Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Mehmet Muş, kabulde yaptığı konuşmada, yoğun bir program  dahiline KKTC’ye geldiklerini kaydetti.

11. Ortak Komite toplantısını gerçekleştirdiklerini ve uzlaşıya vardıkları bir eylem planını hayata geçirdiklerini kaydeden Muş, KKTC ekonomisi ve ticaretine olumlu katkılar yapacağını düşündükleri belli kararlar aldıklarını belirtti.

KKTC’nin gelişmesi ve kalkınması için Türkiye’nin bütün gücünü seferber edeceğini belirten Muş, üniversiteyi KKTC’de okuduğunu ve KKTC’ye ayrı bir sevgisi olduğunu söyledi.

Hem ilgili Bakanlık  hem de hükümetin atacağı adımlarda ellerinden geldiğince kolaylaştırıcı olacaklarını dile getiren Muş,  yaptıkları protokollerde de bu yaklaşımlarının hissedileceğini belirtti.

KKTC devletinin kıymetinin iyi bilinmesi gerektiğini, devletin kolay kurulmadığını ve devleti muhafaza etmenin önemli olduğunu belirten Muş, KKTC devletinin bütün ambargolara kısıtlamalara rağmen kurumsallaşmasını büyük oranda  tamamladığını  söyledi.

90 milyona yaklaşan nüfusuyla Anavatan Türkiye’nin kapılarını ve bütün imkanlarını KKTC için açtığını belirten Muş, “Her zaman kuzeye döndüğünüz zaman orada Anavatan’ı göreceksiniz, bütün imkanlarıyla sizin için orada beklemektedir” diye konuştu.

Adadaki iki devletli yaklaşımın çok kıymetli olduğunu ifade eden Muş, adada yaşayan tüm KKTC yurttaşlarının devletin kıymetini bilmesi gerektiğini söyledi ve devletin tüm siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğini vurguladı. Muş, “Devletiniz olursa siyasi tartışma yapabilirsiniz. O açıdan KKTC birinci sırada gelir, o siyaset üstüdür sonra bütün tartışmaları yaparsınız” dedi.

Muş, Güney’de ortaya çıkan gelişmelerin bu kanaatlerini güçlendirdiğini dile getirdi.

SANER: “ANAVATAN TÜRKİYE İLE BİRLİKTE HAREKET ETTİĞİMİZ SÜRECE GÜÇLÜYÜZ”

Başbakan  Ersan Saner de, KKTC olarak Anavatan Türkiye ile birlikte hareket ettikleri sürece güçlü olduklarının farkında olduklarını belirtti ve Kıbrıs Türk halkının büyük mücadeleler sonucunda bugünlere ulaşabildiğini söyledi.

Kıbrıs Türk halkının 1963-1974 yılları arasında Rumlar’ın her türlü mezalimine karşı geldiğini ve 1974’te Anavatan Türkiye’nin müdahalesiyle ülkede barış sağlandığını kaydeden Saner, 1983 yılında kurulan Cumhuriyetle bugünlere ulaştıklarını anlattı.

Bu süreç içerisinde yaşadıkları en büyük sıkıntının Anavatan Türkiye dışında kimse KKTC’yi tanımadığı için dünyayla ticaret başta olmak üzere ilişki kuramamak olduğunu kaydeden Saner, ortaya konan eylem planı çerçevesinde hayata geçirilecek ticaret ve fuar girişimlerinin desteklenmesi ve bilgi alışverişinin önemine işaret etti.

Bundan sonraki süreçte Anavatan Türkiye ile birlikte iki egemen devlet statüsünde yollarına devam edeceklerini dile getiren Saner, ülkede Anavatan Türkiye’nin katkılarıyla oluşturacakları eylem planının KKTC ürünlerinin dış dünyada pazar bulması açısından anlamlı olduğunu vurguladı.

Mavi Vatan konusunda Türkiye ve KKTC’nin ortak çıkarlarını koruyarak ileriye bakmanın  görevleri olduğunu söyleyen Saner, “Biz KKTC hükümeti olarak bunun arkasında dimdik durmaktayız” dedi.