Yeni Bakış'tan Eniz Orakcıoğlu'nun haberine göre, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Seran Aysal, Yeni Bakış’a ülke altyapısını değerlendirdi. Aysal, ülke altyapıda trafikten, suya  kadar ciddi sıkıntılar yaşandığına işaret ederek, “Alt yapı yatırımlarımızı gerektiği zaman yapmadığımız nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanmaktadır” dedi. 

İMO Başkanı Seran Aysal; “Kaynaklar altyapıya ayrılmıyor”

Trafikteki altyapıda yaşanan sıkıntılara da dikkat çeken Aysal, altyapı ile ilgili hem yol ağı, hem de yol güvenliği açısından ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, “Hükümetler, gerekli kaynakları buralara ayırıp, bu sorunları düzeltme yönünde çaba sarf edilmeyip de sadece Türkiye’den verilecek kaynağa bağlı olarak bir şeyler yapmaya çalışması nedeniyle ciddi sıkıntılar doğmaktadır. Ülkemizde altyapı için kendi kaynaklarımız var, araç seyrüseferlerinden tutun da muayene ücretleri altyapı için kaynaktır. Öncelikli olarak muayene ücretlerinin muayenelerin geliştirilmesi ve ileriye taşınması noktasında kullanılması ve seyrüsefer ücretlerinin de kendi amacına uygun olarak yol ve altyapılarda kullanılması gerekmektedir” dedi.

“Önce üst yapı dünyada ve bilimde yok”

2 hafta öce yağan yağmurlar üzerinden drenaj sistemi en kolay olan Girne’nin durumunu örnek göstererek sözlerine devam eden Aysal, şunları söyledi; “Maalesef ki bugün denizin yamacındaki bir kentte bile suyu boşaltamaz durumdayız. Bunun yanında ülkemizdeki genel politika önce üst yapıyı yaparak, alt yapıları sonradan düzenlemektir. Ama dünyada ve bilimde bu olay tam tersidir, önce altyapıyı yaparsınız ve sonra alt yapıya göre orada yaşayabilecek insan sayısı ve yerin kullanım planlanması bakımından neleri barındıracağı altyapıya göre şekillenir, daha sonra ise üst yapıya yoğunlaşırsınız . Biz ise önce yoğunluğu üst yapıya verdik sonrada altyapının buna yetişmesini bekledik. Böyle bir durum söz konusu olamaz, böyle de olduğu için toprağın drenaj yetisi ortadan kalkmıştır ve toprak drene edememektedir. Zaten doğru düzgün bir yağmur suyu altyapımız yoktur ve buna bağlı olarak da yollardan giden su kapasitesi artarak ilerlemektedir.”

“Sorumlu hükümetlerdir”

Ülkede, dere yataklarına çeşitli müdahaleler olduğunu ve kaçak yapıların ciddi sorunlar yarattığını vurgulayan Aysal, “Bu konuda birçok kez uyarı yapmamıza rağmen hala göz yumulmaktadır. Bu duruma göz yumanlar ise bulundukları pozisyon gereğince bu konularda çalışma yapması, kaçağı ve hatalı yapılaşmayı engellemesi gerekenlerdir. Ülkenin altyapı olarak bu hale gelmesinin sorumlusu ise bugüne kadarki tüm hükümetler ve bunları seçen vatandaşlar olarak bizlerdir. Maalesef ülkemizdeki bireyselci yönetim anlayışı toplum tarafından içselleştirilmiş durumdadır ve hep bireysel kazanımlar ön planda tutularak hareket ediliyor. Siyasiler ise, bu konuda bir proje geliştirip 40-50 yıllık plan yapacağına, bireysel kazanımları ön planda tutmaktadır. Örnek göstermek gerekirse son zamanlarda dağıtılan kırsal kesim arazilerini gösterebiliriz. Kırsal kesim arazileri hiçbir altyapısı olmayan ve boş bir tarlanın içerisindeki alanlardır. Verilip verilmemesi ayrı bir tartışma konusudur ama vatandaşa verilmeden önce tüm altyapıların yapılması gereklidir. Bugün dağıtılan kırsal kesim arazilerine ev yapıp hala yolu, suyu, elektriği olmayan mağdur insanlar da vardır. Kısacası zorlamamız gereken toplumsal menfaat ve toplumsal yarar odaklı hizmet anlayışı olmalıdır, bireyselliğe indirgediğiniz sürece Kıbrıs Türkü kaybetmeye mahkûmdur” dedi.

