Yeni Bakış gazetesinden Özlem Çimendal'ın haberine göre; Psikolog Şerife Çelik, siyasette ciddi istikrarsızlık nedeniyle sık sık seçimlere gidilmesinin siyasi istikrar olabileceği inancının da varlığının temelini oluşturduğunu kaydetti. Çelik, “Siyasal istikrar toplumda güdülen siyasetin amacı olmalıdır. Şiddetin, yıkıcılık ve zorlamanın olmadığı düzen ve süreklilik demektir” ifadelerini kullandı
 
“Toplumsal zorluklar siyasi istikrarla aşılır”

Bir ülkenin toplumsal zorluklarını aşmasındaki en önemli faktörün siyasi istikrardan geçtiğine değinen Çelik, “Sanırım bizim toplumumuzda yer alan sorunların giderek kalıcı hale gelmesinin en önemli göstergesinin bu bilinçten hala yoksun olduğumuzu varsaymaktır” şeklinde konuştu.
 
“Ezberlenmiş siyaset ile insanların duygularıyla oynanıyor”

Küçücük bir adada sürekli seçimlerin olmasının toplumun refah ve yaşam kalitesini düşürdüğünden söz eden Çelik,  “Neden mi? Çünkü yenilikçi anlayışa yönelik taş taş üstüne koymuyoruz. Ezberlenmiş siyaset mantalitesi ile sürekli insanların ve gençlerin seçim yatırımı adı altında duyguları ile oynanıyor” diye konuştu.  
 
“Toplumun güveni, inancı gittikçe azalıyor”

Toplumun sahip olduğu değerlerin bütününü yavaş yavaş yitirmeye başladığını da dile getiren Çelik,  “Farkında olmadan ayrıştırma, ötekileştirme ve bütün olma hissiyatımızdan uzaklaşmaktayız. Bir toplum düşünün ki gelecekle ilgili güvenceleri flu gibi, lodos rüzgarı gibi her gelen bir parça değeri, güveni ve inancı alıp gidiyor. Doktoru, çiftçisi, eczacısı, öğretmeni, müzisyeni, ressamı ve daha birçok meslek grubu ve öğrenicisi. Her birinde ayrı fırtınalar kopmakta. Peki kim neyin derdinde. Empatiden yoksun bir meclis ve milletin vekilleri” dedi.   
 
“Siyasiler toplum psikolojisi ve davranışlarını da olumsuz etkiliyor”

Siyasi arenada da sürekli kavga ve eleştirinin hakim olduğunun altını çizen Çelik,  “Millete vekillik yapmak için orada olmaları gerekirken toplum psikolojisi ve davranışlarını daha da gergin hale getirmekle meşgul herkes. Peki siz üretmeden toplumun sizi nasıl seçmesini bekliyorsunuz ki? Küçücük bir toplumda yer alan seçimlerin sık sık olma nedenini anlamaya çalışmak istiyorum. Hiç mi düşünülmüyor;  toplumda yaşamla mücadele vermeye çalışan bireylerin sosyolojik açıdan ‘göç’ kavramına bir adım daha yaklaştıkları ve aynı zamanda psikolojik açıdan’ umutsuz’  ‘ruhsuz’  ve ‘üretmeyen’ sadece sen, ben, o diye ötekileştiren bir güdüyü sürekli hissettikleri. Toplumun bilir ve uzman kişilerinden teyit almaktan çekinmeyin, danışın sorun ama sadece yemek masasında değil, bilimsel platformlarda da tartışın. Yıl 2017. Uyanmak lazım artık diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
 
“Toplum sandığın ‘S’sini bile duymak istemiyor artık”

“Toplumunuzun bireyleri sandık kelimesinin ‘s’sini bile duymak istemiyorlar atık” diyen Çelik,  “Ne verdin ki ne istiyorsun siyasetinden daha çok,  ne ürettin ki ne istiyorsun mantalitesi şu an toplumun genelinin hissettiğidir. Toplumda mevcut sıkıntılar giderek artarken ve bir adım gerilemezken tek yaptığımız ‘seçim ve seç’ politikası” dedi.