Şener Levent'in 4 yıl önceki açıklamaları yeniden gündem oldu.

İŞTE SOSYAL MEDYADA DOLAŞAN ŞENER LEVENT'İN O AÇIKLAMALARI:

Güneydeki ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ etkinliğine konuşmacı olarak katılan Şener Levent, Rumların yaklaşımı karşısında hayretler içerisinde kaldığını açıkladı

Avrupa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent, 4 yıl önceki köşe yazısında “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin 56’ncı kuruluş yıldönümü nedeniyle Güney Kıbrıs’ta DİKO, EDEK, Vatandaşlar İttifakı ve Yeşiller Partisi’nin düzenlediği etkinliğe konuşmacı olarak davet edildiğini belirterek, burada yaşananları kaleme almıştı.

“Bizi terörist olarak görüyorlar”

Şener Levent etkinliğin başında bir film gösterildiğini ve filmin adının “Türklerin isyanı” olduğunu belirterek yazısına şöyle devam etti:

“Salonda birkaç Türk’tük, hepimiz donduk kaldık. Demek hala bizi cumhuriyete isyan eden teröristler olarak görüyorlardı… Olmadı efendiler, hiç olmadı.”

“Bir anda Yunan marşı çaldı”

Şener Levent salonda bir anda Yunan Marşı’nın çalmaya başladığını anlatan yazısında hayretler içinde kaldığını şu sözlerle okuyucularına aktardı:

“Birden bire Yunan Marşı çalınmaya başlandı.. Tüm salon ayağa kalktı ve bu marşı yüksek sesle söyledi.. Ne sürpriz değil mi? Hem Kıbrıs Cumhuriyeti’ni konuşmaya gidiyoruz hem de Yunan Milli Marşı çalıyoruz. Senin marşın yok mu ey zavallı cumhuriyet?”

“ENOSİS’i konuştum basın yer vermedi”

Yazısının devamında Levent şunları kaydetti:

“Konuşmamın bir bölümünü ENOSİS’e ayırdıysam, ikinci bölümünü de işgal ve istilaya ayırdım. Ancak gördüğüm kadarıyla güneydeki basın benim konuşmamın yalnız işgal bölümünü verdi, ENOSİS’i hiç vermedi… Çok yazık…”

“Kabul etmeyiz” dediler…

Şener Levent en çarpıcı noktayı yazısının sonuna aktardıdı:

“Geceden sonraki yemekli sohbete EDEK Lideri Sizopulos katılmadı. Ben de orada sorduğum soruyu diğer üç parti liderine sordum.. Dedim ki:

Diyelim Türkiye garantörlükten vazgeçti, Türk askerinin tümü de adadan gidiyor.. Omorfo ve Maraş dahil bazı köyler iade edildi size.. Ve diyelim Türk tarafı dönüşümlü başkanlıktan da vazgeçti.. Bu durumda iki bölgeli, iki toplumlu federal çözümü kabul eder misiniz?

Beni hayrete düşüren bir yanıt verdiler:

Hepsi de “Kabul etmeyiz” dediler…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olmayan iki bölgeliliği içeren hiçbir çözüme “evet” demezlermiş...

Ben de sanırdım ki, Kıbrıslı Rumlar için en büyük sorun işgal sorunuydu... Türkiye ile Türk askerinin adadaki varlığı… Yanılmışım!”