir araya gelmediği ve çözüm sürecinin zaman kaybına uğradığını kaydetti.

Maviş müzakere süreci öncesinde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: 

“Güven Yaratıcı Önlemlerin hayata geçirilmesi ve kurulan ortak komitelerin aktif şekilde çalışmaya başlaması müzakere sürecini olumlu etkileyecektir. 

AB Müktebasatının kuzeyde de uygulanması için hazırlık yapılması Kıbrıs Türk toplumunun Avrupa Birliği ile ekonomik ve siyasi entegrasyonun önünü açacaktır. 

Daha fazla geçiş kapısının açılması, ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirecek, piyasaya olumlu yansıyacaktır.”

Maviş, KTÖS olarak, çözüm çabalarını yoğunlaştırmaya ve iki toplum arasındaki ilişkileri geliştirerek, iki toplumun da yararına, iki toplumlu, iki bölgeli bir Federasyonda Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesine yönelik çabalara odaklanmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.