Halkın Partisi’nden yapılan yazılı açıklamada, Milletvekili Rogers,  pandemi, Türk lirasının döviz karşısındaki değer kaybı ve savaşın etkisiyle pahalılığın arttığı ve alım gücünün hızla düştüğü bu dönemde sosyal devlet olmanın gerekliliğini vurgulayarak, yakın zamanda yaşlı bakımevlerinde yaşananların bu alandaki eksikliği gözler önüne serdiğini ve bunların unutulmaması gerektiğini belirtti.

Rogers, yakın zamanda ülkede bazı yaşlı bakımevleri ile ilgili korkunç sahnelere şahit olunduğunu ve kimse bu koşullarda yaşamayı hak etmediğini kaydederek, “Ülkemizdeki yasal mevzuata baktığımızda, ülkede bir huzur evi yasası var, 1989’da yapılmış. Yaşlı Bakımevi Yasası da sonra yapılacakmış ama 33 yıldır fırsat bulunmamış. Bu yasaya göre bu huzur evlerinden sorumlu Sosyal Hizmetler Dairesi’dir.  Ancak yasayı incelediğimizde, bu yasa kapsamında açılan yaşlı bakımevlerinde yatalak olmayan, yatarak tıbbi tedaviye gereksinimi olmayan, kendi kendine yetebilecek insanların kalacağı yerlerdir. Ancak, gerçeğin böyle olmadığını çok iyi biliyoruz” dedi.

 “SOSYAL POLİTİKALAR GELİŞTİRMEK İÇİN ÖNCE SOSYAL HİZMETLER DAİRESİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR”

Mevcut mevzuatta yaşlı bakımevleri ile ilgili yasal boşluk olduğunu ve bu yasanın ivedilikle yapılmasının yaşamsal önem taşıdığını aktaran Rogers, yasayı Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı’nın mı yoksa Sağlık Bakanlığı’nın mı yürüteceğinin tartışılacağını düşündüğünü belirtti.

Türkiye ve Güney Kıbrıs da dahil bir çok ülkede bu tür yaşlı bakım evlerinin Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı olduğunu, ülkede de yapılması gerekenin bu olduğunu kaydeden Rogers, şu ifadelerle devam etti:

“Ancak Sosyal Hizmetler’in personel yapısını güçlendirmemiz gerekmektedir. Yıllardır seçim yatırımı olarak kullanılan geçici ve mevsimlik işçi istihdamı, kamu hizmeti komisyonu üzerinden dairelere nitelikli personel alınmasının hep önüne geçmiş, üçlü kararname atamaları ve görevden almalar ile de birçok deneyimli kamu personeli görevlerinden koparılmıştır. Buna son verilmediği sürece kamu kurumlarımızın ve dairelerimizin sürdürülebilirliği ciddi risk altındadır ve olmaya devam edecektir. Eğer sosyal politikalar geliştireceksek önce Sosyal Hizmetler Dairesi güçlendirilmelidir ve yeniden yapılandırılmalıdır.”

 “YAŞLI BAKIMEVLERİ SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN DENETLENMELİDİR”

 Birden fazla yaşlı bakımevinde pandemi döneminde bulaş yaşandığını, bir tanesinde uyuz salgını olduğunu hatırlatan Rogers,  “Bu konular, ne kadar da huzurevleri Sosyal Hizmetler’in sorumluluğunda olsa da bir halk sağlığı sorunudur ve Sağlık Bakanlığı tarafından denetimi yapılmak zorundadır.  Bunun için ayrı bir yasal mevzuata bile gerek yoktur çünkü Bulaşıcı Hastalıklar yasasına göre zaten Temel Sağlık bu konularda yetkili mercidir” dedi.

“ÜZERİNDE BİR YIL ÇALIŞTIĞIMIZ RUH SAĞLIĞI YASASI YENİDEN MECLİS’E GETİRİLMELİDİR”

Yaşlı Bakım evlerinde birçok ruhsal bozukluğu olan kişi de olduğunu ifade eden Rogers, İdari Komite olarak geçen dönem bir yıl kadar Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Rogers, “Bu yasada ruh sağlığı bozuk kişilerin mal varlığını yönetecek vasi tayini yapılması ile ilgili yasal mevzuat da detaylı şekilde çalışılmıştı ve bu yasa geçmediği sürece bu konuda da yasal bir boşluk olmaya devam edecek. 1932’den kalma fasıl yasası ile bu işler yürütülmeye çalışılacak. Çok emek verilmiş, sonuna gelmiş Ruh Sağlığı Yasası’nın da tekrar meclise getirilmesi önemlidir.  Yasanın meclise gelmesi durumunda Halkın Partisi olarak gerekli desteği vereceğiz” şeklinde konuştu.