Yaz aylarını artık geride bıraktığımız şu günlerde insan ister istemez biraz duygusal, biraz asabi olabiliyor. Ama bizim ülkede hep asabi, hep duygusal , hep şaşkın oluyoruz.

Gün geçmiyor ki, bir yerlerde biro lay patlak vermesin.

Ne trafik kazaları bitiyor, ne skandalları bitiyor , ne hesaplaşmalar bitiyor.

Burası KKTC.

Taşıyamacağımız yüklerin altında eziliyoruz bazen. Düşünüyorum neden , ne uğruna bunca karmaşa, bunca skandal bunca stres. Ölümlü dünya işte geçip gidiyor zaman ve yaşamaya bile vaktimiz kalmıyor bu ülkede.

İnsanlar birbirlerine kırgın, insanlar birbirlerine kızgın insanlar tahamülsüz.

Başta dedim ya her gün bir sıkandala uyanıyoruz bu ülkede.

Bir skandala da Lefkoşa Türk Belediyesi imza koydu.

Sahipliği Lefkoşa Türk Belediyesine ait tarihi Bandabulya çarşısının arka kısmını ihalesiz bir şekilde bir işadamına adına peşkeş diyebileceğimiz şekilde verdiler.

Evet kamunun malları halkındır ve öyle kalmalıdır en azından halk yararına kullanılmalıdır ve sadece bir kesime yönelik olmamlıdır.

Toptancılar hali tiyatronun kullanıldığı alandır buraları bir peşkeşle bir iş adamına adrese teslim tek kişilik ihale ile verdiler. Tek kişilik ihale olur mu kamu malına oluyor işte.

Çünkü burası KKTC. Bir otelin sahibine verilen bu tarihi toptancılar hanı neo-liberal bir politika güdülerek veriliyor bu bir seçim yatırımı mı ? Harmancı yerel yönetimlerde aday mı yoksa milletvekilliğine mi aday ?

Lefkoşa’ya iyi bir makyaj yaptı ama temel sorunları çözmedi. Seçimler yaklaşıyor az bir zaman sonra Genel SEçimi ardından da Yerel seçimler hangisine aday olursa olsun kaynağa ihtiyacı var. Sadece kendisinin değil partisinin de kaynağa ihtiyacı var. Hal böyle olunca da insan ister istemez nereden çıktı bu adrse teslim tek kişilik ihale şekli diye düşünüyor insan.

Bu sadece bir skandal bugün bununla uyandık, yarına Allah kerim.

Peki insanlar bu ülkede bu şehirde hergün bir sıkandala uyanırken nasıl tahamül gösterecek , nasıl kızgın olmayacak ve nasıl mutlu olacak? Var mı bu soruların yanıtlarını bilen.

Kendisini sol olarak tanımlayan TDP ,zamanında Arabahmet Kültür Evi süreci yaşanırken CTP’yi neoliberal bir politika gütmekle suçlamıştı. Şimdi yaptığı şey farksız mı?

Unuturulur mu sandınız yoksa.

Ben ,bir cümle ile hatırlatayım size ne dediğinizi aynen şu ifadeleri kullanmıştınız

“CTP'nin neoliberal politikaları sonucunda Arabahmet Kültürevi sürecinin yaşandığını da belirten Birinci "Bu neoliberal dünyada dayatılmış olan toplumun elindeki varlıkların azaltılması gerektiği kadar azaltılması gerektiğinin bir sonucudur. Ve bir sol bir parti tarafından ne kadar da sahiplenildiğini görmek bizleri üzüyor"

Şimdi bu halka hesap vermeniz gerekmiyor mu?