Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay UBP’li vekillerin hükümetin Serdar Denktaş’ın oğluna arazi verdiği yönündeki iddialarına Meclis kürsüsünden belgelerle yanıt verdi ve bu iddiaların temelsiz olduğunu söyledi.

Özersay “Bu hükümet sayın Denktaş’ın oğluna veya akrabasına Metehan bölgesinde iddia edildiği gibi herhangi bir arazi vermemiştir, Bakanlar Kurulunda böyle bir onay verilmemiştir. Hatta iddia edilen arazilerden biri, benzin istasyonu yapılması için bizzat UBP Hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu kararıyla verilmiştir. Yani UBP vekilleri kendi döneminde yapılan işlemler ile Bakanlar Kurulu kararlarını, sanki bu hükümet yapmış gibi sunmaya ve kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Bu popülizmdir, karalamaya çalışmaktır. Siyasetin niteliği açısından üzüntü vericidir” dedi. Dipkarpaz’da hükümetin turizm tesisine arazi onayını da detayı ile anlatan Özersay, bu yerin de 2013 yılında UBP hükümeti tarafından verildiğini ve o Bakanlar Kurulu kararı altında bugün UBP’nin başında bulunan Ersin Tatar’ın da imzası olduğunu vurguladı. Özersay “şimdi sayın Çaluda soracak, sorgulayacaksa önce kendi partisini ve kendi partisinin bu icraatlarını sorgulamalıdır. UBP’nin yaptığı bir işlemi yok sayıp, sanki hiç yokmuş gibi yapıp bu hükümet yapmış gibi göstermeye çalışmak kamuoyunu yanıltmaktır ve adaletle bağdaşmaz” ifadelerini kullandı.

DİPKARPAZ’DA İDDİA ETTİKLERİ YERİ UBP HÜKÜMETİ VERDİ, ALTINDA ERSİN TATAR’IN İMZASI VAR”

Özersay, Tatar’ın, kendisine soru yönelttiğini, salonda olmasa da hepsini i dinleyerek not aldığını belirtti. Kudret Özersay, İçişleri Bakanlığı görüşmelerde adının geçtiğini kaydederek, “Partimin adı verildi diyemeyeceğim çünkü partimin adını söylemekten aciz haller vardı. Buna üzüldüm. Bu parti Halkın Partisi’dir, Halk Partisi değil. Bir milletvekili bunu bile öğrenemediyse bir zahmet biraz açıp okusun, gözünü açsın…” dedi. Dipkarpaz’daki arazi konusunda detaylı bir açıklama yapan Özersay, “Bu arazi ilk olarak UBP hükümeti Bakanlar Kurulu kararıyla verildi. Bunu doğru bulan bir partinin mensubusunuz. Dipkarpaz’daki araziyle ilgili kararın altına imza atanlar arasında, ki bence yanlış bir karar değil, UBP Genel Başkanınız Tatar da var. Olguları alt alta doğru koyalım. Adımları doğru değerlendirelim, adil olalım. Bu hükümet bu konuyla ilgili doğru bir şey yaptı. Bizi bir ön yargıyla eleştirmeye çalışıyorsunuz. Samimi ve gerçekçi olalım” dedi.

METEHAN ÇEMBERİNDEKİ EYLEMİMİZ O ARAZİNİN VERİLMESİNİ ÖNLEDİ

Tatar’ın popülizm yaptığını söyleyen Özersay, “muhalefetteyken askeri statüdeki bir arazini bu statüden çıkarılmasını doğru bulmadık, Metehan çemberinde bunu protesto ederek tepkimizi koyduk ve bu arazi verilmedi, Halkın Partisi’nin ve diğer aktörlerin gösterdiği tepki o arazinin verilmesini önlemiştir. Bugün de aynı düşüncedeyiz ve askeri bölge statüsüne geri döndü. Yani bu arazinin verilmesini önledik. Sayın Denktaş’ın koalisyon ortağı olması bunu değiştirmez” şeklinde konuştu.

ARAZİ TALEBİ OLDU AMA ONAYLAMADIK

Özersay, “Bakanlar Kurulu, bu hükümet Sayın Denktaş’ın oğluna bir başka arazi vermedi. Böyle bir kararı onaylamadı. Üniversite kampüsü yapmak için böyle bir talep olabilir, oldu ama Bakanlar Kurulu böyle karar almadı. Denktaş’ın akrabası var ve ona da arazi verildi iddiası. Ben gazetede yayınlanan iddiayı cevapladım ama bazıları beğenmeyince görmez. Gazetede bir isim vardı. Denktaş’ın akrabası mı değil mi bilmem. Bu kişiye hükümet tarafından Metehan bölgesinde benzin istasyonu için arazi verildi iddiası vardı. Üşenmedim baktım. Öyle bir bakanlar kurulu kararı buldum ama bir önceki hükümet döneminde alınmış. UBP’nin hükümette olduğu dönemde alınan bir karar yani” dedi.

