Şahali, hükümet çalışmalarının vatandaşın yaşam kalitesini artırmak, günlük sorunlarını ortadan kaldırmak ve daha güvenli, huzurlu bir geleceğin inşasına aracılık etmek doğrultusunda devam ettiğini kaydetti.

Bakanlar Kurulunda mutlak bir uyum bulunduğundan söz eden Şahali, “Hükümet ortağı partilerde de bu uyum söz konusu. Zaman zaman görüş ayrılığına düştüğümüz konular da olmuyor değil. Ancak bunu tüm tarafların kendini ifade etmesine zemin sağlayarak ve bir hükümet duruşu belirleyerek aşıyoruz. Herkes rahat olsun hükümet görevinin başındadır” dedi.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, BRT’de yayınlanan “Birinci Boyut” programına konuk oldu. Şahali, hem hükümet hem de tarım konusundaki soruları yanıtladı.

Son dönemde yapılan Bakanlar Kurulu toplantılarının oldukça verimli geçtiğini vurgulayan Şahali, bu toplantıların spesifik konulardan ziyade daha çok sorunların çözümüne yönelik olarak bir tür “beyin fırtınası” şeklinde geçtiğini anlattı.

Şahali, tasarrufu ön plana alarak, kamu giderlerini azaltacak ve sorunların çözümüne kaynak yaratacak bir yaklaşımla çözümler üretmeye çalıştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bir diğer çabamız da gelirleri artırmadır. Gelirleri artırırken bu illa ki vatandaşın cebine elinizi atacaksınız ve oradan bir şeyler yaratacaksınız diye yorumlanır. Özellikle kamu giderlerinin yüzde 85’inin maaş ve benzeri ödemelerden oluştuğu hesaba katılırsa sosyal hakların geriletilmesi, maaşların tıraşlanması ya da hayat pahalılığına ilişkin pek çok spekülasyon var. Bunların tamamı bizim gündemimiz haricinde konulardır. Biz, çalışanın refahını eksiltmeksizin, onların sorunlarına çözüm üreterek ve refaha katkı amaçlı hareket ediyoruz.”

“DESTEKLEME MODELLERİ PERFORMANS ÖLÇÜTÜNDEN YOKSUN”

Şahali, uygulanmakta olan pek çok destekleme modeli, teşvik politikası bulunduğunu aktararak, bunların önemli kısmının performans ölçütünden yoksun olduğunu söyledi.

Belli başarı ölçütleri çerçevesinde bu desteklerin devamının mümkün olabileceğini ifade eden Şahali, “Örneğin hayvancılık açısından sağlanan desteklerin önemli bir kısmı, doğrudan günlük olarak verilmekte olan süt miktarı üzerinden sağlanan teşviklerdir. Ancak, o sütün üretildiği koşulların iyileşmesine yönelik teşvikler her zaman için talep edilir ama kamu kaynakları yetersiz olduğu için gözardı edilir veya edilmek zorunda kalır. Halbuki biz, hayvan verimliğini, çiftlik ıslahını, hayvan refahına yönelik alanlarda desteklenmesini gündemimize almamız ve sektörün kendi kendine yeter bir noktada olmasını sağlamamız gerektiği fikrindeyiz” diye konuştu.

“COĞRAFİ TESCİL KOŞULLARINA UYGUN HELLİM ÜRETİLMELİ”

Şahali, hellim konusunda özellikle coğrafi tescilin gerçekleşmesi olasılığının güç kazandığı bugünlerde coğrafi tescil koşullarına uygun hellim üretilmesinin zorunluluk olarak görülebilmesinin önemine işaret etti. Hellimin muhtevasında bulunması gereken küçükbaş süt miktarının yüzde 50 olduğunu nacak bu oranın şu anda yüzde 10 dolayında bulunduğunu söyleyen Şahali,  “Biz bu kadar cüzi küçükbaş sütü bile sanayiye pazarlamakta ciddi anlamda güçlükler yaşıyoruz, dirençle karşılaşıyoruz. Mevcut pazar şu anda küçükbaş sütü talep etmiyor. Tescilin ardından küçükbaş süt tercih değil, zorunlu hale gelmiş olacak. Bu nedenle buna bugünden hazırlanması gerekiyor” dedi.

