ÖZEL HABER

Eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’ın sorularını yanıtladı…

Soyer, “Memleketimizde yaşananlar hangi siyasi görüşte olursa olsun Kıbrıs Türk halkının ne ruhuna ne mantalitesine ne de karakterine uygun değildir. Bu yaşananlar akıl, mantık ve vicdandan uzak noktalardır. Bu yalnızca toplumda kendi özgüvenini sarsan bir durum yaratmadı. Aynı zamanda gündem, saptırıyor. Bugün insanlar için gündem ciddi enflasyondur. Enflasyonun kırıp geçirdiği bütün birikimlerimizdir, ekonomik temellerimizin çatırdamasıdır. Bugün bu büyük enflasyonu göğüslememiz gerekirken, biz başka meselelerle uğraşmak zorunda kalıyoruz” dedi. 

Şuanda meclisin çalışmadığını söyleyen Soyer, “ Demokrasinin temelinde en yüksek makam meclistir. Meclis bilerek ve isteyerek çalıştırılmıyor. Topluma esas motivasyonu sağlaması gereken makamlar çalışmıyor. Reel sektör tarumardır. İnsanlar döviz krizinden dolayı ne olacağını bilmiyor. İnsanlar belirsizlik içerisinde ancak bu belirsizliklere çok daha büyük belirsizlikler getiriliyor. Örneğin elektriğin ücreti bilinmiyor. İşletmelerden hanelere kadar tüm kesimlerde bu belirsizlik var. Kıbrıs sorunu başta olmak üzere demokratik gelişmelere söz söyleme ve düşünmek noktasını ortadan kaldırdı. Öyle bir halegeldik ki diş ağrısı çeken insan gibi bu yaşanan siyasi gelişmelerden dolayı diğer tüm yaşanan gelişmelere kendimizi kapattık. Ekonomik ve toplumsal gelişmemizi sağlayacak olan temel konularda bir duyarsızlık oluştu toplumda. İkincisi dış dünya ve uluslararası gelişmelr konusundaki gelişmelere kapattı. Dolayısıyla toplumun varlığı çok ciddi tehdit altındadır. Bizi dipsiz kuyuya doğru itiyorlar. Biz ne isterse olsun esas meseleleri konuşma ve tartışma ve meseleyi zorla da olsa esas meselelere çekme konusunda efor sarf etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Soyer, “Çalışmayan ve çalıştırılmayan bir meclis var. Kimi kesim derin bir öfke çerisinde. Kimi kesim muhalefet meclisten çekilsin diyor. Ama bu yaptığın zaman iki şey bekler bizi. Mecliste kalanların üçte ikisi çoğunluğu ile anayasa değişikliği, başkanlık sistemi ve referandum kararı. İkincisi muhalefetin çıktığı yerlere ara seçim ilan etmek. O zaman UBP DP ve YDP bu seçimde doluşurlar o boşalan koltuklara. Bu kez istedikleri baskıcı ortamı yaratabilecek fırsat sağlarlar” ifadelerini kullandı.