Yeni Bakış gazetesinden Deniz Abidin'in haberine göre; Deneyimli sendikacılar, hükümetin bir an önce sendikasız emekçi çalıştırılmasının önüne geçecek yasal düzenleme yapması konusunda çağrıda bulundu.

Önder Konuloğlu:

İşçi kesimi için üretin, kararlar alın

Önder Konuloğlu, bu ülkede devlette çalışan herkesin özellikle de bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda tatil yaptığına dikkat çekerek, ister yabancı ister yerli olsun işçi kesiminin bu ülkede yaşayabilmesi için hükümete düşen görevin, parlamentoda alacakları bir kararla bütün işçilerin hakları için sendikalaştırmayı zorunlu hale getirmeleri olduğunu belirtti. Konuloğlu, bu yasanın geçmemesi halinde ülke genelinde işçi kazalarının artacağı gibi bu sorunların da son bulamayacağını söyledi. Konuloğlu, “Kimsede suç aramasınlar, bu ülkeyi gelmiş geçmiş kim yönetmişse, işçiye sahip çıkmak ellerinde olmasına rağmen bunu yapmadılar. Bunun nedeni ise, sermaye kesimini kıramıyorlar da ondan” diye konuştu. 

“İşçi kesimi için üretin, kararlar alın” diyen Konuloğlu, bir yasayla ya da varolan yasaya takviye yapılarak sendikasız çalıştırmanın önüne geçilebileceğini belirtti. Konuloğlu, siyasilerin kapı arkasına saklanarak işçiden yanayız gibi söylemlerinin konuşmaktan öteye gitmediğini kaydetti.

“En büyük hata devleti yöneten kişilerin zafiyeti”

Konuloğlu, “Bu ülkede her şey parayla oldu. Cebi dolu olan vergiden de her şeyden de kurtarıyor, ancak emekçi kesimi düşünen yok” diyerek, sermayenin işçilerin ensesinden dünya kadar para kazandığını söyledi. Önder Konuloğlu,  bugün hala asgari ücretin altında, sigortasız çalıştırılan işçi kesimi olduğuna dikkat çekerek, siyasilerin ise makamlara geldiklerinde bülbül gibi öttüklerini, ancak bir sonuca varılamadığını belirtti. Konuloğlu, “En büyük hata devleti yöneten kişilerin zafiyetindedir” dedi.

Erdal Süreç:

Girişler kontrol altında olmalı

Eski sendikacılardan Erdal Süreç ise, ülkeye yabacı işçi gelmesi konusunda sıkı önlem alınması gerektiğinin altını çizerek, ülkeye girişlerin kontrol altına alınması ve nüfus politikasının değişmesinin önemli olduğunu kaydetti. Süreç, yabancı ülkelerden gelen işçiler konusundaki denetimin diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de yasal bir zemine oturtulması gerektiğini söyledi.  Süreç, ülkede belirli kesimlerin iş yapabilmeleri için belli başlı yerlere kayıt yaptırdığına dikkat çekerek, çalışan işçiler için de bunun böyle olması gerektiğini belirtti. 

“Siyasi iktidarlar bunu kanıtlamalı”

Erdal Süreç, işçinin sendikaya üye olarak bir işyerinde çalışır yönünde bir düzenlemenin gündeme getirilmesi gerektiğini kaydetti. Süreç, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sendikaların ilgili işyerlerinde çalışanların hakkını savunmada demokratik bir kurum olarak ortaya çıkmasının kolaylaştırılması gerekir. Bu konu gündeme getirilmeli ve tartışılmalıdır. Gerek sosyal haklar, gerekse çalışma koşulları yönünden işçi kesimi en fazla mağdur olan kesimdir. Konunun olumlu bir sonuca varmasının demokratik hak ve özgürlüklerin ileriye götürülmesiyle olacağına ve bu görüşü benimseyen siyasi iktidarların bunu kanıtlaması gerektiğine inanıyorum.”

Varol Öztuğ:

Kayıtsız çalışan olmamalı

Eski sendikacılardan Varol Öztuğ da, ülkede yabancı iş gücü kullanma zorunluluğunun doğduğunu belirterek, burada önemli olanın çalışanın kayıt altında olması olduğunu söyledi. Öztuğ, ülkede kayıtsız çalışan olmaması gerektiğine dikkat çekerek, haksız rekabetin esas orada doğduğunu belirtti. Öztuğ, sendikalaşma konusunda ise, tüm çalışanların sendikalı yapılmasının tek bir yasayla olmadığını belirterek,  “Herkesin sendikalı olması mecbur edilemez. Bu uluslararası hukuka da aykırıdır. İhtiyat sandığı kurumu kullanılmak suretiyle bu bir nevi zorunluluk yaratabilir. Sosyal sigorta kaydı için bir sendikaya üye olunabilir. Bu da tüm çalışanların sendikalı olmasını sağlayabilir” dedi.

Öztuğ, kurumların bilançolarının esas alınarak toplu iş sözleşmesi yapılması gerektiğini belirterek, bu konuda sendikaların taleplerinin uygun olmakla beraber altlarının boş olduğunu söyledi.

“Sermaye kesiminin ciddi endişesi var”

Öztuğ, bu konularda sermaye kesiminin ciddi endişesi olduğunu ifade ederek, sendikaların grev yetki ve sorumluluklarıyla ilgili yapılması gereken bazı düzenlemelerin olduğunu belirtti. Varol Öztuğ şöyle devam etti, “Örneğin, bir markette bir hafta grev yapmak mümkün değildir.

Ancak sendikalar grev yapabilme yetkisine sahipse bunun arası nasıl düzenlenecek? Bu konuları daha doğru yere bağlayacak düzenlemeler gerekir.” 

Varol Öztuğ, her çalışanın mutlaka sendikalı olması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
 
KTAMS Eski Başkanı Kaptan:

Güney Kıbrıs örnek alınsın

KTAMS Eski Başkanı Ahmet Kaptan da, hükümetin programında sendikalaşmaya verdiği önemin altını çizdiğini belirterek, Güney Kıbrıs’ı örnek gösterdi. 

Güney Kıbrıs’ta yanında beş kişi ve daha fazla çalıştıran tüm işyerlerinde toplu sözleşme talep edildiğini ifade eden Kaptan, KKTC’de de bu örneğin kullanılabileceğine vurgu yaptı. 

Kaptan, “Ayrıca Birleşik Federal Kıbrıs kurulduğu zaman emekçiye ve emeğe vermiş olduğumuz değeri ortaya koymuş oluruz” diye konuştu. 

 “Yasal düzenleme gerekmez, zaten var”

Kaptan, sendikalı olmanın anayasal bir hak olduğuna işaret ederek, yasa düzenlemesine gerek olmadığını, bu konuda yasanın zaten bu hakkı verdiğini kaydetti. Kaptan, doğru olanın iş mahkemelerinin kurulması olduğunu belirterek, çalışanın şikayeti doğrultusunda hızlı karar verecek mercilerin oluşmasının gerektiğinin altını çizdi. 

Ahmet Kaptan, hükümetin kararlı olması durumunda ve örnek Güney’i alması neticesinde toplu sözleşmeyi talep etmesi durumunda bu sorunun ortadan kalkacağına inandığını belirtti.