Eniz Orakcıoğlu

Siyasi Parti temsilcileri UBP-DP Hükümetinin dağıttığı vatandaşlıklar konusundaki tepkilerini Yeni Bakış’a anlattı. Dağıtılan vatandaşlıkların kabul edilemez olduğunu belirten siyasiler, hukuk yoluna başvuracaklarınızda söyledi.

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, “Hükümet artık çizmeyi aştı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, UBP ve DP hükümetinin vatandaşlıklar konusunda artık çizmeyi aştığını vurgulayarak, “Özellikle son birkaç gündür de basına yansıyan vatandaşlık dağıtma politikası kabul edilebilecek bir durum değildir. 90 gün önce turist vizesi ile ülkeye gelen birinin vatandaşlığa kabul edilmesini kabul etmek mümkün değildir. Bu istisnai bir durum değil, devlet olanaklarının hükümet yetkilileri tarafından gollifa gibi dağıtılması mantığıdır. Bu yüzdende bizim bu konuda sessiz kalmamızı kimse beklemesin. Vatandaşlık konusunda tüm araştırmalarımızı yaparak ve elimize gelen vatandaşlık verilerini de değerlendirerek istisnai vatandaşlık adı altında verilen vatandaşlıkların bir kısmına dava açacak ve mahkemeye götüreceğiz. Bu vatandaşlıklarında düşürüleceğini belirtmek isterim” dedi.

“Vatandaşlıkların tümünü düşürmek için çalışacağız”

Hükümete gelmeleri durumunda yasa dış dağıtılan vatandaşlıkların tümünün düşürülmesi için ellerinden gelen bütün çabaları göstereceklerini belirten Sorakın, “UBP ve DP hükümetinin yaratmaya çalıştığı bu durum antidemokratik bir durumdur. Diğer yandan bu durum eşitlik ilkesine de aykırıdır. Dolayısıyla da kabul edilebilir değildir. Biz vatandaşlık konusunu gerek hukuka taşıma, gerekse meclis gündemine götürerek tartışılmasını sağlamak yönünde hareketlerimiz olacaktır” şeklinde konuştu.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit; “Herkesi ortak mücadeleye davet ediyoruz”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise, Vatandaşlıklarla ilgili TDP’nin duruşunun eskiden beri aynı olduğunu vurgulayarak, “Bizim tavrımız açık ve kesindir ki bu durum kesinlikle kabul edilemez. Hükümet hiçbir yasaya ve kurala bakmaksızın, yasadışı ve keyfi bir şekilde gollifa dağıtır gibi vatandaşlık dağıtılıyor. Gerçek anlamda vatandaşlığı hak eden kişilere verilmesine bizlerde karşı değiliz ama burada doğup büyüyene, küçük yaşta bu ülkeye gelen vatandaşlık verilmezken, turist vizesiyle ülkeye 90 gün gelen kişiye bakanlar kurulu kararı ile alelacele vatandaşlık veriliyor. Biz TDP olarak hukuk yolları da dahil, her türlü yolla mücadeleye hazırız ve bu ülkedeki herkesi de ortak mücadeleye davet ediyoruz. Biran önce bu hükümetten kurtulmak gerekmektedir” dedi.

“Hükümetten biran önce kurtulmak lazım”

Uluslararası arena dahil, her türlü hukuk yolunu denemek gerektiğine dikkat çeken Özyiğit, “Başka partilerinde bu konuda açıklamaları vardır ve onlarla birlikte iş ve güç birliği içinde hem hukuki yolları hem de toplumsal eylemliliği birlikte götürmek arzusundayız. Hem bu uygulamaları ortadan kaldırmak, hem de her alanda her sistemde keyfi ve vurdumduymaz davranış sergileyen hükümetten de biran önce kurtulmak lazımdır. Bunun başka yolu yoktur. Hükümet toplumsal olaylara duyarlı olmamakla birlikte, toplumun gündemini kendine göre belirlerken de her türlü yasadışılığı ve kural tanımazlığı da kuralmış gibi göstermeye çalışıyorlar” diye konuştu.

