Kudret Özersay ve Hüseyin Özgürgün isimlerini “yan yana” kullanmak zor...

Çünkü, yakın siyasi geçmişimizde bu ikili arasında ciddi negatif elektriklenme yaşanmıştır...

O haklıydı, bu haklıydı, negatif atmosferin sebebi şuydu; sonuçları da kötü olduydu meselelerini lütfen geçelim...

-*-*-

Önce Özersay’dan söz edelim...

Özersay’ın bir açıklamasından...

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, tüm vekilleriyle yaz aylarında da tatil yapmaksızın Meclis çalışmalarını sürdürmeye hazır olduklarını ve bunu hükümet yetkilileriyle de paylaştıklarını açıkladı.

Peki hükümet ne yaptı?

Hükümet dün yine nisabı sağlayamadı!

Nisap sağlansaydı, bugün hepsi tatile başlayacak ve başkanlık yarışını rahatça sürdüreceklerdi!

-*-*-

Ne yazık ki hükümetin derdi Meclis’in çalışması veya ülkenin “geleceği” değilmiş gibi duruyor!

Meclis “yasa tasarısı” ile dolu!

Bekliyor!

Eczacılarla ilgili yasa bekliyor...

Belediyelerle ilgili yasa da bekliyor...

-*-*-

Kudret Özersay’ın bu konuda “popülist” davranmadığından eminim...

Kudret hocaya göre “... yasalar komitelerde hızlıca sonuçlandırıldığı takdirde yaz aylarında da ister olağanüstü toplantı çağrısı isterse başka bir usul ile çağrı yapılsın Meclis Genel Kurulu toplanabilir ve biz Halkın Partisi olarak buna varız, çalışmaya hazırız”...

-*-*-

Bu mudur önemli olan yoksa UBP genel başkanlığı mı?

-*-*-

Elbette UBP genel başkanlığı da çok önemli ama artık ortalık siyaseten feci kokmuş ve de ülke iflasın ötesinde batmış durumda!

-*-*-

Meclis’te bekleyecek olan yasalar bir yana; ülke, her açıdan tarihinin en kötü günlerini geçiriyor...

Ve eğer çok kısa sürede erken seçim yapılmazsa, HP Milletvekili Tolga Atakan’ın uyarısı çok önemlidir; 2022’nin ilk altı ayı, “seçim yasakları” nedeniyle “boşa” geçecek!

-*-*-

Geçmişi tartışmaktan uzaklaşmak lazım...

Geçmişte bir çok siyasi partinin çeşitli koalisyon formülleri ile ilgili uzlaşmazlığının şu anda tartışılıyor olması, abesle iştigaldir...

-*-*-

Ve eski başbakan - UBP eski genel başkanı Hüseyin Özgürgün’ün dediği gibi; UBP derhal kurultayını yapmalı ve erken genel seçim “daha erkene” alınmalı...

Çünkü, Meclis’in çalışma zorunluluğu bir yana; UBP’nin 2022’yi “genel başkanlık hevesine harcaması”, bu ülkenin kaldırabileceği bir felaket değildir...

-*-*-

Kısacası zaman eskiyi konuşma zamanı değildir.

Kavga zamanı değildir.

İş yapma ve ülkeyi “eğer mümkünse” ayağa kaldırma zamanıdır.

En azından “hiç bir işe yaramadınız” eleştirisinden kurtulmaktır!