Yeni Bakış'tan Deniz Abidin'in haberine göre, CTP Milletvekili Dr. Salih İzbul, Akademisyen Prof. Dr. Erol Kaymak, TÜRK-SEN Başkanı Arslan Bıçaklı ve KTEZO Genel Koordinatörü Tulga, Yeni Bakış’a,  anketlerde de çıkan, ülkenin en önemli sorunları ve çözüm yollarıyla hükümetin tutumu hakkında açıklamada bulundu.

CTP Milletvekili Dr. İzbul: “Bu iktidar bu şekilde devam ederse bizi daha kötü günler bekler”

CTP Milletvekili Dr. Salih İzbul, 1976 yılından bugüne sağlık alanında bir sistem oluşturmak adına neredeyse iki çalışmanın yapıldığını ifade ederek, onların da zaman zarfında kesintiye uğradığını söyledi. İzbul, sağlıkta bir sistemin oturması, iyileştirilmesi yönünde köklü bir adımın bugüne dek atılmadığını belirterek, CTP’nin iktidar olduğu dönemde bir sistem oluşması için bazı adımların atılmaya çalışıldığını, ancak arkadan gelen UBP hükümetleri tarafından devamının getirilmediğini söyledi. İzbul, sağlıkta bir sistemin oturtulmamasıyla ortaya çıkanın kaostan başka bir şey olmadığını ifade ederek, “hastaneye bir cihaz ya da doktor almakla iyileştirme olmaz. Bunlar yapılması gereken rutin işlerdir” dedi.

İzbul, şunları söyledi, “Bugüne kadar UBP hükümetlerinin güttüğü sağlık politikası, bugünü atlatayım yarına Allah kerim mantığında oldu. Son dönemdeki mahkeme kararıyla da sağlık duvara tosladı. Yeni bir tüzük yapıldı. Hastanede çalışan doktorlara özel hasta bakma hakkı verdiler. Hastaneler yetersiz olduğu için özel hastanelerle sağlık bakanlığı protokol imzaladı. Bu da yarım oldu. Yapılması gereken faturalar basılmadı, doktorlara gönderilmedi. Şu anda bir keşmekeşin içinde sağlık götürülmeye çalışılıyor. Sağlık personelinin özverili çalışması olmasaydı çok daha fazla kötü günler görebilirdik. Hekimler istifa etti, çalışan personel huzursuz”

İzbul, “Bu iktidar bu şekilde devam ederse bizi çok daha kötü günler bekler” diyerek, “Umarım ki bundan sonra sağlık hizmeti verme ortamının iyi bir ortam olacağı bir durum yaratılır” dedi.

Prof. Dr. Kaymak: “En önemli sorunun geleneksel hale gelen Kıbrıs sorunu”

Akademisyen Prof. Dr. Erol Kaymak ise, ülkenin en önemli sorunun geleneksel hale gelen Kıbrıs sorunu olduğunu belirterek, siyasilerin ve diğer kesimlerin kendi çıkmazlarının izahatı olarak kullandıkları bir kavram olduğunu söyledi. Kaymak, birçok kesime göre Kıbrıs sorununun ortadan kaldırılmasıyla birlikte genel sorunun ortadan kalkacağının ifade edildiğini söyledi. Kaymak, Kıbrıs sorununun çözümünde ekonomik faktörlerin de yattığını belirterek, “hangi sorun hangi soruna türevdir onu bilemiyorum, ancak anketlerde ekonomik sorun yanı sıra Kıbrıs sorunu öne çıkıyor. Ekonomiye sektörel bakıldığında bazı sektörlerde Kıbrıs sorunu öne çıkar. Akademisyenler için Kıbrıs sorunu bir faktördür. Öğrenciler genellikle yurt dışından geliyorlar. Öğrencilerin vizesi ulaşımı gibi faktörler bizim için önemlidir. Kıbrıs sorununa rağmen ülke genelinde 100 bin öğrenci bulunmaktadır. O nedenle Kıbrıs sorunu bir faktördür. Bu örnekten anlaşılacağı üzere Kıbrıs sorununa rağmen bazı sektörler ayakta durabiliyor. Bu nedenle ülkenin en önemli sorunu nedir diye düşünüldüğünde bu biraz görecelidir” diye konuştu.

