Güney Kıbrıs’ta gazetecilik yapan Rally Papageorgiu, Taşkent katliamından sağ kurtulan Suat Kafadar ile yaptığı röportaj nedeniyle layık görüldüğü ödülün belgesini Suat Kafadar’a ithaf etti.

Suat Kafadar’ı evinde ziyaret eden Gazeteci Rally Papageorgiu, “Bu ödülü ben değil, senin cesaretin ve ev sahipliğin hak ediyor. Bu nedenle ödülün sahibi ben değilim, sensin” dedi.

Kıbrıs Haber Ajansı çalışanı Rally Papageorgiu, Suat Kafadar ile geçtiğimiz yıl içerisinde röportaj yapmış ve yaşadıklarını kaleme alarak, Rum halkının da bu olayla ilgili bilgilendirilmesini sağlamıştı. Kırık ayağı ile röportaja gelen ve istirahat etmesi gerekirken, hem röportajı yapıp, hem de yazarak yayınlanmasını sağlayan Gazeteci Rally Papageorgiu, bu anı da gazetecilik hayatının unutulmazları arasına yazdı.

Güney Kıbrıs’ta düzenlenen törende, ödülünü Rum Cumhurbaşkanı Nikos Anastastasiadis’in elinden alan Rally, röportajın barışa hizmet etmesini diledi. Suat Kafadar, ikinci, kez evinde ağırladığı Rally Papageorgiu’ya teşekkür ederek, “Beni bu röportaj nedeniyle eleştirenler de oldu. Ben kötü olaylar yaşadım. Bir daha yaşanmasını, bir kişinin dahi benzerini yaşamasını istemiyorum. Ne düşündüğümü Rum halkının da bilmesini sağlayan Rally Papageorgiu’ya teşekkür ederim” dedi ve ödülü bir ömür boyu anı olarak saklayacağını vurguladı.

Suat Kafadar, KKTC’de oluşan tepkilere rapmen, ne yaşadığını, nasıl kurtulduğunu tüm detayları ile Güney Kıbrıs’ta görev yapan Yunanlı Gazeteci Rally Papageorgiu’ya anlatmıştı. Güneyde büyük yankı uyandıran röportaj, binlerce kez okunma oranı ile, “en çok okunan” haberler arasında irveye yerleşmişti. Haberin altına yapılan yorumlarda Rumların “tek bir olumsuz görüş ortaya koymaması” ise, Gazeteci Rally Papageorgiu’nun en büyük mutluluğu… Rally Papageorgiu ise, röportaj süreci ve sonrasında düşündüklerini ise şöyle açıkladı: “Ona hikayesini yazacağıma söz verdim, bana gerçeği söylemesi yeterliydi. Bunu yaptı, ben de onu yaptım. Hiçbir şeyi değiştirmedim. Bugüne kadar yaptığım en büyük röportajdı. Ses kayıt cihazıyla 1,5 saat ve cihaz olmadan bir o kadar daha. Bu röportaj, Kıbrıs Haber Ajansı’nın en popüler ve en fazla okunmuş haberidir.

4500 tık ve tek bir kişi bile bana sövmedi!

Sri Lanka’daki tsunami ve Endonezya’nın Sumatra Adası’nda meydana gelen 8 Richter’lik deprem gibi büyük olayları aktarmış biri olarak size, meslek hayatımda iki şeyi, iki bakışı hiç unutmayacağımı söylemek istiyorum. Biri, Suat Kafadar’ın, ölen kuzeninin kafatasından yüzüne akan sıvı nedeniyle öksürmemek için nefesini nasıl tuttuğunu ve bindikleri otobüsteki herkese yaptıkları gibi, onu da soğukkanlılıkla öldüren Rumları anlatırkenki bakışı; diğeri de 2009 yılının Mart ayında Kıbrıs Haber ajansı adına bana, kardeşiyle birlikte röportaj veren Yannula Liasi’nin bakışı – çünkü Yannula konuşamamıştı – kardeşi, 2 yaşındaki küçük Lukas’ın, Yannula’nın kucağında Kıbrıslı Türklerin mermileri yüzünden nasıl öldüğünü ve Liasi ile Siupuri ailelerinden 17 kişiyi nasıl vurduklarını anlatmıştı.

Küçük Lukas öldürüldü ve annesi, mermilerin izleriyle yaşıyor. Özellikle de ruhundaki izleriyle. Tam da Suat gibi. İnsanın insana yaşattığı acıyı başka hiçbir şey yaşatamaz. İdeolojiler krizi döneminde, geçmişin sanrılarıyla başa çıkabilmek için geçmişle yüzleşmelisin ve kötü yanlarının tekrarlanmasını önlemek için suçlu veya suçluları cezalandırıp adaleti teslim etmelisin. Suat’ın hikayesinde, isimlerini de vermiş olmasına rağmen 45 yıldır cezalandırılmayan bir suç vardır.”