“SORUN ŞEFFAF MEKANİZMA EKSİKLİĞİ SORUNUDUR”

Hazine mallarının kiralanmasının 2016 ihale yasası altında şeffaf şekilde yapılmasını istediklerini ve bu nedenle de bir düzenleme hazırladıklarını vurgulayan Özersay ana muhalefet partisi UBP’ye çağrı yaparak “biz bunu gündeme getirdiğimizde sizin de açık desteğinizi isteyeceğim ve bekleyeceğim” dedi. Özersay “Mesele mekanizma ve sistem meselesi” diyen Özersay şunları söyledi: “Yenişehir’de yurt yapılması düşüncesiyle rezerv ayrılan bir araziyle ilgili bir tartışma oldu. Bu tartışma hükümet ilk kurulduğunda başladı. Maliye Bakanlığı’nın hazine mallarının kiralanmasına ilişkin yasa tahtında kiraladığı bir arazi söz konusuydu ama UBP’nin hükümette olduğu dönemde. Bu hükümet döneminde değil. Bu meseleyi biz de konuştuk bilgimize geldiğinde. Savcılıkla da konuştuk. Bu yatırımı yapmayı planladığını söyleyen kişi Rauf Denktaş, ‘yurt yatırımını yapmaktan vazgeçtim’ dedi. Bu hükümet, 74 öncesi mal sahipleri ile anlaşıp Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden sözleşme veya rezerv olarak, kendi üzerinde, kullanımında olan bir araziyi 74 öncesi sahiplerinden satın almasıyla ilgili hiçbir şey onaylamadı. Kabineye böyle bir şey gelmedi. Denktaş bugün çıktı ve dedi ki UBP döneminde memleketin yararına olduğu için bir Acapulco Yasası diye bir yasa yapıldı ve bu şekilde mekanizma oluştu. Bu kapsamda bir adım atıldı. Bunu biliyorum. Hükümet bunu oturur değerlendirir ama hükümet bunu onaylamadı. Biz neyi onayladık Sayın Denktaş’ın oğluyla ilgili? Hükümet olarak hali hazırda bir yatırım varsa ve geliştirilecekse sözleşmeleri uzatma yönünde bir prensip kararı aldık. Sözleşme geldiğinde Ahmet’tir, Mehmet’tir, Rauf’tur bakmadan süre uzattık. Lefkoşa Surlariçi’nde bir üniversite açıldı. Orada rektörlük binası ve derslikleri var. Yine bizden önceki hükmet döneminde kiralanmış bir yer. Siz böyle bir yatırımı doğru buldunuz. Hükümetteyken bu kiralandı. Üniversite rektörlük binasının kira sözleşmesi uzattık. İskele’de Bafra’da da benzeri yerlerin sözleşmelerle ilgili de aynı kararı aldık.”

BAŞSAVCILIKTAN KİRALAMALAR KONUSUNDA GÖRÜŞ ALDIK

Başsavcılıktan kiralar konusunda görüş aldıklarını dile getiren Özersay, “Kiralama ihale kanunun kapsamında girer ama kiralamanın ihale kanunu kapsamında nasıl yapılacağı düzenlenmiş değil. Başsavcılık, kiralamaları da şeffaf ve daha adil olması için İhale Yasası çerçevesinde bir ilave düzenleme çalıştık. Devletin arazilerinin kiralanmasında da ihale yöntemi uygulansın diye. Bu taslak önümüzdeki günlerde tüzük mü yasa olarak mı gelir bilmem. Her aşamasında desteğinizi beklerim” dedi. Özersay, “Çıkış yolu bu tür kiralamaların şeffaf şekilde yapılmasıdır. Doğru olan budur. Maliye Bakanlığı eliyle, Emlak Malzeme Dairesi’nin takdiriyle bunun yapılmasını ben doğru bulmuyorum. Eğer yanlış ve istismara açık olduğunu görüyorsak bizim görevimiz bunu değiştirmektir. Bunu değiştirmek görevimiz. Bunu değiştirmek için adım atalım” dedi.

ÇALUDA DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASINI KİŞİSEL ALDI

Dokunulmazlık konusunda da konuşan Özersay, “Öyle anlıyorum ve endişeleniyorum ki Sayın Çaluda, dokunulmazlığı kişisel olarak algılıyor. Bunu kişiselleştirdiğinizi görünce üzülüyorum. Şu an suçsuzunuz. İspat edilene kadar suçsuzsunuz. Bizim sizi yargılama yetkimiz ve iddiamız yok. Savcılıktan gelen iddianın önünün kapatılmasını istemedik…Yarın başka isimlerle ilgili de dokunulmazlık talepleri geldiğinde bizz partisine bakmaksızın hepsinde dokunulmazlığın kaldırılması yönünde bir druş sergileyeceğiz, o yönde oy kullanacağız. Çaluda’nın dokunulmazlığının kaldırılmasını biz değil Savcılık talep etti çünkü bir suç unsuru olduğunu düşünüyor. Savcılık yanılıyorsa konu mahkemeden döner zaten, yok eğer Savcılık haklıysa da mahkum olur, olay da süreç de bundan ibarettir” şeklinde konuştu.