“Niyet yoktur”

Aysal, sözlerine şu şekilde devam etti; “Her selden sonra genel bir toplantı yapılıyor ama diğer sele kadar herhangi bir çözüm aranmıyor. Kısacası selden sele bu sorunu çözüyoruz mesajı veriliyor, daha sonra yağmur yağmadığı için selde mağdur olanlarda dahil herkes o seli unutuyor, bir sonraki sele kadar ortam da yatışıyor. Biz ise 2014 yılında yine bir sel olayından sonra, İnşaat Mühendisleri Odası Su Yönetimi Komitesi olarak bir proje geliştirdik. Bu proje Lefkoşa’nın tüm havzasını kapsamakta ve ne yapılması gerektiği adım adım yer almaktaydı. O dönemin Başbakanı Özkan Yorgancıolu ve Müsteşarı Alpay Afşaroğlu bu projeye sahip çıkmıştı ve biz projeyi ileriye götürdüp, hatta sonrasında altyapı sıkıntılarından dolayı her yağmurda su baskınına uğrayan sanayi bölgesini ihale dosyası noktasında  projelendirmiştik. Ama proje ihaleye çıkılabilir bir şekilde hala başbakanlıkta beklemektedir. Bu projenin başlayabilmesi için ise tek yapılması gereken bütçeye konulup ihaleye çıkmasıdır. Ama günün sonunda hala bu projenin bütçeye konulmadığını görüyoruz, çünkü bu anlamda niyet yoktur. Kısacası proje var, ama niyet ve irade yoktur.”

“Çözmezsek, daha kötü noktaya gideceğiz”

7 Ocak’taki gerçekleşecek seçime de değinen Aysal, “ümit ederim ki vatandaşımız bu sefer vizyon sahibi ortaya plan koyacak yöneticiler seçer. Aksi takdirde bireysel bir şekilde devam eden yönetim anlayışı ile bugünkünden çok daha kötü noktalara gideceğiz. Senede bir kez yoğun yağışlar sonrasında konuştuğumuz altyapı sorununu ise, her yağmur düştüğünde konuşmaya başlayacağız. Trafik yükü arttığı, kentlerimizi planlamadığımız ve  bütünü doğru yönetemediğimiz sürece, gideceğimiz nokta çok daha kötüdür ve sıkışıp kalmak an meselesidir. Biz kendimiz bunları yapabilecek kapasiteye ve insan kaynağına da sahibiz. Kısacası dışardan birilerinin gelip de bu sorunları çözmesini bekleyeceğimiz bir durum da ortada yoktur” diye konuştu.

KTMMOB Başkanı Ahmet Hüdaoğlu “Kriz çözülebilir”

Kıbrıs Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı ve CTP Milletvekili Adayı Ahmet Hüdaoğlu ise altyapı sorunlarının 2 boyutu olduğuna işaret ederek, “Birinci boyut teknik boyuttur ve bir diğeri ise bu konuyu siyaset ile bağdaştırıp yapmak zorunda olduğumuzu ilan etmektir. Bu durumda artık yola çıkılması gerektiğini düşünmekteyim. Altyapı sorunlarında şu anda ne yapılması bilinen bir konudur ama mesele talep etmektedir. Altyapı sorunlarının çözümü noktasında bir kriz olduğu doğrudur ve bu kriz çözülebilecek bir krizdir. Bu noktada da hep birlikte yola çıkıp, altyapıya kaynak ayrılması gerekmektedir” dedi.