Kıbrıs Türk Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Ercan Küçük, sektörün sıkıntılarını Yeni Bakış’tan Deniz Abidin'e anlattı. Küçük, yaşanan kaçak et sorunu nedeniyle son günlerde sektör olarak sıkıntı yaşadıklarını belirterek, et fiyatlarının çok yüksek olduğunu söyledi. Küçük, kaçak etin ülkeye girişinin engellenmesi için devletin sınırları daha iyi kontrol etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Küçük, ülkedeki üreticiye destek çıkılması gerektiğini belirterek, kilosu 15 lira olan canlı hayvanın restorancılara 40 lira ve üzerinde gelmeye başladığını söyledi. 

“Devlet ithal izni vermeli”

Devletin et sektörüne artık denetim getirmesinin şart olduğunu anlatan Küçük, gerekli olan ete ithal izninin verilmesini talep etti. Küçük, ülkede bonfile ve antrikot etinin neredeyse yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekerek, restoranların menülerde yer alan bu et çeşitlerini bulmakta sıkıntı yaşadığını söyledi. 

“Yanlışı aldık, kendi ülkemizde yaygınlaştırıyoruz”

Küçük, ülkenin ada olmasından dolayı her şey dahil sisteminin uygulanıyor olmasının yanlış olduğunu belirtti. Küçük, özellikle Girne içinde bulunan otellerin her şey dahil sistemi uyguladıklarını, gelen turistin bu nedenle dışarı çıkmadığını kaydetti. Küçük, gelirin sadece turizm olduğu düşünüldüğünde her şey dahil sisteminin bir an önce kaldırılması gerektiğini belirtti. Küçük, “Karpaz’daki tesisler her şey dahil sistemi uygulayabilir. Girne’de şehrin içinde olan otellerin yapması yanlıştır, bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir” diye konuştu. 

Küçük, her şey dahil sisteminden ilk olarak İspanya’nın vazgeçtiğini ifade ederek, Antalya’nın da vazgeçmek için çalışmalara başladığını söyledi. Küçük, “Maalesef biz o yanlışı aldık ve kendi ülkemizde yaygınlaştırıyoruz”  dedi. 

“Girdilerin yükselmesine dayanacak gücümüz kalmadı”

RES-BİR Başkanı Ercan Küçük, elektrik ve akaryakıtın pahalı oluşuyla birlikte, vatandaşın alım gücünün düşmesinin sektörü olumsuz etkilediğini belirterek, girdilerin hepsinin yükseldiğini, ancak fiyatlara yansıtamadıklarını kaydetti.  Küçük, müşteri olsun veya olmasın buzdolaplarını çalıştırmak zorunda olduklarını ve elektriklerin tümünün açık olduğunu belirterek, girdilerin yükselmesinden kaynaklı restorancıların dayanacak gücü kalmadığını belirtti.

“İşletmeler ya satılıyor ya da kiralanıyor”

Küçük, ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntı yüzünden birçok restoran sahibinin işletmesini dış yatırımcılara kiraladığını ya da sattığını belirtti.

 Küçük, “Restoranlar sürekli kapanıyor açılıyor, el değişiyor. 

40 yıllık bir geçmişi olan ve aile restoranı olmasına rağmen kapanma noktasına gelen işletmeler var. Maalesef bizim yetkililerimiz bize kulak vermiyor. Bizi destekleyen ya yerli halktır ya da turisttir. Bu şekilde kendimizi idame etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. 

“350 kayıtsız işletme var”

Küçük, birliğe kayıtlı 700 üyenin olduğunu anlatarak, ülkede en az 350 tane de kaçak restoran olduğunu kaydetti. 

Küçük, ülke genelinde binin üzerinde restoranın bulunduğunu, birlik yasasına göre restoran açan her işletmecinin mutlaka kaydının olması gerektiğini, ancak bunu denetleyen bir merciinin olmadığını söyledi. 

“Cezai uygulama var, ancak denetleyen yok”

Küçük, şöyle devam etti, “Restorancılar Birliği’nin yasasına göre, restoran işiyle uğraşan, yemek satışı yapan kişiler üye olmalıdır. Aksi takdirde cezai uygulamaları vardır. Ancak bunu devlet denetlemiyor. Söz konusu işletmelerin devlet tarafından içki ve işletme izinleri vardır. Biz onlara kaçak diyoruz. Çünkü bize göre bu yanlıştır. Yasa çıkartıyorsunuz ve sektörün denetlenebilmesi için üye olmak şarttır diyorsunuz, ancak kişi esnaf ve zaanatkarlara üye olur. Burada bir tezatlık var.” 

“Yetki Turizm Bakanlığı’nda”

Restorancılar Birliği Yasasının denetleme kendilerine yetkisi vermediğini belirten Küçük, bu yetkinin Turizm Bakanlığı’nda olduğunu söyledi.