Halkın Partisi, kısa süre önce KKTC’de daimi ikameti olmaksızın turist olarak bulunan bir şahsın Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaş yapılmasını bu sabah Yüksek İdare Mahkemesi’ne taşıyarak dava açtı. Konuyla ilgili olarak bu sabah HP Genel Sekreteri Tolga Atakan, avukat Uğur Çulhaoğlu ve avukat Ayşegül Baybars ile mahkemeye gelen Özersay burada yaptığı açıklamada “sadece bu vatandaşlık kararı değil hukuka aykırı olan tüm vatandaşlık kararlarını sorgulamakta kararlıyız. Öte yandan hesap sormak için hükümet olmayı beklemeye gerek yoktur. Biz bu hukuksuzlukların ve keyfi kararların peşini bırakmayacağız, hükümete gelince bakarız da demiyoruz bugünden yargı yoluna gidiyoruz. Çünkü maalesef başka alanlarda olduğu gibi özellikle vatandaşlık konusunda da UBP-DP hükümeti devletin itibarını yerle bir etmiştir. Bakanlar Kurulu’na yasada verilen yetki, gerekçesiz ve keyfi karar alabilecekleri anlamına gelmemektedir. Buna müsaade edecek değiliz” ifadelerini kullandı.

“YILLARDIR BURADA YAŞAYAN İNSANLAR DURURKEN BU TAM BİR ADALETSİZLİK”

Özersay tarafından yapılan açıklamada “yıllardır bu topraklarda yaşayan, çocukları burada doğan ve çocukları üniversite çağına gelmiş olan insanların başvuruları dururken ahbap, tanıdık ve oy getirebilecek kesimlerin tercih edilmesi gibi keyfi kararlar kabul edilebilir değildir. Bu gerekçesi olmayan veya varsa bile muhtemelen uydurulacak ve gerçeği yansıtmayacak olan bir idari işlemdir. İlgili yasada istisnai olması gereken bir vatandaşlık verme türünün hükümet tarafından olağan bir şey haline dönüştürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu vatandaşlık kararında ve buna benzer diğer kararlarda hangi gerekçeye dayalı olarak bu kişilerin “vatandaş yapılmaları zorunlu görülmüştür”? Asıl sorulması gereken soru budur. Ortada böyle bir zorunluluğun olması son derece istisnai bir durumdur. Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Toplum vicdanını zedeleyen bu kararlara karşı hükümet olmayı beklemeden şimdiden mücadele edeceğiz. Girne emirnamesi örneğinde yargı yoluyla mücadele ettiğimiz ve toplum olarak kazandığımız gibi, SİT alanının bir özel şahsa verilmesi örneğinde yargı yoluyla mücadele ettiğimiz ve toplum olarak kazandığımız gibi” ifadelerine yer verildi.

“DİĞER VATANDAŞLIK KARARLARINA DAİR YANIT BEKLİYORUZ, GEREĞİNİ YAPACAĞIZ”

Açıklamasında ayrıca UBP-DP hükümetinin göreve geldiği günden bugüne verdiği tüm vatandaşlık kararlarıyla ilgili olarak iki hafta önce bir resmi girişim yaptıklarını ve bilgi edinme yasasındaki haktan yararlanarak hükümete resmi olarak sorular sorduklarını da vurgulayan Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümetin göreve gelişi ertesinde aldığı tüm vatandaşlık kararlarının türünü ve detaylarını 15 gün önce bilgi edinme başvurusu altında sormuştuk. Yasal süre içerisinde cevap verdiklerinde alınan vatandaşlık kararlarından keyfi ve hukuka aykırı olduğunu düşündüklerimizi de, daha önce duyurduğumuz gibi yargıya taşıyacağız. Hesap sormak için hükümete gelmeyi beklemeye gerek yoktur”.