Yeni Bakış’tan Deniz Abidin'e konuşan bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, dünyanın kanayan yarası haline gelen mülteci sorunu ile ilgili yasal düzenlemenin ivedi bir şekilde yapılması gerektiğini belirterek, devletin bu yönde ülkeye girenleri geri gönderme veya cezalandırma işleminin insanca bir muamele olmadığını savundular. 

Mülteci Hakları Derneği Proje Koordinatörü Paşa: Yasa korumaya yönelik ilk adım olacak

Mülteci Hakları Derneği Proje Koordinatörü Avukat Faika Deniz Paşa, mülteci haklarıyla ilgili 2015 yılında sundukları yasa değişikliğinin hukuk komitesinde yeniden görüşülmeye başladığını belirterek, kabul edilmesi halinde mülteci korumasına yönelik ilk adım olacağını kaydetti. Paşa, mültecilerin geri-gönderilmemesi ve karşılama koşullarına dair hakları içeren birçok uluslararası sözleşmenin hali hazırda iç hukukumuzun parçası olduğunu dile getirerek, ancak bu sözleşmelerdeki ilgili maddelerin mültecilere uygulanmamakta olduğunu belirtti. Paşa, Muhaceret Yasasına önerilen değişikliklerin de hali hazırda uygulanması gereken uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülükleri içerdiğini kaydetti. Paşa, öngörülen yasa değişikliğinin 1951 Mülteciler Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve İşkenceye Karşı Sözleşme kapsamındaki geri göndermeme ilkesini içerdiğini belirtti. 

Paşa, yasanın refakatsiz çocuklara, yani kanunen ya da örf ve adet gereği kendisinden sorumlu bir yetişkinin refakatinde olmayan çocuklara dair yükümlülükleri de içerdiğini belirtti. Paşa, düzenli yollardan gelerek Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne kayıt olan kişilere politika seviyesinde sağlanan sağlık, eğitim, çalışma ve ikamet etme gibi hakların da değişiklik ile birlikte yasal zemine kavuşacağını belirtti. Paşa, bugün itibarıyla devletin muhaceret kurallarına uygun olmayan şekilde ülkeye giren, hava veya deniz limanlarından geri çevirilen mültecileri geri gönderme ve/veya cezalandırma işleminin bulunduğunu ifade ederek, düzenli yollardan giriş yapıldığında ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne başvurulduğunda, BMMYK’nın verdiği belge ile kişilerin belirli haklardan yararlanmakta olduğunu kaydetti.

KTÖS Genel Sekreteri Elcil: İnsanca muamele yapılmıyor

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise, mülteci olarak ülkeye giriş yapanların gerçek niyetini anlayabilecek bir devlet mekanizmasının olmadığına dikkat çekerek, gelenin mülteci olduğunun bilinmesine rağmen geri gönderildiğini kaydetti. Elcil, bunun doğru bir uygulama olmadığını belirterek, “insanlar sığınmacı mı, savaştan mı kaçtılar, ekonomik sebepten dolayı mı ülkelerini terk ettiler bilmiyoruz. Bunu anlayabilecek bir mekanizma olmadığı gibi bu insanları burada barındıracak tedbir de yoktur” diye konuştu. 

Elcil, Kıbrıs’ın konum olarak göç almaya müsait bir yer olduğunu belirterek, ancak bugün itibarıyla mülteci olarak ülkeye gelen insanlara insanca muamele yapılmadığını kaydetti.

Elcil, AB ve diğer ülkelerde var olan kuralların burada da geçerli olması gerektiğine vurgu yaparak, önlem alınmasının şart olduğunu söyledi. 

“Mülteci ve nüfus kanayan yara”

Şener Elcil, aynı sıkıntının Türkiye’de de olduğunu belirterek, batıdan Türkiye’ye giriş olduğunda siyasi mülteci olarak kabul edildiğini, ancak doğudan gelenlerin mülteci olarak kabul edilmediğini kaydetti.

