Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Saner’e Lokmacı kapısını ziyaretinde Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve bazı yetkililer eşlik etti. 
Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Saner, Lefkoşa Polis Müdürü Hüseyin Kadir Çete’den Lokmacı kapısından geçişlerle ilgili bilgi aldı. Tatar ve Saner, ayrıca Lokmacı’da aynı saatlerde ziyaretlerde bulunan Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, HP milletvekilleri Ayşegül Baybars ve Gülşah Manavoğlu ile selamlaştı, kısa bir sohbette bulundu. Tatar, ziyareti sırasında, yabancı bir turist ile de sohbet etti.  
Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Saner, Lokmacı kapısı önünde basına açıklamalarda bulundu. Tatar ile Saner’in ziyaretine Rum basını da ilgi gösterdi. Ardından Tatar ile Saner, Arasta bölgesini gezerek, bölge esnafıyla sohbet etti.  
Lefkoşa Polis Müdürü Hüseyin Kadir Çete, bugün saat 11.00 sıraları itibarıyla Lokmacı geçiş kapısından 93 giriş ve 84 çıkış yapıldığını açıkladı. KKTC’ye Güney’den giriş yapan 93 kişinin, 12’sinin KKTC, 61’inin Kıbrıslı Rum ve 20’sinin diğer ülke vatandaşları olduğu, KKTC’den Güney’e geçen 84 kişinin, 41’inin KKTC, 36’sının Rum ve yedisinin de diğer ülke vatandaşı olduğu kaydedildi. 
SANER: “16 AYLIK BİR SÜREÇ SONUNDA KAPILARIN YENİDEN AÇILMASI HER İKİ TARAF İÇİN DE HAYIRLI OLACAKTIR”
Başbakan Saner, Lokmacı kapısında yaptığı açıklamada, dünyayı saran Kovid-19 salgınından sonra geçtiğimiz yıl kapanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki geçiş kapılarının, hükümetin Cumhurbaşkanı Tatar ile istişare ederek aldığı kararlar ve İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin aldığı ortak kararlar ışığında bugünden itibaren yeniden açıldığını söyledi. 
Başbakan Saner, “16 aylık bir süreç ve bu sürecin sonunda kapıların yeniden açılması inanıyorum ki her iki taraf için de hayırlı olacaktır” dedi.
Saner, Kovid-19 salgın sürecini KKTC’nin dünyadaki diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi bir şekilde atlatıldığını ifade ederek, “Kovid-19 hastalığına yakalanan ve hayatını kaybeden insan sayımız diğer ülkelerle mukayese edemeyecek kadar azdır” dedi.
“TEK AMACIMIZ VAR; SAĞLIKTAKİ BAŞARIMIZI EKONOMİK OLARAK DA PEKİŞTİRMEK”
Saner, KKTC sadece Güney Kıbrıs’tan geçişlerle değil, dünyanın her tarafından ciddi bir talep ile karşı karşıya olduğunu söyleyerek, “Bizler de hükümet olarak bu geçişlerin gerek Güney Kıbrıs ile gerekse eş zamanlı olarak tüm kapıların açılmasıyla gerekse Ercan Devlet Havalimanı’ndan turistlerin Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler çerçevesinde adaya gelişlerine imkan yaratmış bulunmaktayız” dedi.  
Başbakan Saner, “Tüm bunlar ülke ekonomisinin bir an önce toparlanması ve bu Kovid-19 sürecini en kısa sürede atlatılması açısından bizler için çok önemlidir. Burada tek amacımız var; sağlıktaki başarımızı ekonomik olarak da pekiştirmek, bunun için canla başla çalışıyoruz” dedi. 
Saner, “Bizim en büyük iki gelir kaynağımız; turizm ve yükseköğrenimden sağlanmaktadır. Yükseköğrenimde de bakan çok ciddi çalışmalar içerisindedir. Güz döneminde de yüksek sayıda öğrenci getirmek için çalışmalarımız paralel olarak devam etmektedir” diye konuştu. 
