DAMN ON CORONA...

Who cares about this bloody virus?
It's a nice weather. You feel drawn to get out. You get ready...
Go for a coffee. Have some juice with it...
You're out with friends. Everything is great. You're going to your mom.
"Mama what's for dinner?"
Your mother has just finished cooking your favorite meal. You're happy.
You give her a huge hug and kiss...
You turn on the TV. News. Corona again.
See the coverage of this unnecessary scare tactics... Who cares about this virus?
You're young. Damn on Corona.
Two weeks go by...
Your throat starts to scratch. A little fever.
You don't see your mom doing too good either. After a few days, you both start having trouble breathing. You both have to go to hospital.
But there is not enough room.
Only room for one person. You are younger. You will be admitted... ... but your mother... didn't...

#STAY HOME!

KAHREDESI CORONA ...

Bu lanet virüsü bu kadar kim umursar ki?
Havalar güzel. Kendini bir an evvel dışarıya atmak için hazırlandın. Bir kahve içeyim dersin, ne olacak! Onunla yanında biraz meyve suyu... Arkadaşlarınla ​​birliktesin.
Her şey harika. Ordanda Annene gidiyorsun.
"Anne akşam yemeğinde ne var?"
Annende ne tesadüf en sevdiğin yemeği pişirmiş... Bunun sevinciyle ona bir öpücük konduruyorsun... Televizyonu açtınız. Haberler. Yine Corona. Bu gereksiz korkutma taktiklerinin kapsamına bakın...
Bu virüsü bu kadar kim takar? Gençsin.
Lanet Corona. İki hafta geçti...
Boğazınız çizilmeye başlıyor. Biraz ateş. Anneninde pek iyi hissetmediğini görüyorsun... Birkaç gün sonra, her ikiniz de nefes darlığı çekmeye başlarsınız.
Ikinizinde hastaneye gitmesi gerekiyor.
Ama yeterli yer yok. Sadece bir kişi için yer var.
Sen daha gençsin. Kabul edileceksin...
ama annen ...

#EVDE KAL!