Ticaret Dairesi ekipleri 2018’in ilk 3 aylık döneminde, 1482 işletmede piyasa denetimi gerçekleştirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, denetimler sonucunda, 1 milyon 611 bin 695 TL tutarında malın müsadere edildiği; 29 bin 362 TL tutarında da para cezası kesildiği kaydedildi.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, müsadere edilen malların, Güngör Çöplüğü’nde imha edildiği ayrıca, etiket kurallarına uymayan ancak tahlil sonuçlarına göre tüketilmeye uygun olan 2 bin 787,20 TL tutarında gıda maddesinin de Sosyal Hizmetler Dairesi Lefkoşa Çocuk Yuvası’na bağışlandığı bildirildi. 

Yapılan denetimlerin yeterliliğine ve tüketici haklarına ilişkin eksikliklerle ilgili Kıbrıs Postası'ndan Ertuğrul Senova'ya değerlendirmede bulunan Tüketiciler Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, bozuk veya tarihi geçmiş mallarla ilgili yoğun şikayetler aldıklarını ve şikayetlerin tüketiciler tarafından yazılı ve görüntülü olarak kendilerine bildirildiğini kaydetti. 

"ERKEN KÜFLENME VE AMBALAJDA ŞİŞME; KÖTÜYE İŞARET"

Yapılan piyasa denetimlerinin, yalnızca yüzeysel olarak gerçekleştiğinden yakınan Işık, denetimin marketlerde değil, üretim aşamasında da yapılması gerektiğine dikkat çekti. Derneğe gönderilen şikayetler arasında, KKTC’nin sayılı kurumlarından KOOP’un mamullerinin de bulunduğunu belirten Işık, “Bize gönderilen şikayetler arasında KOOP’a ait peynirlerin 3 gün buzlukta kaldıktan sonra küflendiği, ambalajların bakteriler nedeniyle şiştiği gibi örnekler bulunuyor. Bu tip tepkimeler, ürünün sağlıksız olduğuna işaret ediyor” şeklinde konuştu.

“15-20 KİŞİYLE ÜLKE GENELİNDE DENETİM YAPILMAYA ÇALIŞILIYOR” 

Ticaret Dairesi’nin yoğun şekilde çalıştığını belirten Tüketiciler Derneği Başkanı, “Evet, Ticaret Dairesi yoğun çalışıyor, denetimler yapıyor fakat yeterli personeli yok. Ülke genelinde 15-20 personelle denetim yapılmaya çalışılıyor. Niye halen istihdam kapısı açılmıyor?” diye sordu.

“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”

Yapılan denetimlerle ilgili bir diğer eksikliğin de, verilen cezalar olduğuna dikkat çeken Işık, “Cezalar caydırıcı değil. Ceza konusunda, insanlık dışı muamele beklemiyoruz. Örneğin, katlanarak artan ceza sistemine geçilse, caydırıcı etkisi olabilir” şeklinde görüş belirtti.  Ticaret Dairesi’nin denetim kolunda çalışanların, belediye işçisi gibi çalıştığını söyleyen Işık, aradaki benzerliğe ilişkin şöyle bir örnek veriyor; “Benzerlik şu; İnsanlar çöplerini kapının önüne bırakıyor, belediye işçisi de gidip alıyor. Bunlar da marketin içine girip alıyor.”

“SORUN, 5 YILDA 3 HÜKÜMETİN DEĞİŞMESİNDE”

Avrupa Birliği (AB) yetkilileriyle birlikte hazırlanan tüketici yasalarının halen bekletildiğinden yakınan Işık, “Geçtiğimiz günlerde bakanlıkta ciddi bir tartışma dahi yaşadık. Ama buradaki sorun, 5 yılda 3 kez hükümet değişmesidir” diyerek, “Her hükümet değiştiğinde derdimizi anlatana kadar, yasayı konuşana kadar, hükümet değişiyor. Bu bizim zamanımızı çalmak değil de nedir?” sorusunu sordu. Dernek olarak başkanlık sistemini desteklediklerini belirten Işık, “Parlamenter sistemle bir yere varamayacağız” yorumunda bulundu. 

“TÜKETİCİ KORUMA DAİRESİ KURULMALI”

“Tüketici Koruma Dairesi kurulmadıktan sonra bu işler yürümez” diyen Işık, “Çevre Koruma Dairesi varken, neden tüketicileri koruyan bir daire yok?” dedi. Siyasilerin, tüketici hakları ve gıda güvenliği konusunda yeterli bilince sahip olmadığını söyleyen Işık, konuşmasını şöyle sonlandırdı;

“ Biz elimizden geldikçe müdahale ediyor, denetliyoruz ama artık  yasaların hayata geçirilmesi, uygulanması gerek. Kıbrıslı Rumlar bile, kapıların kapalı olduğu dönem de dahil olmak üzere, bizlere İngilizce ve Rumca olmak üzere ilgili tüm mevzuatlarını yolladı, yardımcı oldu.”