Psikologlar sürekli ‘selfie’ çekip sosyal medyada paylaşan bireylerin ‘Selfitis’ hastalığına kapılmış olabileceklerini ve bu kişilerin psikolojik desteğe ihtiyaç duyabildikleri uyarısında bulunuyor. Uluslararası Akıl Sağlığı ve Bağımlılık Dergisi’nde sürekli selfie çekip paylaşma isteğinin ruhsal bir bozukluk olarak tanımlandığı bildirildi. 

Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Aile Danışmanı ve Uzman Sosyolog Nihal Salman, Haberal Kıbrıslı gazetesinden Candan Mert'e yaptığı özel açıklamasında, ‘sosyal medya’ diye düşünülen ortamın aslında bireyleri asosyalleştirdiğini ve çocukların geleceği bakımından da bunun büyük bir tehlike olarak toplumun karşısında durduğunu belirtti.

“Sanal ortamda sosyalleşme, asosyalleşmedir”

Teknolojik yapının değiştiği bir toplumda yaşantıların sürdürüldüğünü ifade eden Aile Danışmanı ve Uzman Sosyolog Nihal Salman, toplum olarak ne kadar sosyal medya ağı içerisinde bulunulsa da, sanal ortamda sosyalleşmeye çalışmanın bir bakıma da kişileri sosyallikten uzaklaştırmaya ittiğini dile getirdi. 

Yaşanılan çağa göre farklı psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıktığını belirten Uzman Sosyolog Nihal Salman, ‘selfie’ çekmenin, bazı insanlarda her ortamda selfie çekerek yaşadığı mutluluğu, huzuru paylaşma ihtiyacı doğurduğunu söyledi. Sürekli selfie çekip paylaşan bireylerde aynı zamanda özgüven eksikliği ve dikkat çekme isteği olduğu düşüncesine katıldığını kaydeden Aile Danışmanı Nihal Salman, insanların günlük hayat iletişimlerindeki kopuklukları sosyal medya aracılığıyla kapatmaya çalıştıklarını aktardı.

“Sosyal medya ile ilişkiler yaralanıyor”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC)’nin küçük bir toplum olmasından dolayı herkesin birbirini bir şekilde tanıdığını belirten Aile Danışmanı ve Uzman Sosyolog Nihal Salman, buna rağmen sosyal medyanın hayatlara girmesi ile komşuluk ilişkilerinden akrabalık ilişkilerine kadar tüm ilişkilerin yaralanarak soyutlanma aşamasına gelindiği gözleminde bulunduğunu söyledi. 

Mevcut bilimsel araştırmaların doğru olduğunu ifade eden Uzman Sosyolog Salman, hayatlara giren yeni süreçlerin kişilik bozukluklarına farklı etkilerinin bulunduğunu ve bu bağlamda yeni davranış bozukluklarının da gündeme gelmesinin normal olduğunu dile getirdi. Gündeme gelen kişilik bozukluklarının yanı sıra, toplumsal olarak iletişim eksikliğinin de her geçen gün arttığına dikkat çeken Nihal Salman, bu tehlikenin farkında olarak gerekli birimler tarafından toplumun uyarılıp uyandırılması gerektiğinin altını çizdi.

“Asosyal kişilik bozuklukları yaygınlaşıyor”

Ülke içerisinde asosyalliğe doğru kayımın son hızda devam ettiğini kaydeden Uzman Sosyolog Nihal Salman, insanların evlerinde tek başına oturup yalnız olmak istememe ihtiyacından dolayı sosyal medya içerisine girdiklerini belirtti. Ada içerisinde son yıllarda boşanma oranlarının artmasına da değinen Aile Danışmanı Salman, dağılmış aile oranının çok yüksek olmasının doğurduğu sonuçlardan birinin bireylerin boşanmayı sorun olarak görmekten çıkarmaları olduğunu dile getirdi.

Boşanmaların depresyon yaşatmasının en büyük etkenlerinden birinin ‘yalnızlık sendromu’ olduğunu belirten Salman, artık yalnızlık sendromunun da kalmadığını ve bireylerin fiziki açıdan yalnız olsalar dahi sosyal medyada yaşamalarından dolayı kendilerini yalnız hissetmediklerini ifade etti. Asosyal kişilik bozukluklarının da bu bağlamda yaygınlaştığını aktaran Uzman Sosyolog Nihal Salman, aynı çevrede kalınan insanlar ile bile iletişimlerin kesildiğini söyledi. 

“Ciddi diksiyon sorunları da geliyor”

Sosyal medyanın hayatımıza ‘kontrolsüz’ girişi ile iletişimlerin gittikçe azaldığını kaydeden Nihal Salman, bireylerin asosyalliği destekleyici ve yaygınlaştırıcı ifadeler kullanmasının da çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Özellikle gençlerde sosyal medya kullanımında, bir restauranta gidip, arkadaş ortamında sürekli telefonlar ile oynayanların gözümüze tuhaf gelmediğini ve bunun kötü bir durum olduğunu belirten Uzman Sosyolog Nihal Salman,gençler içerisinde sosyal medyadaki yazışma sohbetlerinde kullanılan kısa ifadelerin, günlük hayata da geçirilmeye başlanarak bu durumun ciddi diksiyon sorunlarını da beraberinde getirdiğini ifade etti.

“Ailede bulunamayan sevgi, sosyal ortamda aranıyor”

Temel anlamda sosyal medya kullanımı açısından bireylere kişisel olarak eğitimlerin verilmesi gerektiğini savunan Aile Danışmanı ve Uzman Sosyolog Nihal Salman, sosyal medyayı kullanmayı bilmememiz ve bu noktada kontrolsüz ilerlememiz açısından çocukların gelecekleri bağlamında da sıkıntıya girilebileceğinin altını çizdi. Çocukların odalarında güvende olduğunu düşünen ebeveynlere seslenen Nihal Salman, ellerindeki telefonlarla dünyadaki tehlikelere açık konuma gelen çocukların da bu noktada yaptıklarının ebeveynler tarafından sürekli kontrol altında tutulması gerektiğini kaydetti.

Ada içerisinde boşanmaların artmasından yola çıkarak gençlerin suç oranlarının artmasına da dikkat çeken Uzman Sosyolog Nihal Salman, gençlerde suç eğilimlerinin artmasını ilgisiz ailelere bağlayarak, aynı oranda mutsuz ve ailesinden bulamadığı sevgi ve ilgiyi sosyal ortamlarda arayan çocukların da tehlikelere daha çok açık olabileceğini vurguladı.