Bugüne kadar küçükbaş sütün pazarlanmasında bir aşama kaydedilemediğini belirten Şahali, bu nedenle gereken hazırlığın da yapılamadığını anlattı.

Tarım Bakanı Şahali performans kriterinin tam da bu noktada ortaya çıktığını ifade ederek, “Günlük olarak üretilen sütün iç piyasada tüketilemeyecek olan kısmının, dış pazarlarda değerlendirilmesi için ihracat teşvik primleri veriyoruz. Ancak satılacak süt, her halükarda satılsın diye koşul getirmiyoruz. İhraç edilecek hellim ürünün içindeki kuru madde oranı, yağ miktarı ve küçükbaş süt miktarının şu kadar olacağına ilişkin esaslar kullanarak bu teşviki yapmıyoruz. Bu kriterleri değiştirmek gerekir” diye konuştu.

“1 TEMMUZ’DA DESTEKLERDE YENİ DÖNEM BAŞLAYACAK”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Şahali, 1 Temmuz 2019 tarihinde hayvancılık desteklerinde, süt üretiminde ve genel itibarıyla hayvancılığa bağlı sanayide yeni dönemin başlanacağına dair net bir ifade kullandıklarını aktardı.

Bu yeni dönemde sütün fiyatlandırılmasında da yeni bir dönem başlayacağını  vurgulayan Şahali, “Şu anda sütün fiyatlandırılması piyasa koşullarına endekslenmiş vaziyette. Maliyeti destekleyici bir unsur olarak teşvik verdiğinizde herhangi bir performans kriteri konuşamazsınız. O zaman sütün gerçek fiyatının maliyeti karşılayacak noktaya taşınması ve onunla birlikte satışa destekle aracılık etmek yerine, kaliteye destekle aracılık etmek gibi bir yöntem gündeme gelmiş olacak. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Üretici buna genel itibarıyla olumlu bakıyor” dedi.

“HAYVAN SAYISINDA GERİLEME YOK”

Bakan Şahali, hayvan sayısının az olduğu yönündeki iddialara karşılık olarak, hayvan kayıt sistemiyle çiftliklerde takip yapıldığını ve mezbaha denetimleriyle buralarda kesilen hayvan sayısını görebildiklerini kaydetti. Bakan Şahali, bu nedenle yıllık olarak değerlendirme yapabilecek bir şansa sahip olduklarına dikkat çekerek, “Bu konuda geçtiğimiz yıla oranla bir gerileme söz konusu değdir. Ancak süt miktarında bir gerileme var. Bu konuda yapmış olduğumuz gözlemlerde, ağır kış koşullarının bu gerilemeye neden olduğu tespitini yaptık” dedi.

“TAHIL DESTEKLERİNDE DEĞİŞİKLİK OLMAYACAK”

Şahali, bu yılın geçmiş yıllara nazaran verimli bir yıl olduğunu söyleyerek, “Bu yıl ortaya koyacağımız desteğin verim miktarıyla ilişkilendirilmesine ihtiyaç vardır.2018 yılı içinde uygulanan alan bazlı desteklerde tahıl yetiştiriciliği açısından herhangi bir değişiklik 2019 yılında söz konusu olmayacaktır. Tane üretiminde dönüm başına 35 TL olan veya sano silaj hasatında dönüm başına 50 TL olan destek miktarları aynen korunacak” dedi.

