Ülke giderek karanlığa sürükleniyor. Dövizdeki aşırı yükselmeye paralel sürekli artan fiyatlar karşısında vatandaşlar kilodan vazgeçerek taneyle alışverişe yönelirken, fiyat etiketini görünce aldığı ürünlerden bazılarını da kasada bırakıp kaçıyor.

Bazı tedarikçiler de piyasaya mal vermeyi durdurdu. Fiyat değiştirmeye yetişemeyen marketlerdeki raflar da boşalmaya başladı.

Bu gidişatın hiç de iyi olmadığını değerlendiren uzmanlar ise “Çok değil, kıtlık kapıda” yorumlarını yapıyor. Kirasını, faturasını ve kredisini bile ödeyemez duruma gelen, karnını dahi zar-zor doyurabilen vatandaş, her yeni güne gazete manşetlerini süsleyen zam haberleri ile uyanıyor. Zamlar yetmezmiş gibi yükselişi durmayan döviz karşısında mal tedariklerinde de sorunlar yaşanıyor. Yurt dışından gelen ürünlerin her seferinde nakliye, iklim değişiklikleri ve döviz yüzünden sürekli artan fiyatlar karşısında pozisyon belirleyemeyen bazı tedarikçi firmalar da dövizin ne olacağını görene kadar piyasaya ürün vermeyi durdurdu.

Birçoklarının da ellerindeki malları stoklayarak olası fiyat artışlarından daha çok çıkar sağlamak için istifçiliğe başlaması, yakın bir gelecekte “kıtlığın” habercisi olarak yorumlanıyor. Zincirleme krizlerin göbeğindeki ülkemizde ne yazık ki bu sorunlara çözüm bulunamıyor. Döviz yükseliyor, ithal ürünlerin tedarikinde sıkıntılar yaşanıyor, fiyatlar arttıkça artıyor, bazı tedarikçiler mal stoku yapıp piyasaya ürün vermiyor, markette bazı raflar boş kalıyor.  

Tüm bunların faturası ise vatandaşa çıkıp, halk mağdur oluyor.

Nalcıoğlu: Alışveriş sınırlaması yok

Marketler Birliği Başkanı Fuat Nasip Nalcıoğlu, bazı ürünlere alışveriş sınırlaması getirildiği ile ilgili çıkan haberlerin doğruları yansıtmadığını, raflarda oluşan boşlukların, marketlerin kendi tedarikleri ile ilgili yaşanan sıkıntılardan kaynaklandığını vurguladı. Nalcıoğlu, dövizin yükselişi, alım gücünün düşmesi ve ekonomik sıkıntıların marketlerde büyük oranda iş kaybına sebep olduğunu söyleyerek, satış yapmak isteyen marketlerin, ürün satışına kısıtlama getirmeyeceğini kaydetti.

Bazı marketlerde görülen boş rafların sebebinin ise marketin kendi içinde tedarikte yaşadığı sorunlarla alakalı olduğunu ifade eden Nalcıoğlu, alkollü içecek raflarındaki boşluğun ise ülkenin içki alanında en büyük tedarikçi firmasının bu hafta satış yapmamasından kaynaklandığının altını çizdi.

“Ayçicek yağı, kahve, un ve şekerde yüzde 150 zam”

Nalcıoğlu, son aylarda sürekli değişen fiyatlar ve etiketler karşısında marketçilerin de zor ve sıkıntılı günler geçirdiğine değinerek, “Vatandaş bu durum karşısında bizlerin suçu olmamasına rağmen bize dert yanıyor, kimi zaman bizi suçluyor. Öte yandan perakendeciler arasındaki rekabetten dolayı da etiketlere fiyatlar doğru yansıtılamıyor” dedi.

1 yıllık süreçte fiyatı en çok artış gösteren ürünlerin tarıma bağlı ithal ürünlerde meydana geldiğini kaydeden Nalcıoğlu, ayçiçek yağı, şeker, un, kahve gibi ürünlerin fiyatlarında yüzde 150 artış meydana geldiğine dikkat çekti. Nalcıoğlu, iklim değişikliği ile değişen ve azalan rekolteye ek döviz artışı yüzünden de ürün fiyatlarının yükseldiğine işaret ederek, “En çok satılan 4 litre ayçiçek yağının fiyatı bir yılda 30 TL’den 100 TL’ye çıkmıştır. 150 gram kahve 5 TL’den 15 TL’ye, 2 kilo un 7 TL’den 20 TL’ye, 1 kilo şekerin fiyatı ise 5 TL’den 13 TL’ye çıkmıştır. Diğer ürünler ise 1 yıllık süreçte yüzde 30 ile 50 arasında artmıştır” şeklinde konuştu.

Market sahipleri ne dedi?

Zekerya Akın: Kasada ürün bırakıp kaçan çok “Dövizin yükselişi nedeni ile markette sattığımız ürünlerde sürekli bir fiyat değişimi var. Tedarikçi firmaların bazıları dövizdeki dalgalanma nedeni ile malı elinde tutuyor, malı pazarlamıyor. Ürün tedarikinde sıkıntılar yaşıyoruz. Firmalar, dövizin durmasını bekliyorlar. Elinde ürünü olmayan, getirdikleri yerlerle ilgili sıkıntı yaşayanlar da var. Vatandaşlar sürekli yükselen fiyatlar karşısında tepkiler gösteriyor. Aldıkları malla kasaya geldiklerinde fiyatı öğrenen ve bırakıp kaçan müşterilerimiz var. Değişen etiket fiyatları sebebi ile vatandaşlar bizi suçluyor, sanki bütün suçlu bizmişiz gibi. Vatandaşların alım gücünün düşmesi, bizim satışlarımıza yansıyor ve satışlarımız buna bağlı olarak azalıyor. Bazı vatandaşlar alışveriş yaptıktan sonra kasaya ödemeye geldiğinde parası yetmediği için 6 üründen 3’ünü, ya da 5 üründen 1’ini bırakanlar oluyor.”

Seyidi Cebe: Fiyatları değiştirmeye yetişemiyoruz

“Dövizin durdurulamaz yükselişi ile sürekli değişen fiyatlar karşısında alışverişe gelen vatandaşların tepkisi ile karşılaşıyoruz. Aldığı malı ödemeye geldiğinde kasada bırakıp giden müşterilerimiz oluyor. Fiyatlar inanılmaz yükseliyor, her gün elimize yeni bir fiyat listesi veriyorlar ve biz etiket fiyatlarını değiştirmeye bile yetişemiyoruz. Fiyat etiketlerini veya sistemden fiyatı değiştirmeye yetiştiremediğimiz için de ayrı sıkıntılar yaşıyoruz. Öte yandan tedarikçi firmalarla yaşanan sıkıntılarımız da var. Birçok firma peşin çalışmaya başladı, verdiğimiz siparişlerin tamamı gelmiyor, bu nedenle rafların bazı yerlerinde boşalmalar yaşıyoruz.”

Kaynak : Kıbrıs Gazetesi