Kıbrıs sorunu ve enerji konuları için “altın kesit” bulunmaya çalışıldığı, iki konunun “paketleştirilmesi” senaryosu kurulduğu haber verildi.

Fileleftheros manşete çektiği haberinde Türk tavrının sertleşmesi ve Ege’den Doğu Akdeniz’e kadar uzanan gerilim sahnesinin üçüncü tarafları perde gerisinde gerilimi düşürmek için müdahale hazırlığına başlamaya ittiğini öne sürdü.

Edindiği bilgilere dayanarak, yabancı unsurların sıcak bakmakta olduğu Kıbrıs sorunu ile enerji konularının paketleştirilmesi için bir “altın kesit” (orta yol) bulunmaya çalışılacağını belirten gazete “Kıbrıs sorunu ve enerji; iki cephenin de ‘kapanacağı’ ve bu iki baş ağrısından kurtulacakları mantığı ile üçüncü taraflar açısından paketleştirme en iyi senaryodur” ifadesine yer verdi.

Habere göre, üçüncü tarafların ilgilendiği tek şey, enerji programının ilerleyebilmesi için normalleşmedir,  ortaya ne çıkacağı ve bunun  nasıl olacağıyla ilgilenmiyorlar.

Bunun, Türk tavrı nedeniyle  kolay olmayacağını çünkü Türk tarafının, hidrokarbonlarla ilgili ihtilafın enerji programının birlikte yönetilmesi ile ortadan kalkması için özlü diyalog istediğini yazan gazete bundan sonraki adımların üçüncü tarafların niyetlerini de göstereceği görüşünü ortaya koydu.

Gazete BM’nin, Kıbrıs sorununda yeni bir prosedür başlamadan önce, ortaya çıkan bir dizi meseleyi netleştirmek maksadıyla  yavaş yavaş, tarafların görüşlerini not almaya başladığını yazdı,“BM’de, Türkiye’nin tavrı yardımcı bulunmuyor olsa da BM’nin yeni bir müdahalesinin, bazı şartlar altında ve  müdahil tarafların niyetlerinin netleşmesinden sonda olabileceği değerlendiriliyor” ifadesini kullandı.

Habere göre, bunlardan birincisi, müzakere zemini ve çözüm zemini konusunun netleştirilmesidir. BM müdahil tarafların istenilen çözüm şeklinde uzlaşıp uzlaşmadıklarını netleştirecek.  BM, hazırlık aşamasında, müzakere prosedüründeki usulün değişip değişmeyeceğinin de görüşülmesi gerektiği görüşünde. Herkes, prosedürün ilerleyebilmesi için değişiklik yapılması gerektiği görüşünde birleşiyor. Dahası BM’ye göre, görüşmeler “ya anlaşmayla ya da kesin çıkmazla sonuçlanacak” noktasına geldi. Bir diğer husus da tarafların Guterres çerçevesini aynı şekilde mi yorumladığı, tamamını kabul edip etmediğidir. Tarafların,  yeni prosedürün ucu açık olup olmayacağı konusunda da uzlaşması gerekiyor.

Gazete Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastaiadsi’in, sosyal nitelikli yemeğiyle ilgili görüntünün bu hafta netleşmesinin beklendiğini ancak bu yemeğin “risk taşıdığını, tarafların bilinen tezleri nedeniyle sonuç çıkmayabileceğini ve halen ağır olan ortamın daha da ağırlaşabileceğini” yazdı.

Exxon Mobil’in 10’uncu parselde araştırmalar yapmak üzere önümüzdeki günlerde Doğu Akdeniz’e geleceğini, İtalya’nın başka ABD’nin başka olduğu dikkate alındığında Ankara’nın göstereceği tepkinin merakla beklendiğini belirten gazete, “10’uncu parselin uzağında eylemlerde bulunması olasıdır, kendi sondaj gemisini harekete geçirme senaryosu da açıktır” ifadesine yer verdi.

BM’NİN ÖNCELİĞİ  YENİ ÖZEL DANIŞMANINI SEÇMEK

Haftalık Kathimerini “Diplomatik Perde Gerisi Zamanı” başlıklı manşet haberinde, BM Sekreterliği’nin, yeni özel danışmanı seçene ve Doğu Akdeniz’deki durum normale dönene kadar liderler yemeği için acele etmeme kararı aldığını, Washington’un Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Wess Mitchell’i “destek beyan etmek üzere” Güney Kıbrıs’a ve Atina’ya göndereceğini yazdı.

Avrupa düzeyinde, perde gerisinde Türkiye ile mülteciler ve ödenekler konusun görüşüleceği Mart sonundaki Varna konferansı etrafında hareket edildiğini yazan gazete bu çerçevede Rum Yönetimi’nin, çok şey yapıp az konuşmakta kararlı olduğunu belirtti.

Politis Kıbrıslı Türklerin, Rum liderliğinin gerçekte siyasi eşitliği öngören çözümü istemediği düşüncesinde olduğunu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de Kıbrıslı Türklerin ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, “vatanlarını yeniden birleştirmek isteyen Kıbrıslılar gibi değil Türkiye’nin ajanları gibi” diye nitelediği tavrından “hayal kırıklığını” kamuoyundan bile gizlemediğini yazdı.

Hal böyle iken bir yemek ile son bir müzakere turunun başlayacağına inanmanın güç olduğuna işaret eden gazete “adil olmak istiyorsak, gerçek, ortada bir yerdedir” ifadesine yer verdi.

MÜZAKERELERİN YENİDEN BAŞLAMASI ŞARTLARI BELİRSİZ

Haravgi ise “Müzakerelerin Yeniden Başlaması Zor” başlıklı haberinde Amerikalı analist Vincent Moreli’nin ABD Kongresi Araştırma Birimi’ne verdiği Kıbrıs ile ilgili ek raporunda Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması şartlarını belirsiz diye nitelediğini haber verdi.

Gazeteye göre, Moreli ek raporunda Crans Montana sürecinde Türk askeri, garantiler ve güvenlik üzerinde durulmuş olsa bile kimilerinin, ana meselenin iki tarafın gerçekte federal bir yapıyı birlikte yönetip yönetemeyeceği olduğuna inandığını yineledi.

Yönetim başlığında bir anlaşmaya varılırsa, güvenlik, garantiler ve asker konusunun ele alınacağı Kıbrıs ile ilgili yeni bir uluslararası konferansın bu kez başarılı olabileceği görüşlünü ortaya koyan Moreli Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Anastasiadis’in tam olarak neyi müzakere etmek istediği ve bunun ne kadar zaman alabileceği konusunda Anastasiadis’le gayrı resmi görüşme niyetini de hatırlattı.

Gazete Doğu Akdeniz’deki araştırmalar konusunda Türkiye ile Rum yönetimi arasında başlayan anlaşmazlığın, müzakerelerin yeniden başlamasına engel olabileceği görüşünü de belirten Moreli’nin şu ifadelerine yer verdi:

 “Kıbrıslı Rumlar AB’nin ve diğerlerinin desteği ile Türkiye’nin eylemlerine olumsuz tepki gösterdi. Anastasiadis’in geçmişte Türkiye tarafından yapılan benzer eylemleri müzakereleri erteleme gerekçesi olarak kullandığını çoğu kişi hatırlar.  Bu son vukuatın (3’üncü parsel) Anastasiadis’in Aklıncı ile oturup müzakerelerin yeniden başlamasını görüşme davetini etkileyip etkilemeyeceği belli değil.”