Şahali, arpa yetiştiriciliğinde geçtiğimiz yıl fiyatın belirlenmesinde uygulanan formülün geçerli olduğunu belirterek,  “TÜK, fiyatın ne olacağı konusunda son kararı içinde bulunduğumuz hafta içinde verecek. Tarım Dairesi’nin saptamış olduğu maliyet, 1.25 TL kilodur. Çiftçiler Birliği’nin talebi 1.45 TL’dir. Bu hesaplama dönüm başına 250 kilogramlık ürüne göre yapılmıştır. Bu yıl dönüm başına 250 kilogramın çok üzerinde bir ürün alınacağını görebiliyorsunuz. Buna göre bir fiyatlandırma yapılacak” diye konuştu.

“İTHALATA YÖNELİK ADIMLAR UCUZLUĞU SAĞLAMAYA YÖNELİKTİR”

Şahali, Bakanlığın ithalat yapan bakanlık olduğu yönündeki eleştiriye karşılık olarak, “Şu anda ithalatla ilgili atılan adımlar, tarım kesimi açısından üretimin devamına vesile olabilecek ucuzluğu sağlamaya yöneliktir. Yani girdi maliyetlerini daha aşağıya çekmek ve dolasıyla daha rekabet edebilir fiyatlarla üretimin sürdürülmesini sağlamaya yönelik tedbirlerdir” dedi.

“KAMU-ÖZEL ORTAKILIĞINDA HALLER OLUŞTURULACAK”

Hal Yasası’nın tamamlandığı ifade eden Şahali, yasanın Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bünyesinde devam eden bir çalışma olduğunu anımsattı. Konunun taraflarından biri olarak katkılarını sunduklarını anlatan Şahali, yasanın şu anda Meclis’in gündeminde olduğunu ve çok kısa bir çalışmayla sonuçlanacağını açıkladı. Şahali, yasanın gereği olan fiziki yapının ortaya çıkarılmasının önemine işaret ederek, yasada kamu-özel ortaklığında oluşacak haller için  zemin yaratıldığını ve bu açılımla birlikte çok daha erken zamanda hallerin yapılmasının mümkün olacağını kaydetti. Şahali, bunun sonucunda üretenle tüketen arasındaki yolculuk kısalacağı için fiyatlarda ciddi bir avantaj yakalanmış olacağını da vurguladı.

Şahali, hallerin yanı sıra üreticilerin kooperatif çatısı altında  örgütlenmelerinin de önemine değinerek, bunun ancak üreticinin kendi inisiyatifiyle olabileceğini dile getirdi. Geçmişte kooperatiflerin ülkenin bel kemiği olduğunu hatırlatan Bakan Şahali, zaman içinde bu anlamın ortadan kaldırıldığını ve siyaset menfaatinin ön plana çıkmasıyla kooperatiflerin itibarını yitirdiğini anlattı. Bakan Şahali, üreticilerin kooperatifler için girişim yapması halinde, Bakanlık olarak sağladıkları desteklerin bir kısmının kooperatifler aracılığıyla aktarılabileceğinin altını çizdi.

“PROTOKOLÜ EL KİTABI OLARAK DEĞERLENDİRMELİYİZ”

Şahali, Türkiye ile imzalanacak olan protokolde Tarım ve Doğal kaynaklar Bakanlığına dair özel yeni bir unsur bulunmadığını, hali hazırda devam eden projeler olduğunu söyledi.

Bunlar arasında tarımsal sulamanın daha verimli ve daha ekonomik biçimde devamını sağlayacak projelerle çiftçi kayıt sistemi bulunduğunu belirten Şahali, Türkiye ile imzalanacak protokolün içeriğinin ‘birilerinin bizi yapmak zorunda bırakacak bir şey içermediğini’ ifade ederek, “Bu ülkede eğer kendi ayaklarımız üzerinde duran, kendi kendini yönetirken yardıma destek duymayan ama elde ettiği yardımla daha ileriye çok daha hızlı ulaşmayı arzuluyorsak, o protokolü bu ülkeyi yönetmek doğrultusunda bir el kitabı olarak değerlendirmek gerekir” dedi.