Suna ERDEN 

Her gün onlarca can taşıyan ambulanslarla ilgili bir yasa olmadığı gibi ambulansta yaşanacak kaza sonucu zarar gören sağlık personelinin ise tazminat veya risk ödeneği gibi herhangi bir yasal hakkı bulunmuyor 

Çalışma yaşamında birçok iş alanı büyük riskler taşırken, riskli işlerde çalışanlar olası bir kaza veya iş kaynaklı hastalıklar karşısında ödenek alabiliyor. KKTC’de risk ödeneği bazı iş alanlarında uygulanırken, her gün yüzlerce hastayla uğraşan, olay yerlerine en erken zamanda gidip hasta veya yaralı taşımakla yükümlü olan, iş esnasında hastalık kapma riski ile karşı karşıya kalan sağlık çalışanlarının böyle bir hakkı bulunmuyor. Ayrıca can taşıyan, hayat kurtaran ambulanslarla ilgili her hangi bir yasa olmadığı belirtilirken, ambulansın kaza yapması ve sağlık personelinin zarara uğraması durumunda ise bu durum iş kazası sayılmıyor, tazminat hakkı da doğmuyor. Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı Ali Özgöçmen, 112 Hızır Servis ile ilgili bir yasa olmadığını, ambulansın kaza yapması durumunda, sağlık personelinin ölümü veya sakat kalması halinde iş kazası tazminatı da alamadığını ifade etti. Star Kıbrıs’a konuşan Özgöçmen, sağlık çalışanlarının risk altında olduğunu, bazı hemşirelerin hastalık kaptığını ifade ederek, sağlık çalışanlarının sorunlarını anlattı. 

"HER TÜRLÜ RİSKE AÇIK" 

Özgöçmen, sağlık çalışanlarının büyük risk altında görev yaptığını ancak daha az riskli işlerde çalışıp, risk ödeneği alanlar olmasına rağmen, sağlık çalışanlarının bundan mahrum olduğunu dile getirdi. Sağlık çalışanlarının, bulaşıcı hastalık kapma, acil servislerde delici ve kesici aletlerden dolayı yaralanmalar, hasta yakınlarının saldırıları gibi nedenlerden dolayı tehlike altında olduklarını kaydeden Özgöçmen, göğüs hastalıkları servisinde çalışan bir hemşirenin tüberküloz kaptığını, bir başka hemşirenin de yine bir hastadan mikrop kapıp serviste tedavi olmak zorunda kaldığını ifade etti. 

"TEHLİKEYİ TEĞET GEÇTİ"

Girne Akçiçek Hastanesi’nde geçtiğimiz Çarşamba günü yaşanan olayı hatırlatan Özgöçmen, “Bir hemşire görevi başında saldırıya uğradı. Hasta yakını, kan alma esnasında enjektörü yakınının kolundan çekip aldı ve hemşirenin eline sapladı. Eğer söz konusu hasta AIDS veya başka bir bulaşıcı hastalığı olan biri olsaydı hemşire büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmış hatta mikrobu almış olacaktı. Şansı vardı ki kanı alınan hasta 4 buçuk yaşında ve bulaşıcı hastalığı olmayan bir çocuktu” şeklinde konuştu. Böylesi tehlikeli şartlar altında iş yapan sağlık çalışanlarının risk ödeneğinin olmamasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Özgöçmen, iki hafta önce Maliye Bakanlığı’na gittiklerini, risk ödeneği konusunda taleplerini ilettiklerini ancak olumlu bir yaklaşım olmadığını dile getirdi. Sağlık Çalışanları Yasası’nda uygun görüldüğü halde risk ödeneği uygulamasının hayata geçirilebileceğine dair madde olduğunu kaydeden Özgöçmen, ancak yasada bu uygulamanın hükümetlerin ukdesine bırakıldığını ifade etti. 

"CAN TAŞIYANLARIN CANI EMNİYETTE DEĞİL"

Hem hastane içerisinde de hem de hastane dışında çalışan sağlık ekiplerinin her zaman risk altında olduğunu ifade eden Özgöçmen, en fazla risk altında olan biriminde ambulanslar olduğunu dile getirdi. Özgöçmen, 112 Hızır Servis’in bir günde onlarca kez ihbarlara gittiğini, ambulansların her yolculuğunun risk taşıdığını belirterek, “Ambulanslar hayat kurtarıyor. Görevleri olay mahallerine en hızlı bir şekilde gidip hastayı almaktır. Görevleri esnasında her türlü riske açıktırlar. Ancak ülkemizde 112 Hızır Servis ile ilgili bir yasa yoktur. Ambulansın kaza yapması durumunda içindeki sağlık personelinin ölümü veya sakat kalması halinde iş kazası tazminatı da bulunmamaktadır” açıklamasında bulundu. Özgöçmen şunları ifade etti: “Ambulanslarda iki hemşire ile çıkılması gerekirken bir hemşire ile çıkılıyor. Hem hasta hem de çalışanın güvenliği riske giriyor. Öte yandan halen 112 Hızır Servis’in hangi kuruma bağlı olduğu da belli değildir. Bu nedenlerden dolayı Hızır Servis ile ilgili yasal çalışma yapılması şarttır.” 

"SORUNLAR DAĞ GİBİ"

Sendika başkanı Özgöçmen, sağlık çalışanlarının diğer sorunlarına da değindi. Ülkedeki tüm devlet hastaneleri ve sağlık merkezlerinde hemşire sayısında çok ciddi oranda bir eksiklik olduğunu kaydeden Özgöçmen, personel eksikliği nedeni ile sorunların her geçen gün büyüdüğünü söyledi. Hemşirelerin vardiyaları sürdürmek için ek mesai yapmak zorunda kaldığını ifade eden Özgöçmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkes tükenmiş durumdadır. En kısa sürede yeni bir münhal açılmalıdır. Maliye Bakanlığı ile bu konuyu da görüştük ancak halen daha bir gelişme olmadı. Diğer taraftan etkin ve verimli istihdam için yüksek hemşire kadrolarının da artırılarak yeni bir münhalin yapılması elzemdir. Ayrıca, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nda ön görülmesine rağmen halen daha sınav tüzüğü yapılmamıştır. Bu tüzüğün de acilen ele alınması şart haline gelmiştir.”