Tedbir mi demiştiniz?
Şakasınız!
Barlarda omuz omuza değil insanlar, affedersiniz, “tükürük tükürüğe!”...
Girne’de Pazar günü Kordon ve limanı gördüm; diyelim ki 3 bin insan vardı!
Askerler de çarşı veya ne bileyim bayram iznindeydi!
Ve maske takan bir ya da iki “deli” vardı!
Biri ben!
Kimse ne kural tanıyor, ne karar!!!

-*-*-

Kime sorduysam, “... Ne koronası kardeşim, yok öyle bir şey!” dedi...
Restoranlar da dolu Lefkoşa – Girne bölgesinde...
Berberler ve kuaförler de!

-*-*-

Ben hala korkağım!
Asker izne çıkmasın mı?
Vatandaşın kahyası sen misin?
Süpermarkette bir arkadaşı, “maskeniz yok” diye uyarmak istedim, “ne karışıyon len! Konuşma len şişko!” şeklinde tepki aldım!
Sustum!
Gülümsedim!

-*-*-

Bilim kurulumuz, sağlıkçılarımız, sağlık bakanımız aklıma geldi.
Yine gülümsedim!
“Bu ülkede korona ile ilgili kararları siz mi alıyorsunuz?” sorusu aklıma geldi!
Bir daha gülümsedim!

-*-*-

Sonra internette bir haber okudum!
Akabinde bir daha haber okudum!
Birinde, Kıbrıs’ta müzakereler sürecekse, nasıl sürmesi gerektiği konusunda Türkiye’den bir bakan konuşuyordu.
Ötekinde, bir başka bakan, Kıbrıslı Türklerin Doğu Akdeniz’deki haklarını korumaya devam edeceklerinden söz ediyordu!

-*-*-

Müzakerelerin nasıl sürdürülmesi gerektiği konusunda ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızla ilgili olarak “bana” kimse bir şey sormadı!
Size soran oldu mu?
Gülümsedim!

-*-*-

Bir haber daha okudum!
Diyordu ki, “Türkiye’den ilk uçuş KKTC’ye olacak, hem de 1 Haziran’da!”...
Dedim, bana kimse sormadı!
Ve sonra kendi kendime dedim ki; “... Sana niye sorsunlar ki çapulcu!”.
Yok canım, “kişi olarak Serhat’a değil”, “vatandaşlara” demek istedim
Peki Ali Pilli’ye sordular mı?

-*-*-

Güney’e geçişleri de açalım!
Türkiye’den gelişleri de!
1 Haziran’a kalmasın!
Yarından açın!
Ne koronası canım!
Ayıptır söylemesi, “koruz biz ona!”...

-*-*-

Yetki meselesi mi?
Canım, Doğu Akdeniz’deki haklarımızı mı sordular?
Yoksa müzakerelerde ne istediğimizi mi?
Gelip gideni niye sorsunlar ki!
Yetkiniz mi var sizin kardeşim?

-*-*-

Korona mı?
Bilim kurulu mu?
Sağlık Bakanı mı?
KKTC Devlet mi?
Gülümsüyorum...

-*-*-

“Psefto Gratos” diyorum kızıyorsunuz!
Ama inanın neden kızdığınızı hala anlamış değilim!
Kızmıyın, siz de gülümseyin...

-*-*-

Girne’de Kordon’da 3 bin maskesiz insanın tümü, Kıbrıslı Türk değildi.
“Ayrımcılık, ırkçılık yapıyorsun” mu diyeceksiniz?
Asla!
Ama şunu söylemem lazım:
“KKTC devletini de o devletin otoritesini de asla tanımayan insanlar” olduğundan eminim...
Ve bir şikayetim de yok!
Benim şikayetim, “neden bana psefto gratos dediğimde kızıyorsunuz?” konusuyla alakalıdır.
Kızmayın, gülümseyin!

-*-*-

Sizin devletinizi yani KKTC’yi kim tanıyor?
Size sordular mı mesela Doğu Akdeniz’deki haklarınızı korurlarken?
Size bahsettiler mi 1 Haziran’da uçuş başlamasıyla ilgili?
Maske takarken niye size sorsunlar ki?

-*-*-

Üzülüyor muyum?
Hayır!
Gülümsüyorum...
O kadar!

-*-*-

UBP’de genel başkanlık çalışmaları başlamış, yer altından genel başkan yeme işleri yürütülüyormuş.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yarış da sürüyormuş.
Ekonomimiz için de tedbir alınıyormuş!
Neden ve nasıl?
Gülümsüyorum...
UBP’ye genel başkan seçmenin, bu ülkeye başbakan belirlemenin veya cumhurbaşkanı seçmenin ne anlamı var?

-*-*-

8 Haziran’da Güney’e geçişler başlar mı?
“Kıbrıslı Türklerin iyiliği için o geçişler hiç başlamayacak” dense; bizim UBP Genel Başkanlık kavgacılar, bakanlar kurulundaki değişiklik meraklıları veya cumhurbaşkanı ya da adayları, “gık” mı diyecek?
Gülümsüyorum...
Siz de gülümseyin...
Sinirlendik, kızdık da ne oldu ki?
Gülümseyin...