Kıbrıs Türk Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (TEL-SEN) Başkanı Tamay Soysan Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcıoğlu'na yaptığı açıklamada, hükümet protokolünde yer alan Telekomünikasyon Dairesi’nin de dahil olacağı kamu özel ortaklığı ile ilgili ifadelerin muğlak olduğuna dikkat çekerek, “ Sendika olarak hizmetlerin özele devredilmesine karşıyız. Çünkü o zaman kamu-özel ortaklığı bir özelleştirme uygulaması ifadesinden ileriye gitmez” dedi.

“İfadeler muğlaktır”

 Tamay Soysan, “4’lü koalisyon hükümetini oluşturan partiler, geçmişte Telekomünikasyon Dairesi’nin özelleştirilmesi ve kamu özel ortaklığı altında özelleştirilmesine karşı oluklarını belirtmişlerdir. Ancak maalesef üzülerek görmekteyiz ki hükümet programının içerisinde bu konuya dair net olmayan açıklamalar yapılmıştır. Yapısal değişimden ve bunun da değerlendirileceğinden bahsedilmektedir. Bütün bu ifadeler muğlaktır” şeklinde konuştu.

“Daire sosyal devletin varlığının temsilcisidir”

Soysan, sözlerini şöyle sürdürdü; “TEL-SEN’in geçmişte bu 4 parti ile yaptığı görüşmelerde de, Telekomünikasyon Dairesi’nin temel sorunları hakkında dairenin altyapısının güçlendirilmesi ve bir münhasırlık ilan edilmesi gerektiğini konuşmuştuk. Çünkü Telekomünikasyon Dairesi haberleşme yasası içerisinde bir operatördür, kar amacı gütmemektedir ve sosyal devletin varlığının temsilcisidir. Bütün bunlar göz önünde bulundurulursa biz maalesef bu hükümetin programında da Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili net açıklamalar göremiyoruz.”

“Altyapı güçlendirilmeli”

Tamay Soysan, Telekomünikasyon Dairesi’nde yapılması gereken en acil hamlelerden birinin bütçesinin güçlendirilmesi olduğunu ve bütçe güçlendirilirken de daire çalışanlarının, ekiplerinin bunu yapabilecek kabiliyeti olduğunu belirtti. Soysan, “Bunların yanında personel eksikliğimiz vardır, personel eksikliklerinde de bilhassa teknik personel ve mühendis eksikliği giderilmelidir. Öte yandan kırsal santrallerimizle ilgili büyük sorunlar var, onların da yeni sistemler kurularak, altyapının hazır hale getirilmesi gerekir. Bu altyapıdan da tüm paydaşların hizmet alabilir duruma getirilmesi önemlidir” dedi.

“Altının nasıl doldurulacağı önemlidir”

Hükümet programında da yer alan kamu özel ortaklığının altının ne olduğunun açıkça ifade edilmesi gerektiğinin altını çizen Soysan, “Kamu özel ortaklığından hükümet ne anlamaktadır. Seçimlerden önce her partinin bir seçim manifestosu var. Seçim manifestoları içerisinde Telekomünikasyon Dairesi’nin altyapısının güçlendirilmesi ve Telefon Dairesi güçlendirildikten sonra 4,5 G’ye geçilmesi gibi maddeler yer almaktaydı. Biz de bunu murat etmekteydik. Ancak kamu-özel ortaklıklarının başlık halinde olması çok da önemli değil, önemli olan altında ne olduğudur” diye konuştu.

“Telefon Dairesi’nin hizmet değeri var”

Soysan, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Telefon Dairesi’nin hizmet değeri var, bunu korumak ve geliştirmek bu hükümetin başlıca görevi olmalıdır. Ancak bu ifadelere bakıldığı zaman böyle bir netlik göremiyoruz. Hükümet protokolünde yer alan Telekomünikasyon Dairesi’nin de dahil olacağı kamu özel ortaklığının altı ne şekilde doldurulacaktır. Telekomünikasyon Dairesi’nin varlığı ve verdiği hizmetler mi kastedilmektedir? Bunun altında dairenin istihdam konusunda ihtiyaçları giderilecek ve sosyal devlet anlayışı ile hizmetler verilecek midir? Bahsedilen kamu-özel ortaklığı gelir paylaşımı zemininde mi olacaktır, yoksa tüm hizmetleri özele mi devredecektir. Biz bu noktada hizmetlerin özele devredilmesine karşıyız. Çünkü o zaman kamu-özel ortaklığı bir özelleştirme uygulaması ifadesinden ileriye gitmez.