Özlem Çimendal

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, UBP ile CTP’nin erken seçim tarihi olarak 7 Ocak tarihinde uzlaşmalarının ardından iktidar ortağı DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın 2018 bütçesinin uygulanamayacağı ve bunun da  kaosu getireceği yorumunu Yeni Bakış’a değerlendirdi.

DP seçimi istemiyor

Denktaş’ın açıklamalarının seçimi istemediği yönünde algı yarattığına dikkat çeken Şafaklı, bunun da seçimlerden ez zaralı parti olarak DP’nin  çıkakabilecek parti olmasına dayandırılabileceğini kaydetti. Şafaklı, “UBP zaten iktidarda CTP de bu hodri meydan da kaçamadı onun dışında kalan DP de anahtar görevini kaybedecek ve zarar görecek konumda kaldı” dedi.
 
“Hedef Temmuz'a kadar yapacakları icraatlarla partiye avantaj sağlamaktı”

DP’nin bütçenin geçmesini ve siyaseten oluşturduğu programları hayata geçirmek adına seçimi istemediğini dile getiren Şafaklı, “Temmuza kadar olan süreçte icraat yapmayı beklerlerdi ki partiye ve kendilerine avantaj sağlayabilsinler” şeklinde konuştu.
“Bütçe geçmezse 2017 bütçesi kullanılır, bu da kaos getirmez”
Bütçenin geçmişte de geçemediği zamanların olduğunu anımsatan Şafaklı, 2018 bütçesinin uygulanamayacak olmasının kaosu getireceği söylemlerinin doğru olmadığını ifade etti. Bütçenin geçmemesi durumunda 2017 bütçesinin uygulanmaya devam edeceğini işaret eden Şafaklı, bunun da ülkedeki ekonomik yapı adına çöküş anlamına gelmeyeceğini belirtti. Şafaklı, “Geçemiyorsa yeni bütçe bir önceki bütçe uygulanır. Bu yıl bütçede zaten o zaman geçmiş yılın bütçesi uygulanır ve bir şey değişmez” ifadelerini kullandı.
“DP’nin yıpranmışlığı ve anketler ortada”
DP’nin bu seçimlerde partiye avantaj sağlayabilecek bir konumda olamayacağını savunan Şafaklı, “DP’nin yıpranmışlığı ve anketler ortada. Bu seçim fayda getirmeyecek DP’ye olay budur. Bütçe geçmezse UBP için de bu aynı etkiyi yaratacaktır. UBP neden bundan şikayetçi değil?” diye sordu.
 
“Değişen bir şey olmayacak”

KKTC’nin proje üretemediği için zaten mevcut kaynakları kullanamadığının  altını çizen Şafaklı, “Bütçe kullanılarak maaşlar ödeniyor ve vergiler kullanılıyor. 2018 yılında da aynı şekilde devam edilecek değişen bir şey olmayacak. Ancak 2018 yılında 2017 bütçesi kullanılmazsa kaos olur” diye konuştu.
 
“Ekonomiye en çok zarar veren istikrarsızlıktır”

2018 Ocak seçiminden sonra da garanti bir hükümet kurulacağı ya da istikrarlı bir siyaset olacağının belli olmadığına dikkat çeken Şafaklı, ekonomiye en çok zarar veren olayın da istikrarsız bir siyaset olduğuna vurgu yaptı. Şafaklı, “Her an bir hodri meydanla demek ki yeni bir seçim olabilir. Demek ki bizim seçim sistemimiz bir istikrar yaratamıyor” dedi.
 
“Kurumsal bir devlet anlayışı yok”
                                                
Seçim dolayısı ile bütçenin geçemeyeceğinin doğru ancak bütçe geçmediği için ülkedeki birçok alandaki faaliyetlerin yarım kalacağı gibi bir durumun söz konusu olmadığını, asıl söz konusu olanın kurumsal bir devlet anlayışı olmadığını ifade eden Şafaklı, “Seçimlerin sık sık olması bir ülkenin icraatlarını ve bazı yatırımların yapılmasını engeller tabii bu doğru. Siz devlette bir istikrar sağlayamazsanız seçimler de bu düzensiz ortamı tetikler. Ancak devlet kademeleri köklü ve süregelen bir kadro ile istikrarlı bir yapıda devam ederse seçimlerde sadece makamların başındakiler ve müsteşarları değişeceği için çok fazla bir etkisi söz konusu olmayacak ülke geneline ya da ekonomiye” ifadelerini kullandı.
 
“Devlet kadroları liyakata dayalı olmadığı gibi siyasallaştı”

Devlet kadrolarının liyakata dayalı olmadığı gibi siyasallaştığına da dikkat çeken Şafaklı, “Olay seçim değil, olay siyasallaşmadır. Devlette sağlam ve sürdürülebilir bir yapı oluştuğunda seçim dahi olsa devletin işleyişi devam eder  bizdeki gibi hayat durmaz. Teknokrasi devam eder. Bizde en büyük teknokrasi gereken yerler bile siyasallaşmış durumda” dedi.
 
“Aynı parti içerisinde bakan dahi değişse projeler aksayabiliyor”

KKTC’nin en büyük probleminin devleti siyasallaştırmak olduğunun altını çizen Şafaklı, “Yani bir devlet mekanizması içerisinde bir proje başlatıldıysa bu seçim dönemi olsa da ya da parti değişse de o bakanlık içerisinde bu devam eder. Ama bizde tam tersi bu durum. Bizde bakanlıklardaki değişim aynı parti içerisinde olsa bile bir önceki kişinin bakanlığı dönemindeki projeler aksayabiliyor. Bu da devletti siyasallaştırmamızdan gelmektedir” diyerek, devletin işleyişinin kişiselleştirildiğini belirtti.
 
“Teknokrasi ve bürokrasi siyasi erkten ari olarak çalışmalı”

Şafaklı, “Devletin kurumsallaştırılması gerekmektedir. Teknokrasi ve bürokrasinin siyasi erkten ari olarak çalışır bir durumda olacak siyasallaştırılmadan, hangi siyasi görevde olursa olsun. Ancak bizde başa gelen her parti bütün kademeleri değiştiği için hatta memurlara bile siyasi bir gözlükle bakarak değişime gidildiği için dolayısıyla projeler de siyasallaşıyor ve devletin devamlılığı noktasında çıkmaza giriliyor. Bu yapı bize bir şey kazandırmaz” dedi.