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, “Kıbrıslı Türkler azınlık kılınmaya çalışılıyor”

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan da, Hükümet vatandaşlıkları gollifa gibi dağıtarak, nüfusu bir milyon kişiye çıkarmak hedeflendiğini belirterek, “ Kıbrıslı Türkleri azınlık kılmak, Kıbrıslı Türklerin ellerindeki iradeyi almak, seçimlerde avantaj sağlamak hedefleniyor.  Diğer yandan nüfusu çoğaltarak da demokrasiyi yani kendi kendini yönetme iradesini ortadan kaldırmak isteniyor. Bir diğer neden ise Türkiye’deki AK Parti hükümetine yağ çekmek ve şirin görünmektir. Biz bu durumu doğru bulmadığımızı sürekli dile getiriyor ve tavır koyuyoruz. Yapılan bu yanlışa karşı siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri birlikte hareket ederek topluca bir karşı duruş gerçekleştirmelidir. Birleşik Kıbrıs Partisi bu sebeple bir çatıda en geniş iş ve güç birliğini savunarak, bunu hayata geçirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle diğer partilerden de beklentimiz bizim gibi tavır koymalarıdır. Tavır koymuyorlar çünkü onlardan da oy alabileceklerini hesap etmektedirler. Yapılabilecek en geniş çerçevede bir araya gelerek bununla mücadele etmektir” dedi.

“Ortak bir duruş konmalıdır”

Diğer partilerle dağıtılan vatandaşlık hakkında görüştüklerini fakat herhangi bir eyleme hazır olduklarını görmediğini söyleyen İzcan, “Bu rejime karşı topluca tavır konması tek yoldur. Gerek vatandaşlığa, gerekse dini örgütlenmelere, gerekse de partizanlıklara ve ekonomide yaşanan diğer sıkıntılara da ortak bir duruş konmalıdır. Bu olmadığı içinde parçalı bu yapı başarılı olamıyor ve hükümet de bundan cesaret alıp durmadan vatandaşlık dağıtıyor” diye konuştu.

YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı; “CTP’nin de etkisi var”

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı ise, Hükümet uzun zamandır gollifa gibi vatandaşlık dağıttığını fakat artık yaşananların gollifa gibi vatandaşlık dağıtmayı da aştığını belirterek, “Vatandaşlıkların artık kime niye verildiği de belli değildir. Hükümetin dağıttığı vatandaşlıklardan rant elde edildiğini bilmekteyiz ki hem Türkiye’ye yaranmak, hem de kendi çıkarları için vatandaşlıklar dağıtılmaktadırlar. Maalesef CTP’nin hükümette olduğu dönemde şu an yaşanan vatandaşlıkları engelleyecek yasal düzenlemeler yapması gerekmekteydi, ama bunu yapmamayı teknik nedenlere bağladı. Bunun önünü kapatmayarak yani vatandaşlıkların tanımını doğru yapmayarak da bu tartışmaların bu hale gelmesinde dolaylı da olsa katkısı vardır. Bu artık kabul edilebilecek bir nokta değildir” şeklinde konuştu.

“Bu konu çözümde önümüzde saatli bomba olarak duracaktır”

Kanatlı, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bu durum Kıbrıs Konusundaki görüşme sürecini de etkileyecek büyük bir problemdir. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ısrarla masaya koyduğu KKTC vatandaşlarının yeni cumhuriyetin de vatandaşı olacak şartı vardır. Ülkeye turist vizesiyle giren ve vatandaşlık verilen kişi Kıbrıs Cumhuriyetinin vatandaşı da mı olacak? UBP-DP hükümetinin gollifa gibi dağıtığı vatandaşlıkların da ötesinde, Kıbrıs konusunu sabotajlayacak ve masayı havaya uçuracak bir plan olarak da önümüzde duruyor. Vatandaşlık konusu günün sonunda masada bir yere gitmeye çalışıldığında, konu da vatandaşa gelip dayandığında bu konular çok başımızı ağrıtacaktır. Bunun farkında olmamız gerekiyor, çünkü bu konu Kıbrıs sorununun çözümünde önümüzde bir saatli bomba olarak duracaktır. Artık bu konuda protestonun ötesine geçecek hareketler yapılması gerekmektedir, çünkü hükümet artık hiçbir protesto ve eylemi sallamaz duruma gelmiştir. Geçtiğimiz yıl yeni saat sistemine geçilmediği için eylemler yapılmıştır ve UBP-DP hükümeti de AK Parti hükümetine yaranmak için tüm eylemlere gözlerini kapayıp saatleri değiştirmemiştir. Bu sebeple daha etkin eylem çeşitleri bulmak gerekmektedir. Mahkemede iptal edilen kararlar olmasına rağmen, halen vatandaşlıklar dağıtılmaya devam ediyor.”