Havadis'ten Eniz Orakcıoğlu'nun haberine göre, Dövizin yükselişi, alım gücünün düşmesi, enflasyon derken vatandaş isyan noktasına geldi. sebze ve meyvenin bile fiyat olarak yüksek oluşu, manav reyonlarında etiketlere yansıyan fiyatlar vatandaşı çıldırttı. Meyve ve sebzede bir türlü düşmeyen fiyatları değerlendiren Tatlısu Seracılar Birliği Başkanı Mithat Kargı ise Kuraklık, üretim azlığı ve Hal yasası olmayışından dolayı fiyatların düşmediğini vurguladı.

Üreticinin bir darbe de dövizden yediğini dile getirerek, dövizin yükselmesi karşısında sorunlar yaşadıklarını tarımsal aletlerin ve bozulan traktör parçalarının hep döviz üzerinden hesaplandığını, Türkiye’de 30 TL olan galvaniz borunun KKTC’de 130 TL olduğu söyledi.

Üreticiyi ve vatandaşı destekleyecek bir Tüketiciler Birliği olduğunu fakat onunda aktif olmadığının altını çizen Kargı, bu konuda bazı avukat ve üreticilerle konuştuklarını ve bir tüketici ile üreticinin hakkını koruyacak geniş çaplı bir birlik kurmayı düşündüklerini aktardı

“Kuraklık fiyatları yükseltti”

Tatlısu Seracılar Birliği Başkanı Mithat Kargı, bu yıl meyve ve sebze fiyatlarındaki yüksekliği kuraktan kaynaklandığına dikkat çekerek, üretimin kuraklıktan dolayı az olduğunu ve fiyatında bu nedenle düşmediğini aktardı. Kargı, geçen sene karpuz ektiklerini karpuzu 50 kuruştan sattıklarını ve 100 ton karpuzun da dalında kalarak hayvanlara yem olduğunu söyleyerek, bu sene üretimin talep az olmasından kaynaklı düştüğünü, kuraklığın da etkisi ile karpuzun fiyatının 2-2 buçuk TL civarında seyrettiğini belirtti.

“Bu yıl ürünler daha az ekildi”

Tarlası olan herkesin bir şeyler ekmeye yöneldiğine ve planlama olmadığına dikkat çeken Kargı, talep piyasasının da az olmasından kaynaklı fazla ekilen tarım ürünlerinin elde kalarak heba olduğunu aktardı.  Bu yıl ekimin az olmasına rağmen barajlarda suların kuruduğunu söyleyen Kargı, kuraklığın hem üretimi, hem üreticiyi, hem de vatandaşı etkilediğini kaydetti.

“Üretim az olunca fiyat artıyor”

Kış güzel geçerse haşerelerin öldüğünü, kış kötü ise haşerelerin başa bela olduğunu söyleyen Kargı, bu yıl güzel bir kış olmamasından kaynaklı köyde tuta denilen bir kurt cinsinin tüm domateslere zarar verdiğini sözlerine ekledi. Birçok yol denediklerini, değişik ilaçlarla bu kurttan kurtulmaya çalıştıkların anlatan Kargı,  başarılı olmadıklarını ifade etti. Tarımda yaşanan bu sorunların ceremesini halkın çektiğini vurgulayan Kargı, üretim az olunca domates fiyatları aşırı derecede yükseldiğini ve bugünlerde tezgahlarda pahalı domates olduğuna dikkat çekti.

“Hal yasası şart”

Fiyatlara yansıyan ve ortaya dengesiz fiyat aralıkları çıkaran bir diğer etkenin de yıllardır dile getirdikleri Gıda Güvenliği ve Hal Yasasının bir türlü geçmemesinden kaynaklandığını vurgulayan Kargı, İnsan sağlığı ve üreticinin emeğinin karşılığını alması açısından, bu yasanın son derece öneme sahip olduğunu ve keyfi uygulamalara da son vereceğini söyledi. Hal Yasasının üretici ve tüketicinin haklarını korumak için şart olduğunun altını çizerek, “Üreticilerin disiplinli bir şekilde ürünlerini piyasaya sürmesi, tüketicinin de belli ve standart bir fiyatta bu ürünleri alabilmesi gerekmekte ve bununda yasa ile düzenlenmesi şarttır. Yasa geçtiği zaman en büyük söz hakkı üreticinin olacak ve yasa tüketicinin haklarını da koruyacak. Geçtiğimiz günlerde ilgili bakanlık ile de bu konuyu görüştük” dedi.

“Suyun tarıma verileceği konusunda umutsuzum”

Türkiye’den gelen ve tarıma da verilmesi konuşulan su ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kargı, Türkiye’den gelen suyun ilk etapta içme suyu olarak dağıtıldığını daha bazı bölgelere verilmediğini söyledi. Tatlısu bölgesine bile yeni yeni Türkiye suyunun verilmeye başlandığının altını çizen Kargı, Tarıma verileceği konuşulan suyun Tatlısu’ya da verileceği konusunda umutsuz olduklarını aktardı. Suyun verilmesinin çok uzun zaman alacağını söyleyen Kargı, ilk etapta tarım suyu Güzelyurt’a, sonra Mesarya’ya daha sonra da kalan bölgelere verileceğini sözlerine ekledi. Tarıma su verilebilmesi için başka bir hat döşenmesi, başka hat için yeniden proje yapılması ve yer yer verilecek suyun hangi hatlardan geçileceği de planlanması gerektiğini vurgulayan Kargı, bu nedenle de su konusunda çok umutlu olmadığımı kaydetti.

“Üreticiye bir darbe de döviz vurdu”

Dövizin yükselişi karısında üreticinin zor durumda olduğunu da vurgulayan Kargı, “Türkiye’den ne alınırsa TL ödeniyor ama bizde her şey döviz üzerinden hesaplanıyor. Hal böyle olunca bozulan traktöre alınacak parça veya tarımda kullanılacak aletler hep Euro üzerinden hesaplanıyor. Örneğin Galvaniz boru Türkiye’de 30 TL iken bizde 130 TL’ye alınıyor. Bu nedenle de üretici bir darbe de dövizden yiyor” şeklinde konuştu.

“Hakları savunacak bir birlik kuracağız”

Üreticiyi ve vatandaşı destekleyecek bir Tüketiciler Birliği olduğunu fakat onunda aktif olmadığının altını çizen Kargı, bu konuda bazı avukat ve üreticilerle konuştuklarını ve bir tüketici ile üreticinin hakkını koruyacak geniş çaplı bir birlik kurmayı düşündüklerini aktardı. Bazı siyasilere bu konuyu aktardıklarını ve destek aldıklarını kaydeden Kargılı, bu konuda adımlar atacaklarını da belirtti.