TATAR: “GEÇİŞLERDE AYRIMCILIK OLMAMASI GEREKTİĞİNİ BM’YE AKTARDIK”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kovid-19 salgın sürecini “en iyi şekilde yönettiğini”  ifade ederek, iki kesim arasında eş zamanlı olarak dokuz kapının açılması ile bir hareketlilik başlamak üzere olduğunu söyledi. 
Tatar, geçiş kapılarının yeniden açılması yönündeki kararların alınmasında yürüttükleri “titiz ve önemli çalışmalarından” dolayı İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi üyelerine, Başbakan ve Bakan’a teşekkür etti. 
Tatar, Kovid-19 salgın sürecinin “soğukkanlılıkla yönetilmiş” olduğunu ve şu anda bakıldığında vaka sayısının azaldığını ancak salgının halen devam ettiğini ve “çok dikkatli” olunması gerektiğini söyledi. Tatar, “maske, hijyen ve sosyal mesafe kurullarına uyularak bu süreçlerin yönetilmesi çok önemlidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades ile dün geçiş kapılarıyla ilgili bir değerlendirme yaptıklarına işaret ederek, Kıbrıs Rum tarafının da iradesini ortaya koymasıyla karşılıklı geçişlerin başladığını söyledi. 
Tatar, ayrıca KKTC olarak geçişlerde bir ayrımcılığın olmaması gerektiği görüşünde olduklarını ifade ederek, “Burada her türlü vatandaşımız gidip gelebilmeli çünkü bildiğiniz bazı ayrımlar yapılmaktadır ve bu bir takım sıkıntılara yol açmaktadır. AB vatandaşları dışında üçüncü ülke vatandaşları da geçebilmeli… Biz bunları BM’ye de aktarmış durumdayız çünkü keyfi uygulamaların doğru olmadığını düşünmekteyiz. İnsan hakları açısından Kuzey’e geçmek isteyenler geçebilirler. Dolaysıyla bunları da dün değerlendirdik” dedi.
Tatar, “Önümüzdeki sürecin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tabii ki son 15 aydır kapıların kapalı olması ve birtakım olumsuzluklarla çok büyük bedeller de ödenmiştir. Esnafımız, iş insanlarımız, iş dünyamız çok büyük mağduriyetler yaşamıştır. Öğrencilerin geri gelmesi, dış dünyaya ve geçişlerin açılması ile ekonomiye bir hareketlilik, bir canlılık geleceğini düşünmekteyiz.” 
Esnafa, iş dünyasına, Polis Genel Müdürlüğü’ne, sağlık çalışanlarına, gümrük görevlilerine de teşekkür eden Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tüm sıkıntılara rağmen yoluna devam etmektedir. Ben hiçbir zaman karamsar olmadım, her zaman umutlu oldum, bu süreci de aştıktan sonra ekonomi eski boyutlarına ulaşacaktır” dedi.  
“HER ALANDA KENDİ İNSANLARIMIZIN YARARINA İŞ BİRLİĞİ YAPABİLECEĞİMİZİ ÜMİT EDİYORUM”
“Anastasiadis’e bir mesajınız var mı?” şeklindeki soruyu yanıtında Cumhurbaşkanı Tatar, Anastasiadis ile çevrim içi toplantı yaptıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Bu gelişmeden dolayı mutluyuz çünkü biz iki taraf arasında karşılıklı adımlara ve güven inşa edilmesini inanıyoruz. Tüm kurallara uyularak, geçişlerin başarılı bir şekilde devam etmesini umuyoruz. Bu iletişimin ve etkileşimin ilişkilerimizi geliştireceğini umuyorum çünkü günün sonunda Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların iyi iletişimi ve temasları olmalıdır. Her şeyin, ekonomi de daha iyi olacağını umuyorum çünkü salgından dolayı ekonomik olarak hepimiz sorunlar yaşadık. Salgının kademeli olarak ektisini azaltmasıyla ekonominin iyileşmesini, insanların istihdam olanakları bulmasını umuyoruz… Ve her anlamda kendi insanlarımızın yararına iş birliği yapabileceğimizi ümit ediyorum.”