Toplum olarak maalesef, karnımızdan konuşmayı çok seviyoruz. Her şeyi kendi içimizden konuşmayı, mücadele edenleri menfaatçi görmeyi, çabalayan herkesi yaralamayı, üretken olanları darbelemeyi meslek edinenler var.

Şunu çok açık bilmemiz gerekir. İnsanlar; sevdiği, gönül verdiği topraklara hizmet ederken, menfaat aramazlar. Yapan iyi bilir.

Hele de maddi manevi belli bir seviyeye gelmişseniz, bu menfaate hiç ihtiyacınız yoktur.

Karpaz’da, altın gibi gençlerimizi görüyorum mücadele ediyorlar, emek vererek bir şeyler üretiyorlar, köyün sorunlarını dile getiriyorlar. Ve bunu, tamamen köylerine olan aşk ile yapıyorlar.

Karşılığı var mı toplumda? İnanın ‘’SIFIR.’’ Yediği darbeler cabası.

Her göz önünde olan ve mücadele eden menfaat gütmez. Bunu artık kabul etmek gerekir. Doğduğu topraklara hizmet aşkı, menfaatin önündedir.

Tabii bunu yıllardır kahvede oturup, sadece eleştiri yapan anlamaz. Ama empati yapan halk, bunu anlasın artık. Özellikle gençler bunu görmelidir.

Doktor olmaz susarız, Okullar açılmaz susarız, Devlet daireleri gelmez susarız, Hemşire gider susarız, İtfaiye olmaz susarız, Ekmek tekneleri yıkılır susarız, işten atılanlar olur susarız, Polise saldırmalar olur susarız, Öğretmen gelmez susarız, İnsanlar yollarda ölür susarız, Hizmet gelmez susarız, Yollar yapılmaz susarız, Banka kapanır susarız. Buna binlerce ekleme yapabilirim.

Neden bu susmalar? Şahsi menfaatimiz için. Ve sıra bize hiç gelmeyecek zannederiz.

Peki, nereye kadar? Sonu yok Arkadaş! Günü birlik menfaatler ile buraya kadar.

İşte, tıkandık kaldık. Yüzlerce işsiz genç, göç eden aileler, düz bir yaşam, istenenin altında eğitim gören çocuklar, ailelerde geçim ve gelecek kaygısı. Böyle gider.

Bunların hepsi, sustuğumuz için oluyor.

Ne zaman ki hayatımıza dokunan bu sorunları, kahvelerin kapanması kadar dert edeceğiz o zaman tren raya girecek.

Kahve kapanınca yapılan ayaklanmaları; Öğretmen, Doktor, Hemşire  olmadığında yapsak, sorun ortadan kalkacak. Dert bile etsek, ilerleme olacak.

Ne zamanki birbirimizin malına, canına zarar vermeden yaşamayı öğreneceğiz, o zaman sorun ortadan kalkacak.

Ne zamanki kendi hayvanı yanındayken gözü başkasının hayvanında, kendi tarlasının içindeyken, gözü başka tarlada olanları bitireceğiz. O zaman her şey yoluna girecek.

Unutmayın! Hayat mücadele ile başlar, mücadele ile de biter.

Onurlu bir dik duruş, belki günü kurtarmaz ama geleceğimizi kurtaracağı kesindir.

Elif gibi, dimdik durduğumuz günlerimiz olsun KARPAZ!

Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.