TÜRK-SEN Başkanı Bıçaklı: “İşsizlik sorununa sözle çare bulunamaz”

TÜRK-SEN Başkanı Arslan Bıçaklı da, ülkenin en önemli sorununun işsizlik olduğunu belirterek, ülkenin geneline bu soru yöneltildiğinde sorunların birçoğunun ana sebebinin Kıbrıs konusu olduğunu söyledi. Bıçaklı, bugün yapılan kamuoyu yoklamalarında en önemli sorunun Kıbrıs görüldüğüne dikkat çekerek, dövizin patlaması, hayat pahalılığının bu noktalara ulaşmasının temel nedeninin Kıbrıs konusu olduğunu kaydetti.

Bıçaklı, “Kıbrıs sorunu çözülmüş olsaydı, bu sıkıntıların çoğunu yaşamayacaktık” diyerek, işsizlik sorunu ve buna bağlı olarak göç sorununun da basit bir mesele olmadığını belirtti.

Bıçaklı, Kıbrıs sorunu kadar işsizlik ve göçün de önem arz ettiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti, “sadece baba çalışıyorsa, anne ve çocuklar evde işsiz ise üstelik üniversite mezunu iseler bu bir sorundur. Bu ana sorunlarımızdan biridir. Böyle yaşayan birçok aile biliyorum. Bugün bu ülkede bir diğer sorun ise sağlıktır. Vatandaş hastaneye gittiğinde alet bozuk diye özele gidiyorsa bu da bir sorundur. Yollarda giderken iki de bir çukurlara düşmemiz de bir sorundur”

İşsizlik sorununda sözle çare bulunamayacağını belirten Bıçaklı, ülkede işçi kayıt altına alınmazsa, ihtiyaç oranının üzerinde emek ithal edilirse ve sermayenin bir kısmı 50 dolara işçi çalıştırmak isterse, Çalışma Bakanı da buna göz yumarsa “ülkemiz çocukları elbette işsiz kalır” dedi. Bıçaklı, yabancı işçinin kontrollü gelmesinin sağlanması gerektiğini söyleyerek, kontrolsüz işçinin sadece iş alanını değil, trafiği, sağlığı ve eğitimi de etkileyeceğini kaydetti.

Bıçaklı, seçim atmosferine girilmesiyle birlikte Meclis binasının yenilendiğini belirterek, “mühim olan binanın perdelerini değiştirmek değildir. O binanın içine girecek olanların kafalarının değişmesi lazımdır. Umut ediyorum ki halk bunu değerlendirecektir” diye konuştu.

KTEZO Genel Koordinatörü Tulga: “İnsanların gelirden pay alması sağlanmalı”

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası(KTEZO) Genel Koordinatörü Hürrem Tulga ise, ülkenin en önemli sorununun pahalılık ve ekonomik durum olduğunu belirterek, insanların artık çıldırma durumuna geldiğini söyledi. Tulga, ithalatın yüzde 80’inin döviz olduğunu söyleyerek, bunun piyasaya yansıyacağının aşikar olduğunu kaydetti. Tulga, “Geliri Türk Lirası olan ve dövize endeksli yaşayan tek yer burasıdır” diyerek, emlakta ve borçlanmada döviz üzerinden işlem yapıldığını söyledi. Tulga, gelir düzeyinin yukarıya çekilmesi gerektiğinin altını çizerek, milli gelirin artırılması gerektiğini belirtti. Toplumun üretime katılması gerektiğini belirten Tulga, insanların gelirden pay almasının sağlanması gerektiğini kaydetti.

Tulga, ortalama gelir düzeyinin 3 bin lira civarında olduğunu belirterek, bunun karşılığının 550 sterline geldiğini söyledi. Tulga, ekonomideki adaletin de bu ülkede ciddi olarak ele alınması gerektiğini belirterek, markası olmayan tek ülkenin KKTC olduğunu kaydetti.