Havadis Gazetesi’nden Kardelen Göksu’nun haberine göre: Dünyayı tehdit eden Obezite yani aşırı kiloluluk, KKTC insanı için büyük sorun haline geldi. Ülkemizde gün geçtikçe artış gösteren Obezite vücudumuzda birçok hastalığa sebep olabilmektedir. Havadis’e konuşan Diyetisyen Orhan Özdengiz, “En önemli bulunan bulgulardan birinin de yaşların küçüldükçe obez oranlarının yükselmiş olduğu görülmekte” şeklinde konuştu.

“Su tüketimi arttırılmalı”

Orhan Özdengiz, “yaz aylarında mevsim sıcaklarından dolayı su tüketiminin artırılması gerekmektedir. Günde en az 2.5 litre su içilmesini tavsiye ediyoruz. Sıcaklardan dolayı özellikle tansiyon problemi yaşamamak için kızartma ve yağlı yapılan yemeklerden uzak durulmalıdır. Şerbetli, çok şekerli ve katı yağ içeren tatlılar yerine daha çok sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir diyerek devam eden Özdengiz, Besin zehirlenmeleri, halk sağlığını yakından ilgilendiren ve özellikle yaz aylarında artan hastalıklardan biridir. Çoğunlukla hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan besinle ve kişiyle ilgili bazı faktörler hastalığın zaman zaman daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabilmektedir. Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulan potansiyel riskli besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir.  Yaz aylarında özellikle rota virüslerden kaynaklanan bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen ishallerin önlenmesinde el temizliği ile sebze ve meyveleri yemeden önce iyice yıkanması gerekmektedir” dedi.

“Halkımız daha da bilinçlendi”

Özdengiz, “KKTC halkının beslenme anlayışı eski dönemlere göre daha bilinçli olduğu görülmektedir. Teknoloji’nin gelişmesi ve ülkemizdeki sağlık uzmanlarının halkı gerek sosyal medya gerekse yazılı, sözlü ve görsel basından iyi bir şekilde bilgilendirdiğinden dolayı halkımızın daha bilinçli olduğu gözlemlenmektedir” diyerek konuştu.

“Beslenme uzmanı eşliğinde kilo verilmeli”

“İlk olarak obez kişinin beslenme durumu saptanmalı ve hayat şekline göre en uygun beslenme programı hazırlanmalıdır. Bunun tabi ki bir beslenme uzmanı eşliğinde yapılması en uygun ve sağlıklı yöntemdir diyen Özdengiz, düzenli yapılan ana ve ara öğünlerle metabolizma hızlanmaya başlamaktadır. Yani 2 ile 3 saat arası beslenmek metabolizmanızın hızlanmasına ve daha rahat kilo vermenizi sağlamaktadır” dedi.

“Kahvaltı en önemli öğün”

Diyetisyen Orhan Özdengiz, kahvaltı bütün öğünlerin kraliçesidir,  yani bizim için en önemli öğün ve o yüzden kahvaltı asla atlanmamalıdır diyerek, “Kahvaltı, o gün için metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olmaktadır. Kahvaltı yapmayan kişilerin metabolizması tam olarak çalışmadığı için gün içerisinde yediklerini yakamaz hale gelir ve kilo almaya başlamaktadırlar” dedi.

“Yağ içeren besinlerden uzak”

Diyetisyen Özdengiz, “Kızartmalardan, yağlı ve şekerli besinlerden, hamur işlerinden, katkı maddesi içeren besinlerden, katı yağ içeren besinlerden, kolalı ve şekerli içeceklerden, alkolden elinizden geldiği kadar uzak durmanız gerekmektedir. Tabiki bu bahsettiklerimizden herhangi birini haftanın bir veya iki gün tüketmek kişiyi etkilememektedir o yüzden sık tüketiminden kaçınılmalıdır” diyerek “bol bol su tüketmeye özen gösterilmesini. Su içtikçe daha rahat kilo ve yağ vermeye başlanacağını, bu yüzden günde en az 2 -2,5 litre su tüketmeye çalışılmasınıda” ekledi.

“Atıştırmaları hayatınızdan çıkarın”

Atıştırmaları azaltın hatta hayatınızdan çıkarmaya çalışın diyen Özdengiz, “Özellikle akşam geç vakitlerde yapılan atıştırmalarda metabolizma çok yavaşladığından yediğinizi yakamazsınız ve tükettiğiniz her şey yağ olarak depolanabilmektedir” dedi.

“Egzersizle destekleyin”

Egzersiz tadavisi, sağıklı beslenme tadavisine kilo vermede destek olmaktadır diyen Diyetisyen Özdengiz, “Asla egzersiz tek başına çözüm olmamaktadır. Haftada en az 3, en fazla 5 gün yapılacak olan ve en az 40-45 dakika sürecek olan egzersiz obezite tedavisinde destek olmaktadır dedi. Aynı zamanda, “Obezite tedavisinde verilecek olan kilonun fazla olacağından egzersiz yaparak deride sarkmaları engellemede, kas kayıplarını engellemede ve yağ kayıplarının artmasına yardımcı olmaktadır” dedi.

“Hastalık riskini arttırıyor”

Obezite vücudumuzda her türlü hastalığa sebep olabilmektedir diyen Özdengiz, “Bunların başında gelenler kolesterol, hipertansiyon, diyabet, böbrek yetersizliği, felç ve bazı kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini arttırır” diyerek ekledi.

“Her yaştan kişide görülmekte”

Özdengiz, “Günümüzde obezite her yaştan kişide görülmekte ve sıklığı her geçen gün artmaktadır diyerek, özellikle çocukluk dönemdeki obezite ülkemizde sıklığı her geçen gün artmaktadır. Bu hastalığı önlemek ailelerden başlamaktadır. Çocukları sağlıklı yetiştirerek sağlıklı gelecek nesiller yaratmak anne ve babaların elindedir. O yüzden uzmanlar tarafından yapılan sağlık ve beslenme eğitimleri aileler için çok önem taşımaktadır” dedi.

“Gençler tehlikede”

Diyetisyen Özdengiz, özellikle yapılan araştırmalara göre genç obez oranının daha yüksek olduğunu ekleyerek, “Ülkemizdeki duruma bakacak olursak, KKTC Diyabet Derneğinin 2005 ve 2007 yılında KADEM’e yaptırmış olduğu araştırmasında, obez gençlerin oranının %11.3’den %13.8’e, fazla kiloluların %14.8’den %18.1’e çıktığı görülüyor. 12 ile 15 yaş aralığındaki gençlerde 2 yıl içinde obezite %11.3’den %18.1’e yükselmiştir. En önemli bulunan bulgulardan birinin de yaşların küçüldükçe obez oranlarının yükselmiş olduğu görülüyor” dedi.