Elcil, bu çarpık uygulamanın tedbir alınmamasının esas sebebinin bu olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin de bu konuda sınıfta kaldığını belirtti. Şener Elcil, mülteci ve nüfus meselesinin ülkenin kanayan yarası olduğuna dikkat çekerek, nüfusun bilinmediği bir ülkede yaşadığımıza dikkat çekti. Elcil, mülteci konusunun bunun bir parçası olduğunu belirterek, “söz konusu yasa taslağını incelemedim, ancak bu insanlara sahip çıkacak bir uygulamanın geçerli olması gereklidir. Bu insanları geldikleri ülkeye değil Türkiye’ye gönderiyorlar. Çünkü gelenlerin kendi ülkelerine gönderilmesi konusunda bir bütçe ayrılmadı. İnsanlar bir yerden başka bir yere sürülüyor” diye konuştu.

TÜRK-SEN Başkanı Bıçaklı: Mülteci dramı yaşanıyor

TÜRK-SEN Başkanı Aslan Bıçaklı da, dünyada en değerli varlığın insan olduğunu ifade ederek, mülteci konusunun sadece bizim ülkemizde değil birçok ülkenin gündeminde olan bir konu olduğunu kaydetti. Bıçaklı, her ülkenin kendi ülkesinin şartlarına uygun olarak hazırlanan yasaların bizim ülkemizde de olması gerektiğine vurgu yaparak, yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi. 

Bıçaklı, mülteci konusunda bugün yaşananların bir mülteci dramı olduğunu ifade ederek, insanlara sahip çıkmanın en doğrusu olduğunu kaydetti.

Aslan Bıçaklı, ülkenin kendi içyapısına bağlı olarak neler yapılması gerektiği konusunda yasal düzenlemenin gerekli olduğunun altını çizdi. 

“Yasal düzenleme şart”

Bıçaklı, şöyle devam etti, “Herkes birçok konuda kendine göre uygulama yapar. Bunu düzenleyen yasaların olması gerekir. Diğer yasalar bizim ülkemizde ne kadar uygulanıyor da denilebilir. Bu başka bir tartışma konusudur. Yasalar olsa bile uygulanmıyor denilerek başka yasa çıkarılmasın demek doğru olmaz. Yasal düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır ve noktasına kadar uygulanmalıdır. Yasaları uygulamayanların ne olacağına ilişkin madde Anayasamızda vardır. Onlar için işlem başlatıp gereği yapılabilir.” 

KTOEÖS Başkanı Eylem: Siyasal boşluk var

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ise, mülteciler konusundaki yasal düzenlemenin ivedilikle yapılması gerektiğine vurgu yaparak, bu konuda siyasal boşluk olduğunu belirtti. Eylem, sadece mülteci konusunda değil, gece kulüplerinde de aynı şeyin söz konusu olduğunu ifade ederek, insanların mağduriyetinin devam etmekte olduğunu savundu. Eylem, bu konularda bürokrasinin ağır çalıştığına işaret ederek, yasal çalışmaların gerektiği şekilde ağır devlet yapısından dolayı yapılmadığını kaydetti.

“Mülteci konusu gündemi meşgul etmiyor”

Eylem, gece kulüpleri için atılan adımın olumlu olduğunu ifade ederek, mülteci konusunda da bir adımın beklenmekte olduğunu söyledi. Selma Eylem, mülteci konusunun dünyanın gündeminde olan bir konu olduğunu ifade ederek, dünyanın gündemini meşgul eden bir konunun ne yazık ki bizim ülkemizde gündemi meşgul etmediğini belirtti. 

Eylem, bu konunun daha çok sivil toplum örgütlerinin gündeme getirmesiyle gündeme geldiğine dikkat çekerek, hükümetin gündemine bir şekilde gelip de gerekli yasal çalışmanın yapılmasının şart olduğunu söyledi. 

Eylem, birleşik bir Kıbrıs’ta göçmenler sığınma politikası konusunda bir panel düzenlendiğini hatırlatarak, bunu mülteci hakları derneğinin organize ettiğini kaydetti. Selma Eylem, bu konunun aslında devletin gündemine gelmesi gerektiğinin altını çizdi.