UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz, iç siyaseti, yaklaşan yerel seçimi ve hükümetin durumunu Yeni Bakış gazetesinden Deniz Abidin'le ile paylaştı. 

Oğuz, UBP’nin yerel seçimlerle ilgili en erken hazırlığa başlayan parti olduğunu belirterek, seçimlere yönelik yaklaşık bir buçuk aydır parti olarak çalıştıklarını kaydetti. Dursun Oğuz, MYK ve Parti Meclisinin geçtiğimiz günlerde toplandığını, çarşamba günü ise yerel seçimlerle ilgili son noktayı koymaya hazırlandıklarını kaydetti. Oğuz, Lefke ve Değirmenlik’te aday tespiti için üye seçimine gidileceğini, İnönü, Akdoğan, Akıncılar, Dikmen, Yeni Boğaziçi ve Lefkoşa ile ilgili aday tespiti için ise, MYK ve Parti Meclisinde karar verileceğini söyledi. Oğuz, bazı yerlerde ise bağımsız adayları destek şeklinde parti meclisinden karar çıktığını belirtti. 

“Önceliğimiz yerel seçimler”

Dursun Oğuz, UBP Kurultayının bir süre önce gündeme geldiğini, parti içinde önceliğin yerel seçim olması gerektiği konusunda hemfikre varıldığını belirterek, yerel seçimlere odaklanılmaması durumunda partinin zarar göreceğini söyledi. Oğuz, üyenin ve halkın gözünde ilk önce partiye hizmet varken, yerel yönetimlerle ilgili çalışmak varken, aday olacak olanların kendilerini öne çıkarmalarının kendilerine zarar vereceğini belirtti. 

Oğuz, parti içinde varılan mutabakat sonucu yerel seçimlerin öncelik olacağını ifade ederek, haziran ayında yapılacak olan seçimden sonra kurultayda aday olacak olanların açıklanacağını kaydetti.

Oğuz, UBP’nin genel seçimden birinci parti çıktığını anımsatarak, belediyelerin daha çok partinin yanında kişilerin de kim olduğuyla alakalı olduğunu söyledi. Oğuz, UBP’nin Mağusa’da seçimi açık ara önde bitirdiği zaman CTP’nin kazandığına dikkat çekerek, bu nedenle yerel seçimlerin ayrı bir özelliğinin olduğunu söyledi. 

“Dört parti UBP’ye siyasi mücadele başlattı”

Oğuz, “Gönlü sizden de olsa bazı kişiler bakıyorsunuz ki bağımsız çıkıyor. Burada önemli olan seçimi kazanmaktır. Nitekim hükümetteki partiler, belki de belediye seçimlerinde bugüne kadar görülmeyen dörtlü ittifak şekline girdiler. Ama burada parti ambleminden çok siyasi anlamda o bölgeyi ele geçirmektir. Enteresan olan dört siyasi parti bugün UBP’ye karşı siyasi anlamda mücadele başlattı. Yerel seçimdeki ittifakı belki de ileride genel seçimlere taşıyabilirler” diye konuştu. 

“Ne dedilerse tersini yapmaya başladılar”

Dursun Oğuz, hükümete ortak olarak girenlerin Demokrat Parti hariç, ne dedilerse tersini yapmaya başladıklarını, halkın da bunu izlemekte olduğunu söyledi. Oğuz, farklı olacağız diyenler ya da geçmişte hükümeti eleştirenlerin, tam tersi davranmaya başladıklarını belirterek, “Biz UBP olarak seçim döneminde ne söylemişsek sandıktan ona göre oy aldık. Hükümet kurma görevini ise halk UBP’ye verdi. Ancak kaybedenler olarak dört parti bir araya geldi. Şimdi sığındıkları tek şey biz tek başımıza iktidar olamadık oldu. Halk size bu yetkiyi vermedi, ancak siz bu yetkiyi aldınız, ancak dediklerinizin tam tersini yapmaya başladınız” diye konuştu. 

“Peki bu etik mi?”

Oğuz, şöyle devam etti, “Meclis kürsüsünden yaptıkları konuşmalar görülüyor. Etik olmayan bazı şeyler koltuğa oturmalarıyla etiğe döndü. Zamanında Serdar Denktaş ile ilgili söyledikleri ortada. 200 dönüm üniversite arazisiyle ilgili o dönem 

Serdar Denktaş, ‘Usulen uygun, ancak etik değil’ demişti. 

Şimdi Yenişehir’deki iki arsayı kendi bakanlığı aracılığıyla oğluna verdi. Peki bu etik mi? Serdar Bey, üç partiyi koltukta tutarak halletmiş oldu. CTP’li milletvekillerinin Serdar Bey üzerine söyledikleri için şimdi çıkıp halktan özür dilemeleri gerekir. O eleştirilerde belki de o gün haklıydılar. Eğer o gün haklıysanız, bugün nesiniz? O gün haksızsanız, bugün nesiniz? Serdar Bey ise o dönem UBP ile hükümetteyken etik konusunu halledemedi de şimdi halledebildi mi?

 Bakanlar Kurulundan üniversite yapılması için direkt kamu yararına babadan oğula, kendi bakanlığı aracılığıyla 10 yıllığına verdi. O zaman ses çıkaranlar bugün ses çıkarmıyorsa neden diye sorulması gerekir. Bunun nedeni koltuktur.”

“Vergilere yüzde 13 zam yapıldı”

Oğuz, son on ay UBP-DP hükümetteyken Siyasi İstikrar Fonunu kullanarak akaryakıta yapmadığı zammı, dörtlü koalisyon hükümetinin gelir gelmez yaptığını belirterek, yine söylenenlerin tersinin yapıldığını söyledi. Vergilere olan zammın 6 ile 9 buçuk oranında olduğunu belirten Oğuz, bu zam oranının 13’e çıktığını söyledi. 

Dursun Oğuz, “Dün konuşanlar bugün susuyorlar. Dün eleştirenler bugün kendileri yapıyor. Farklıyız diyenler farklı olmadıklarını gösterdiler. Bu şekilde siyasete ve siyasetçiye olan güveni yine erozyona uğratmış oldular. O nedenle biz diyoruz ki, dün ne söylediyseniz ne yaptıysanız aynısını yapın” diye konuştu. 

“Yeni Müşavirlik Yasası bekleniyor, halk hizmet alamıyor”

Asgari ücrete 3 bin 500 diyenlerin günün sonunda 190 TL’lik artış yaptığını ifade eden Oğuz, bu konuda da söylediklerinin tersini yaptıklarını kaydetti.

Oğuz, “Her söylediklerinin tersi oldu ya da oluyor” diyerek, “O halde halk sormalıdır, dün neden böyleydi, bugün neden böyle? Daha icraata başlamadan sorgulanır duruma geldiler.

 Biz bu durumda etkili bir muhalefet yapmayı sürdüreceğiz. Sert bir muhalefet yapacağız. Hala devlette birçok bürokrat ataması olmadı. Yeni Müşavirlik Yasası bekleniyor denildi. 

Seçim yasakları çoktan bitmiş olmasına rağmen hala birçok dairede yetki karmaşası var ve halka hizmet verilmiyor. Yeni yasa beklenirken, mevcut bürokratlara da güvenemediklerinden halk hizmet alamıyor. Bu da ülke için bir sorundur. Bunun açıklığa kavuşturulması gerekir” dedi.