Yeni Bakış'tan Özlem Çimendal'ın haberine göre, Popülizm ve partizanlık ile kamunun her geçen gün biraz daha tükenme noktasına geldiğini savunan Ekonomist Okan Veli Şafaklı, siyasi parti temsilcilerini de oy uğruna bilimsellikten uzak ve uzmanlık gerektiren konularda günübirlik kararlar vermeleri nedeni ile eleştirdi. 

“KKTC’nin çürümüşlüğünün sebebi popülizm”

KKTC’nin çürümüşlüğünün sebebinin popülizm ve partizanlık olduğunu dile getiren Şafaklı, kaynakların rasyonel dağıtılmamasının yanında ekonomiyi ekonominin dinamiklerine göre değil de popülizme uyarlayarak ve bazı çevrelerin çıkarına göre yapılan yönetim anlayışının ülkeyi gittikçe içinden çıkılmaz bir hale soktuğunu kaydetti. Şafaklı, tüm ülkenin kaynaklarının bugün kamunun ihtiyaçlarına gittiğini ifade etti. 

“Özelde çalışanlar 2 bin TL’lik asgari ücretle sürünüyor”

Atıl durumda olan kamunun karşısında reel sektörün rekabet edebilirliğinin de ortadan kalktığına dikkat çeken Şafaklı, “Asgari ücretli çalışanın şartları istenilen seviyede değil, özelde çalışanlar 2 bin TL’lik asgari ücretle sürünür durumda ve bu gerçekler devam ederken, sizin derdiniz reel sektörü güçlendirerek, asgari ücret ile geçinmeye çalışan halkı refah seviyesine taşımak mı, yoksa şimdi üzerinde popülistçe çıkarım elde edilmeye çalışılan Polis Yasası ile ikileme ve haksızlığa neden olmak mıdır?” diye sordu. 

“Askere tanınan 25 yılda emeklilik, beraberinde başka bir yanlışı da getiriyor”

Son günlerde tartışmalara neden olan polislere erken emeklilik konusunda da açıklamalarda bulunan Şafaklı, bu istemin başka bir yanlıştan ortaya çıktığını savunarak, askere tanınan erken emeklilik hakkının da yanlış olduğunun altını çizdi. Şafaklı şöyle konuştu: “Askerlere 25 yıl üzerinden emeklilik verirseniz akabinde başka bir yanlış da beraberinde gelir. Şimdi olduğu gibi. Peki polislere 25 yılda neden emeklilik verilsin? Çok çalıştıkları için ise siz onların özlük haklarını düzenleyerek ona göre maaş düzenlemesini yapın. Bugün dünyada emeklilik yaşları artma trendinde. 45 yaşında emekli olan yokken, bazı ülkelerde bu yaş 50’dir, onlarda da şu anda bu yaş sınırı üste çekilmeye çalışılmaktadır.”

“Sosyal güvenlik sistemi aktöryel denge esasıyla çalışır”

Dünyadaki sosyal güvenlik sistemlerinin aktöryel denge hesabına göre hayat bulduğunun altını çizen Şafaklı, kişilerin yatırdığı primlerden nemalanarak kendi emekliliğini finanse edecek bir yapının gözetildiğine dikkat çekti. 

Şafaklı, “Aksi halde bizim ülkemizdeki gibi mevcut çalışanı sistem ödeyemediği için halktan maaş ödemesi yapar, yükünü halk çeker, bununla birlikte de kamu kambur haline gelir. Özel sektörde çalışanların neredeyse hayat mücadelesi verdiği ama diğer yandan da herkesin kamuya yönelmesini beraberinde getiren bir yapı. O yüzden de şu anda kamu tüm kaynakları tüketen bir durumdadır” ifadelerini kullandı. 

