Yeni Bakış'tan Özlem Çimendal'ın haberine göre, KKTC’de hemen hemen  her alana sirayet eden yolsuzluk, adam kayırma, partizanlık ile ilgili konuşan siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, ülkede temiz denebilecek bir yapı kalmadığı için, kimsenin kimseyi yargılayacak durumda olmadığına vurgu yaptı.

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri  Rahvancıoğlu: Yolsuzlukta kimsenin bir diğerine hesap sormaya yüzü yok

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, ülkedeki yolsuzluk, partizanlık, adam kayırmanın raporlara yansıdığı için herkesçe bilindiğine dikkat çekerek, kimseden kimsenin elinin temiz olmadığı siyaset dünyasında kimsenin bir diğerine hesap sorma cesareti olmadığını savundu. 

"CTP’nin yolsuzluklar ile ilgili söylemleri havada kaldı" 

2000’li yılların başında CTP’nin hükümete gelmesi ile birlikte geçmiş hükümet döneminde yapılan yolsuzlukların hesabının sorulacağı söylemleri ile birlikte toplumda ciddi bir beklenti oluştuğunu anımsatan Rahvancıoğlu, beklenenin aksine hiçbir adım atılmadığını kaydetti. 

"Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nda milyonluk yolsuzluklar yapıldı"

O dönem kamuoyuna yansıyan Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan milyonluk yolsuzlukların da üzerine gidilmediğinin altını çizen Rahvancıoğlu, “Bunlarla ilgili kimseye hesap sorulmadı” dedi. 

"UBP'de CTP’den hesap soracaktı soramadı"

2009’da yılında hükümetin yeniden değişmesi ve UBP’nin başa gelmesi ile işlerin tam tersine döndüğüne vurgu yapan Rahvancıoğlu, “Bu defa UBP başa gelir gelmez aynı davranışa girdi. Hatta Başbakanlık Denetleme Kurulu adı altında bir kurum oluşturdular. UBP de CTP’den hesap soracaktı ancak bu söylemlerin de gerisi gelmedi” şeklinde konuşarak, yolsuzlukla mücadelenin KKTC’de “Tencere dibin kara seninki benden kara” noktasında olduğuna işaret etti. 

“Herkes ve tüm kurumlar kirlenmiş durumda ise kimsenin kimseden hesap soracak cesareti de olmuyor”

“Eğer ülkede kişi ve kurumlar kirlenmiş durumda ise, kimsenin kimseden hesap soracak cesareti de olmuyor” diyen Rahvancıoğlu şöyle konuştu: “Biri birinin canını yakarsa daha sonra da bir diğeri öbürünün canını yakacak düşüncesi var. Karşılıklı sessizlik içerisinde sadece kamuoyuna göstermelik olarak biz gerçekten bu konuda bir şeyler yapıyoruz izlenimi verilmeye çalışılıyor. Tamamen kamuoyunu oyalama taktiğinden öteye geçilmiyor.”

“Gırtlaklarına kadar yolsuzluğa battılar”

KKTC’de var olan çarpık yapıda hemen hemen her kurum ve mevkide gırtlağına kadar yolsuzluk, adam kayırma, partizanlığa batmış özneler olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, kimsenin de kimseye hesap soracak, yargılayacak ve karşısına çıkacak gücü ve cesareti olmadığına dikkat çekti. 

"Göstermelik söylemlerle insanların umutları ile oynanıyor"

Ülkede var olan mevcut siyasi yapı ile yolsuzluk ve rüşvetin önlenerek önüne geçilmesinin mümkün olmadığına işaret eden Rahvancıoğlu, “Sadece insanların hesap sorulacak denilerek umutları ile oynanıyor” dedi. 

"Birinde olan açık, yasa dışılık bir diğerinde de mutlaka var"

Rahvancıoğlu şöyle konuştu: “Çünkü birinde var olan bir eksiklik veya açık bir diğerinde de var olduğu için hesap sorulamıyor. Küçük yer olmamız da çok büyük etken. Biri bir partide bir yolsuzluk yapıyor ama onun da başka bir partide bir tanıdığı veya akrabası oluyor. Hal böyle de olunca herkes birbirine bağımlı ve temkinli hale geliyor. Bu da hesap sormayı imkansız hale getiriyor ve görmezlikten gelinmeye başlanıyor.” 

“Dirayetli duruş sergilenmedikçe yolsuzluğun önüne geçilemeyecek”

Hukukun ve yasa dışılığa baş vuranların cezalandırılacağı veyahut da hesabının sorulacağı bir yapı olmadığı ve dirayetli bir duruş sergilenmediği sürece KKTC’deki hiçbir yolsuzluk ve partizanlığın önüne geçilemeyeceğini ifade eden Rahvancıoğlu, önemli olanın temiz eller ve cesaret olduğuna dikkat çekti. 

YKP Genel Sekreteri Kanatlı: Polis ve Başsavcılık harekete geçmediği sürece teşvik etmiş oluyor

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı da, KKTC’deki yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, vurgunun en yetkili makamlar olan Başsavcılık ve polisin harekete geçmediği sürece önüne geçilemeyeceği gibi teşvik için de fırsat vermeye devam edileceğini kaydetti. 

"Sayfalarca hazırlanan raporlar yolsuzlukları bas bas bağırıyor" 

Son olarak ülke kamuoyunun gündemine ecza depolarında milyonluk ilaçların kaybolduğu ile ilgili Sayıştay raporlarının 20 yıl sonra Meclis gündemine geldiğini anlatan Kanatlı, ortada suç olduğunun raporlara da yansıdığına dikkat çekti. Kanatlı, raporlara yansıyan yolsuzluk ve zarara uğratmaların hesabının ise bir türlü sorulmadığına işaret etti. 

“Herkes biliyor bir tek Başsavcılık bilmiyor”

Murat Kanatlı, “Ortada bir suç var ancak Başsavcılık bir suç bulamadı. Yine Sayıştay Lefkoşa Belediyesi ile ilgili 500 sayfalık rapor hazırladı ancak ne polis ne de Başsavcılık henüz icraata geçmedi. Bu ülkede hepimizin bildiği, gördüğü ve raporlara da yansıyan vurgun ve yolsuzlukları bir tek Başsavcılık bilmiyor ve görmüyor” dedi. 

"Dosyalar ileriye götürülmediği sürece bana bir şey olmaz mantığı işliyor"

Polise de eleştirilerde bulunan Kanatlı, polisin de kamuoyuna yansıyan suç duyurusu teşkil eden konularda ve iddialarda gerekli dosyaları hazırlayarak Başsavcılığın önüne götürmediğinin altını çizdi. Kanatlı, “Bunlarla ilgili soruşturmalar başlatılmalı ve Başsavcılığın önüne konmalıdır. Başsavcılığın bir an evvel harekete geçmesi gerekiyor. Ortada ciddi iddialar var. Belediyelerin milyonluk zarara uğratılmaları olayları var, bunlar için harekete geçilmeli artık. Bu konularda polisin de Başsavcılığın da ciddi sorumluluğu var. Çünkü bu dosyalar ileriye götürülmediği sürece bana bir şey olmaz mantığında olanlar devam edecek, polis ve Başsavcılık da bunun mesajını vermeye devam edecek” şeklinde konuştu.