Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugün, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay Başkanlığı’nda saat 11.00’de toplandı.

Genel Kurul’da ilk olarak Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, İkamet ve Vizeler Tüzüğü ile ilgili söz alarak görüşlerini aktardı.

Özyiğit, tüzükte uzun zaman sonra kapsamlı bir değişiklik yapıldığını belirterek bunu son derece önemli olduğunu söyledi ve bı çalışmayı olumlu değerlendirdi.
Tüzüğün, yüzde yüz kendilerinin arzuladığı gibi olmadığını belirten Özyiğit, bazı alanlarda kimlikle girişin devam edeceğinin görüldüğünü ancak yine de böylesi kapsamlı bir değişiklik yaptıkları için İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ve ekibine teşekkür etti.
Tüzüğe karşı yapılan eleştiriler üzerine Bakanlar Kurulu’nun yayınladığı genelge ile eleştirilerin yumuşatıldığını anlatan Özyiğit, “yani bir tüzük bir genelge ile değişebilir mi?” sorusunu sordu.
Tüzüğün nasıl uygulanacağının merak konusu olduğunu ve bu konuda vatandaşlara gerekli bilgi verilmesi gerektiğine dikkat çeken Özyiğit, ülkeye girişlerde limanlarda gerekli soruların sorulup sorulmayacağının ve bu uygulamanın nasıl olacağının topluma açıklanması gerektiğini kaydetti.
Özyiğit, Vatandaşlık yasasının da bir an önce tamamlanarak Meclise getirilmesi gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da söz alarak İkamet ve Vizeler Tüzüğü hakkındaki bazı noktalara açıklık getirdi.
Ülkede yabancı statüsünde bulunan herkesin genelge ile kayıtlılıktan muaf tutulmadığını belirten Baybars, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tüzükte bulunan kolaylıklara ilave kolaylıklar getirildiğini söyledi.
Ülkede özellikle en büyük sıkıntının 60 yaş üzeri kişilerde olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Baybars, ülkede bilinmeyen statülerde yaşayan kişiler olduğunu gördüklerini ve temelde bunun önüne geçmenin bu tüzükle mümkün olacağını söyledi.

Genel Kurul’da daha sonra Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı söz alarak, basın yardım tüzüğü ile ilgili söz alarak hükümeti bu konuda eleştirdi.
Arıklı basının çeşitli şekillerde siyasiler tarafından kontrol altına alınmaya çalışıldığını iddia etti.
Bazı gazetelerin işi suistimal ettiklerini de belirten Arıklı, özel sektörde toplu sözleşme yapma şartının da anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Bazı gazetelerin hükümeti baskı altına almaya çalıştığını ileri süren Arıklı, “Basını destekleme yoluyla hükümet tarafından bu şekilde para akıtarak destekl verilmesi, kontrollü basının oluşmasına neden olur” dedi.

DB/BRT