Siyasiler, kamu çalışanı üzerinden popülizm yapıyor

Siyasilere kamu çalışanlarının üzerinden popülizm yaparak, özel sektörün üzerine bir yük daha bindirme çabasında olduğu eleştirisinde de bulunan Şafaklı, “Bu yapı yine kamu sektörünü daha kambur ve içinden çıkılmaz bir hale getirir. Sosyal güvenlik sistemini de batağa sürükler. Dolayısı ile aktöryel denge temelinde hareket edilmelidir. Siz bugün 45 yaşında emekli ettiğiniz bir bireye ortalama bir 40 yıl emeklilik ödeyeceksiniz devamında bu maaşın aile bireylerine aktarılması da mümkün olacağı için uzun yıllar bunun ödenmesi söz konusu olacaktır. Peki bunu kim ödeyecek? Bunu bu popülizmi yapan siyasiler kendi ceplerinden mi ödeyecek? Yine halkın sırına ve reel sektörün sırtına yüklenen bir kambur olacak” ifadelerini kullandı. 

“Kötü örnek, iyi emsal olamaz”

Askerin 25 yılda emekliye çıkmasını da “kötü örneğin iyi emsal olamayacağı” şeklinde değerlendiren Şafaklı, “Yapılan bir yanlışlığı emsal göstererek siz başka bir yanlış daha yapamazsınız, bu ne hukukta vardır ne de ekonomide vardır. Asıl önemli olan yapılan yanlışın düzeltilmesidir” diye konuştu. 

“25 yılda emeklilik kazanmalarına rağmen 63 yaşını bekliyorlar”

25 yıl sonunda 45 yaşında emeklilik sisteminin aktöryel denge hesabına göre emeklilik maaşının aktif meslek hayatından daha aşağıya olması koşulu ile gerçekleşebileceğine dikkat çeken Şafaklı, “Dünyadaki aktöryel denge bu şekilde sağlanmaktadır. Ancak bu yöntemle bu sistem geçerli olabilir. Dünya Rum tarafı da dahil 25 fiili yılı dolduranlar emeklilik hakkı kazanmalarına rağmen 63 yaşında emekli olabiliyorlar. Neden, çünkü aktöryel dengeye uymak zorundalar. Bunların bilimsel çalışmaları vardır. Bu çalışmalar yapılmadığı takdirde geçmişteki hataların yükünü yeni işe girenler ve toplum öder. İçinde bulunduğumuz durum da tam budur” şeklinde konuştu. 

“Sürünen KKTC yapısını bilimsellikten, uzmanlıktan uzak icraatlar oluşturdu” 

Bilimsellikten ve uzmanlıktan uzak atılan adımların beraberinde sürünen ve rekabet edemeyen bir KKTC’yi getirdiğini savunan Şafaklı, siyasilerin bu gerçekleri göz ardı ederek popülizm yapmaya devam etmelerine tepki gösterdi. Şafaklı, “Her siyasi çıkıp bir kesimin maaşını artıracağını söylüyor, soruyorum nasıl artıracaksınız? Cebinizden mi? Artıralım asgari ücreti, artıralım yaşlılık maaşlarını, tamam artıralım, 5 bin TL yapalım o zaman. Bunu ödeyebilecek misiniz. Lafla ekonomi olmaz” dedi.

“Popülizme, siyasi ranta teslim edilen devlet, günden güne batırılıyor”

KKTC’nin en büyük sorununun parti gözetmeden devletin sürekliliğini sağlayacak uzman kadrolarının olmayışı ve partizanlık popülizm uğruna alınan yanlış kararların olduğuna işaret eden Şafaklı, devlet kadrolarına işinin uzmanı kişilerin getirilmesi ile mevcut oluşan sistemin sürekli devamlılığının sağlanmasının önemine dikkat çekti. 

Şafaklı, “Tüm devletin imkanlarını hiçbir liyakat göstermeden, popülizme siyasi ranta teslim ederek, hiçbir uzmanlık göstermeyerek devleti günden güne batırıyoruz. Siz kaynakları kaliteli yönetmek istiyorsanız bu kaynakları yönetecek vasıflı kaliteli insanlarla çalışmak zorundasınız bundan uzaklaşmanız halinde ise şimdi içinde bulunduğumuz durum da kaçınılmaz olur” diye konuştu.