Klasik cümlelerle başlamak istemiyorum bu yazıya.

Yandık, bittik, kül olduk , sebepler ve sebepler onlarca klasik cümle yazabilir, onlarca sebebi sıralayabilirim ama zaten bunu herkes yapar değil mi?

Öncelikle hepimize ve ülkemize büyük geçmiş olsun. Yaşanan felaket gerçekten çok kötü ve akıl almaz üç gün yaşadık.

Ama beni bütün bunların dışında en çok etkileyen İtfaiye Müdürü Ramadan Gürpınar’ın sesi oldu.

Yangının üçüncü günüydü ve iyi haberler bölgeden gelmeye başlamıştı kendisini tebrik etmek için aradığımda duyduğum ses karşısında gözyaşlarımı tutamadım. Kelimeler bir anda boğazıma dizildi.

Karşıdan gelen ses Ramadan Gürpınar’ın sesi değildi. Sanki alevlerle konuştum. Orada o alevlerle mücadele eden itfaiye erlerinin mücadelesi müdürlerinin sesinden okunuyordu.

Üç gün boyunca orada verilen mücadele belki bazılarımız için bitti ama onlar soğutma çalışmaları için görevlerinin başında olmaya devam edecek.

Ramadan beyin sesi kısılmış, konuşmaya nefesi yetmeyecek gibiydi ama yine de o telefonu açtı. Bilgi isteyen bir basın mensubu belki de bir vatandaş olarak düşündü ama yine de cevap verdi.

Cayır cayır yandı ülkemiz, ormanlarımız kül oldu. Orada canla başla ellerinde olan imkanlar dahilinde insan üstü bir gayretle mücadele edenlere özür borçlu olan klavye şarlatanları sözüm size;

“İtfaiye oturuyor bütün kış uyurlar, zaten bizim ülkede çıkan yangın da ot , lastik yangını ne yaparlar ki” diye saçmalayan şarlatanlar. Gördünüz mü ne yaptıklarını?

Tatmin oldu mu o çirkin ruhunuz ?

Ah be Ramadan bey yüreğimiz yandı zaten ama senin o telefondaki sesin var ya, meslek hayatımda hiçbir zaman unutamayacağım bir an’ı daha ekledin.

Sadece itfaiyeciler değil elbette, Polisimiz, askerimiz, orman dairesi personelleri, sivil halk, çiftçiler, hayvancılar, köylüler , sağlık görevlileri, üç gün üç gece uyumadınız, aç kaldınız , susuz kaldınız, uykusuz kaldınız hatta zehirlendiniz canınızı dişinize kattınız sizlere ne kadar teşekkür etsek ne kadar minnettar olsak azdır.

Siz bir çok kez haksızca eleştirildiniz ama ihtiyaç olduğunda olmanız gereken yerde olmayı hep başardınız.