Koronavirüs vakalarının artması ile birlikte tekrardan sınır kapılarının kapanması ve ülkeye girişlerin yeniden karantina koşullarına uygun olarak başlamasıyla birlikte, ülkemize yat turizmi ile gelen kişiler teknelerinde tutsak kaldı. 15 gündür karadan kumanya yardımıyla, karaya ayak basmadan yaşayan yat turizmcileri büyük zorluklar yaşıyor ve seslerinin duyulmasını istiyor. Ülkemize gelen tekneler günlerdir limanda bekletiliyor ve gümrük işlemleri yapılamıyor. Bu kişilerden aynı zamanda işlemlerinin yapılmamasına rağmen para da alınıyor.  Mevcut yaşanan pandemi süreci ve işlemlerde meyana gelen aksaklıklar çeşitli zorlukları da beraberinde getirmekte ve ülke turizmine büyük bir darbe de deniz turizmi alanında tamiri mümkün olmayan dezavantajları da beraberinde getiriyor.

Deniz Turizminde yaşanan sıkıntıları kaleme alan Efe Karahan Şahin’in yazısı şu şekilde:


Ülkemizde deniz turizminin son yıllarda en çok gelişmekte olan dallarından bir tanesi kuşkusuz yat turizmidir.  Girne’de ulusararası standartlarda yeni bir marinanın hizmete girmesi, mevcut marinaların artan rekabet ortamına ayak uydurmaya çalışmaları, adadaki yatlar ve yurt dışından ziyaret için gelen yatlar için avantaj olmuştur.
Yat turizminin doğası gereği yatçılara sunulan hizmetlerin ve marinaların kalitesi en üst düzeyde olmak zorundadır.  Yurt dışından gelen bir yatın ülkeye giriş işlemleri ile başlayan ve yatın ülkeden ayrılacağı ana kadar devam eden süreç kesintisiz hizmet ve titizlik gerektirir.
Gelen yatın yakıt ikmalinden kumanya tedarikine, yattaki misafirin gezme, ziyaret, aktivite organizasyonlarından, mürettebatın ihtiyaçlarına kadar geniş yelpazeli talep bombardımanı aslında yatçıya sunulan hizmetlerdir. Tüm bu taleplerin en hızlı ve problemsiz şekilde karşılanabilmesi, organizasyonların aksamaması, yatçıların adada kaldıkları süre boyunca keyifli ve problemsiz zaman geçirebilmesi, yatların emniyetli ve konforlu bir marinada bağlanabilmesi, yatçıların memnuniyetinin ve adayı ileride tekrar tercih etmelerinin anahtarıdır.
Deniz turizminin yatçılık alanında marinalar ve agentalar her ne kadar en ön plandaki servis sağlayıcı baş aktörler gibi algılansalar da, aslında yabancı yatlara verilen hizmetlerde devletin 4 önemli birimi de en az marina ve agentalar kadar ön planda kalite ve memnuniyeti belirleyici noktadadırlar.
Örneğin, yurt dışından gelen bir yata, KKTC karasularındaki tatiline başlamadan önce yapılan ilk işlem yatın ve yattakilerin KKTC Deniz Hudut giriş işlemlerinin yapılmasıdır. Yani yatın ve yatçıların adaya resmi girişinin yapılmasıdır.  
Pandemi sürecinin hayatımızın her alanında etkili olduğu bu günlerde alınan tedbirler uyarınca şuan adaya gelen tüm yatlar KKTC Deniz Hudut Giriş İşlemlerini sadece Girne Turizm Limanından yapabilmektedirler. Yani adaya ulaşan her yat önce Girne Turizm Limanına gelmelidir. Mürettebat ve misafirlerin sağlık taramasi (PCR testleri) Girne Turizm Limanında yapılmalıdır. Buraya kadar bu uygulama tamamen kabul edilebilir ve gereklidir. Tedbirlerin alınmasına ve hassasiyetle uygulanmasına kimsenin itirazı olamaz.
Ancak; Tüm yatların ayni limandan giriş yapmaları durumu, bu sezon
1) Girne Liman Başkanlığı,
2) Girne Gümrük Şube Amirliği Yatlar Birimi,
3) Girne Turizm Limani Polis Muhaceret,
4) Girne Limanı Sihhiye,

Birimlerine adaya gelen tüm yatlar neshinde, adanın yatçılık sektörünü temsil eden ve yatçılara ada hakkında ilk intibayi veren birimler konumuna getirmiştir.
Kuşkusuz öngörülemeyen veya ön hazırlığı yapılamadan uygulamaya konulan adaya tek noktadan giriş uygulaması, Güney Kıbrıs’la kıyasıya rekabet ortamında olduğumuz ve Doğu Akdeniz’de pay almaya çalıştığımız deniz turizmi alanında dezavantajlı ve bazı olumsuz durumları da beraberinde getirmiştir.

Özellikle;
1) Yatların Girne Turizm Limanına girişine sadece belli saatlerde müsaade edilmesi,
2) Birçok kez yatların limana giriş saatini beklemek durumunda kalmaları,
3) Gümrük işlemlerinde yatların limana gelen tırlarla aynı işlemi görmeleri (Yatlara Blue Book yerine geçici ithalat belgesi ile giriş uygulaması)
4) Girne Turizm Limanında gümrük giriş işlemini tamamlamış bir yat, KKTC karasularındaki bir başka marinaya veya limana dahi gitmek istese, seyre çıkmadan tekrar gümrük işlemi yaptırması gerektiği konusundaki yanlış telkinler, zorluk çıkartmak ve kendi karasularımızı yok saymaktır. (Örneklersek: Trafikte ki bir aracın Girne’den Lefkoşa’ya giderken gümrük işlemi yapması gerektiğini söylemek ile ayni durumdur).
Zorluklar veya olumsuzluklarla karşılaşmak hayatın bir parçası. Ancak marifet zorlukları aşabilmek ve çözüm üretebilmektir. Pandemi durumunun devam edeceği bir gerçek. Geçmişte ve bugün deniz hudutlarının kapatmak adadaki hastalığa çare olmadı.  Bu gerçeği artık kabul ederek doğru tedbirlerle devam etmek zorunda olduğumuzu fark etmeliyiz. Bir uygulama faydalı olmuyorsa, sebep olduğu zarar ve zorluklar da yok sayılamaz.  

Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgârdan hayır gelmez. Montaigne

Kaynak: Efe Karahan ŞAHİN