Meşhur Akaryakıt Taşıma İhalesi tam DÖRT kez iptal edildi, BİR kez de ertelendi…

Tek bir kurumdan yakıt alınması konusunda inat ve ısrar devam ediyor…

İhaleye giren diğer firmaların 8 ayda zinhar şansı olmadı zaten…

***

Ara alımlarla önce 34 Dolar’dan 24 bin ton, sonra 30 Dolar’dan 36 bin ton yakıt alındı…

Sayın Bakanımızdan Allah razı olsun. Memleketimiz elektriksiz kalmasın diye PAZARLIK yaptı da 30 Dolar’dan işi bağladı ikinci seferde.

Söz konusu firmayla İLİŞKİLERİ O KADAR İYİ Kİ, son ihaleye giren bu firma sevabına 27.29 Dolar fiyat verdi.

İhalenin yapıldığı gün yani 24 Haziran tarihinde Sayın Bakan Meclis kürsüsüne çıkıp ihalenin kazananını ilan etti…

Ama o gün ve sonraki günlerde işler pek de yolunda gitmedi…

Sayın bakanın ihaleyi kazananı açıklamak gibi bir YETKİSİ OLMADIĞI İÇİN ortalık ayağa kalktı. Çünkü yetki Merkezi İhale Komisyonu’nda...

Ama bizim Bakanımız sağ olsun MİK’e bırakmadan açıkladı ihaleyi kazananı 27.29 Dolar fiyatla…

Ya sonra ne oldu?

İhaleye giren firmanın evraklar eksik çıkmasın mı?

Oh my God! Ortalık karıştı…

Apar topar evrak geldi…

Gelen evrakta sahte çıktı mı?

Vay anam yetişin komşular! Neler oluyor?

***

MİK kapı duvar…

Arıyorsunuz telefonlar açılmıyor. Telefon açılıyor geri dönülmüyor, kamuoyunu tatmin edici hiçbir açıklama da yapılmıyor!

İhale 14 gün sonra iptal edildi…

İhalenin iptal edildiği Merkezi İhale Komisyonu tarafından açıklanmadan BİR GÜN ÖNCE, Sayın Bakan katıldığı televizyon programında “MİK’in ihaleyi iptal edeceğini ve 10 gün içerisinde doğrudan alıma gideceğini düşünüyorum” dedi…

Ertesi gün sana MİK ihaleyi iptal ettiğini ve 10 gün içerisinde doğrudan alıma gideceğini açıklamasın mı?

TESADÜFE ve Sayın Bakandaki ÖNGÖRÜYE BAK…

Hayır, kesinlikle Merkezi İhale Komisyonu SİYASİ ETKİ ALTINDA kalmamıştır.

Tesadüf ve öngörüdür o…

***

Tabi bir de bu süreçte Teknecik’te yeni gelecek olan jeneratörler* için yine İHALESİZ beton zemin döktürüldüğü ortaya çıktı tam 1 MİLYON 262 BİN TL’ye…

Tırnak içinde yazıyorum “İHALESİZ”

***

Ha bir de geçtiğimiz haftalarda da Bakanlar Kurulu, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na DOĞRUDAN ALIM YETKİSİ verdi KIB-TEK’teki eksik gediğin alınması için…

***

KAMU İHALE YASASI’NIN 24. Maddesi gayet açıktır. Bilmeyen veya unutan bakan ve bürokratlar varsa şuraya bırakayım:

(A) Bu Yasa kapsamındaki idarelerin, tahmini değeri KDV hariç

aylık brüt asgari ücretin 10 (on) katını aşmayan mal ve/veya

hizmet alımları ile tahmini değeri KDV hariç aylık brüt asgari

ücretin 20 (yirmi) katını aşmayan ve konu ile ilgili teknik

daireler tarafından onaylanan yapım işleri.

***

Sayın Bakan ağzını her açtığında “Geçmişte KIB-TEK’te yapılan yolsuzlukları ortaya çıkaracağım. Bu kurumu size yedirmeyeceğim, KIB-TEK’te büyük vurgun var!” diyor.

Bu arada net bir soruşturma veya polise şikâyet yok KIB-TEK YOLSUZLUĞU ile ilgili…

Tam tersine bildiğim kadarıyla kendisi hakkında başsavcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Sayıştay’a ve Ombudsmana şikâyet edildi. İhaleye katılan diğer firmalar da iptal edile ihalelerle ilgili üç ayrı dava açtı.

***

Neyse efendim devam edelim…

Sayın Bakan geçen gün bir açıklama yaptı ve “Özellikle Eski KIB-TEK yöneticileri mammacı Gazettacılar” ın akaryakıt taşıma ihalesinde bit yeniği aradığını söyledi…

***

MAMMACILAR BİT YENİĞİ ARIYORMUŞ…

***

Sonra eski bir KIB-TEK yöneticisi çıktı ve BELGELERİYLE Sayın Bakana cevap verdi…

Sayın bakan da bu kişiye “Rüşvetin belgesi olur mu pez..enk!” dedi…

***

“Rüşvetin belgesi olur mu pez..enk!”

***

Siyasette gelinen üsluba bak…

***

“Edebim el vermez edepsizlik edene susmak en güzel cevaptır edebi elden gidene” demiş Yunus Emre…

O eskidendi…

Şimdiki devirde edebini bilmeyene haddini bildirmek gerekiyor yoksa tepene çıkıyorlar Sevgili Yunus Emre...

İnsanlık çok bozuldu Yunus Emre… Artık susmanın erdem olmadığı bir dönemdeyiz. Susunca haksız sanıyorlar, susturdum zannediyorlar. O eski güzel insanlar kalmadı. Bu dünya artık bildiğin gibi değil… Yattığın yer nurlarla dolsun Yunus Emre. Ne güzel, ne naif insanmışsın…

***

Neyse konuyu dağıtmayayım devam edeyim…

***

“Rüşvetin belgesi olur mu pez..enk!”

Sayın Bakan çok haklı…

Rüşvetin belgesi olmaz…

Rüşvetin banka cüzdanı da olmaz…

AMMA VELAKİN!

Rüşvetin Bitcoin’i olur, elden alınan nakdi olur, kasalara konup saklananı olur, gayrimenkulü olur, dövizi olur, yurt dışında yatırımı olur, hediyesi olur…

Olur da olur yani…

Ama rüşvetin belgesi olmaz!

Zaten belge üzerinde olan da rüşvet olmaz, en fazla usulsüzlük olur…

***

CESARETİ OLAN; koyar malını mülkünü ortaya kardeşim, çıkarır tüm evrakları da çarpar herkesin suratına, alnı açık yürür.

CESARETİ OLAN; eşinin, dostunun, ailesinin, danışmanlarının ve yakın çevrelerinin de şeffaflık adına mal varlıklarının ve son 8 aydaki hesap hareketlerinin incelenmesini ister.

CESARETİ OLAN; hiçbir kişi, kurum ve kuruluşla ikili ve özel ilişkilerinin olmadığını ispat eder.

CESARETİ OLAN; sus payı olarak bazı gazetecileri aylığa bağlamadığını kanıtlar.

***

SÖZÜM HERKESE!

Kim Mammacı, kim değil toplum karar versin…