Siyasette bir yıldız daha kaydı..
Kısa bir süre önce sine-i millet kararı ile siyasi yaşamını kendi eliyle sonlandıran Kudret Özersay gibi Faiz Sucuoğlu da noktayı koydu..
“Sen ne diyorsun, Sucuoğlu hala milletvekilidir” dediğinizi duyar gibiyim ama gelin neden böyle düşündüğümü size anlatmaya çalışayım:
2 Kasım 2021’de yani UBP’de genel başkanlık yarışını göğüslemesinden bir gün sonra kaleme aldığım “UBP’de potansiyel lider; Sucuoğlu” başlıklı makalede “…Sucuoğlu, aldığı bu oy oranı ile Eroğlu dönemi sonrası ilk kez bir ‘Lider’ sinyali verdi… Bundan sonra top Faiz Bey’de..” diyerek Derviş Eroğlu’ndan sonra ilk kez yüzde 61’lik taban oyuyla UBP’de bir lider potansiyelinin doğduğuna işaret etmiştim..
Başka yazılarda ve katıldığım televizyon programlarında da bu liderliğin pekiştirilmesi için bir genel seçim galibiyeti ve sonrasında ülkeyi başarılı bir şekilde idare etmek gerektiğini anlatmıştım
Sayın Sucuoğlu ikinci badireyi de atlatmış yüzde 40 oyla partisini iktidara taşımıştı ancak sonrasında yaşanılanlar lider adayı bir ismin bugün siyaset sahnesinden yok olmasına kadar vardı..
Potansiyel lider bir türlü açıklamadığı nedenler ya da kendisinin de anlayamadığı sebeplerden dolayı Türkiye’deki AK Parti üst yönetimine bir türlü kendisini sevdiremedi.
Hükümet ortaklarının da alet olduğu bir operasyon ve bireysel siyasi hataları nedeniyle Faiz Sucuoğlu alın teriyle kazandığı Başbakanlık koltuğunu Ünal Üstel’e bırakmak zorunda kaldı.
İşte o gün dağarcığında ne varsa kamuoyu ile paylaşmalı ve milletvekilliğinden de istifa ederek yeniden doğuş için doğru zamanı kollaması gerekirken, inat etti. Parti Başkanı kaldı ama bir süre sonra o mevkiden de gitmesi istendi.
Önce direndi, “Kurultayla geldim, kurultayla giderim” dedi ama her iddialı açıklamasından sonra tersini yaşadığı gibi bu örnekte de ayni filmi görmemize neden oldu!
Faiz Bey bir trafik kazasının “ölüm korkusunu” anımsatmasından olsa gerek, çok sevdiği ailesinin de telkiniyle biraz uzaklaşmayı deneme kararı aldı.. Oysa aynen Başbakanlık’tan giderken parti başkanı kalmak gibi hatalı bir karara imza attığı gibi, şimdi de başkanlıktan ayrılıp vekil kalmak kararı ile yine hatalı bir karara imza attı..
Silik, görünmez ve sessiz bir vekillik dönemi O’nu bekliyor..
Peki O’na oy verenlerin beklentisi bu muydu? Elbette hayır!
İşte bundan dolayıdır ki vekil kalma kararı hatalıdır..
Parti tabanının dik duruş sergileyen potansiyel lideri, maalesef bir yıl gibi kısa bir sürede mum gibi eriyip gitti..
Süreç içerisinde her keskin çıkışı sonrasında söylediklerinden geri adım attırıldı, bunları kabullendi, sessiz kaldı ve tabandaki değerini de yitirdi.
“İki başlılık olmadı, sıkıntı yaşattı” diyerek kimsenin inanmadığı bir istifa yazısı ile geriye çekildi!
Ve şimdi “UBP’de bundan sonra ne olacak? sorusunun yanıtı aranmaya başladı.. O soruya yanıtı da bir sonraki makalemizde verelim..