2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcığlu'na yaptığı açıklamada siyasi arenaya katılan yeni isimlerin ve gençlerin sınanmadan eleştirilmemesi gerektiğini vurguladı. Talat, sistemin güçlü bir iktidar çıkaramayacağına dikkat çekerek, “Bu nedenle de ülke sorunlarına çare bulma açısından da kurulacak herhangi bir iktidarın zafiyet yaşayacağını söyleyebilirim. Hangi parti iktidar olursa olsun zafiyet yaşayacağını düşünüyorum” dedi.

“Yeni isimler sınanmadan eleştirilmemeli”

2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, yeni aday ve yeni yüzlerin zamanla tecrübe kazanacaklarına dikkat çekerek, “Biz de siyasete girdiğimizde tecrübeli değildik. Ben ilk defa 1994 yılında Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olduğumda BRT kimdir diye benim kimliğimi soruşturdu. Bu nedenle gençler ve yeni isimler sınanmadan tecrübe ve yeterlilikleri konusunda eleştiriler yapılmalıdır ve konuşmak için henüz erkendir” diye konuştu.

“Her parti daha iyisini bulmayı hedefliyor”

Partiler aday bulmakta zorlanıyor mu? Sorusunu da yanıtlayan Talat, şunları söyledi; “Herhangi bir partinin içinde olmadığım için ve yönetim kadrolarında bulunmadığım için bu konuda fazla yorum yapamam, Evet CTP üyesiyim ama bu konuda fazla bir şey söyleyemem. Ama yine de partilerin aday bulmakta zorlandıklarını düşünmüyorum, her parti her zaman daha iyisini aramaktadır.”

“Bu şekliyle bir parlamenter sistem güçlü bir iktidar çıkarmaz”

Mevcut sistemin güçlü bir iktidar çıkaracağını düşünmediğini de vurgulayan Talat, “Bu nedenle de ülke sorunlarına çare bulma açısından kurulacak herhangi bir iktidarın zafiyet yaşayacağını söyleyebilirim. Hangi parti iktidar olursa olsun zafiyet yaşayacağını düşünüyorum. Ben birçok değişik hükümet modeli yaşadım ve gördüm. Hiçbir zaman güçlü bir iktidar maalesef ki ortaya çıkmamıştır, çünkü sistem yanlıştır. Bu şekliyle bir parlamenter sistem güçlü bir iktidar çıkarmaz. Bir parti tek başına iktidar dahi olsa 26 kişiyle olacak ve yine güçlü olmayacak. Örneğin, bu durumda da bir milletvekili eksildi mi yasa veya karar geçirilemeyecektir. Bu noktada da başka sistem arayışlarına girilmelidir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Çok parçalı iktidar zayıf olur”

Çok parçalı bir iktidarın gündeme gelmesi durumunda ortaya çıkacakları da değerlendiren Talat, şöyle konuştu; “Bu şekilde bir iktidar zayıf bir iktidar olur. Çok partili iktidarlarda bir parti bir karar almak istediğinde bir diğeri engeller, bunların yaşanmış örnekleri de çokça bulunmaktadır. Buradaki sıkıntı sistemdedir.”

“Yasal olmayan işler siyasete güvensizliği oluşturuyor”

Siyasiye ve siyasetçiye güvensizliği de değerlendiren Mehmet Ali Talat, bunun birçok sebebi olduğunu vurguladı. Talat, “ Yasal olmayan işler, adam kayırmacılık ve bunun gibi şeyler siyasiye ve siyasete olan güvensizliğin temelini oluşturmaktadır. Kıbrıs Türk Toplumu ve basın marazi olduğu için sürekli olarak her şeyin en kötü tarafı gösterilmektedir. Sabahleyin gazete özetlerini dinlediğimde memleketin yanıp, kavrulduğunu zannederim, çünkü her şey kötüye gitmektedir. Bunu da maalesef ki siyasiler yaratmaktadır. Öte yandan bu durum sadece bizde değil tüm küçük toplumlarda böyledir. Güney Kıbrıs’ta da durum bizdekinden çok da farklı değildir. 

Rum gazetecilerle konuştuğumda onlarda da aynı sıkıntıların olduğunu, siyasete güven olmadığını ve eleştirilerin olduğunu duymaktayım ki Rumlar günlük yaşantılarında bizden daha iyi durumdadır. Bizde hiç iyimser bir şey yokken ve izolasyon altındayken, Güney Kıbrıs’ta durum daha iyi sayılabilir” dedi.

“Güvensizliğe toplumunda katkısı var”

Siyasiye ve siyasete güvensizliğe katkı sadece siyasetçilerden dolayı değil toplumun bütün kesimlerinden geldiğine dikkat çeken Talat, “Birisi arkadaşına ‘kime oy vereceksin’ diye sorduğunda, o da “bana en çok verene” diye cevap verir. Kısacası aynaya yüzünüzü nasıl gösterirseniz aynada size onu gösterir” şeklinde konuştu.

“Çok büyük katılım eksikliği olmaz”

Siyasiye ve siyasete olan güvensizliğin, sandığa katılımı bir miktar düşürebileceğini belirten Talat, “Yukarda da bahsettiğim gibi vatandaş oy vermeyeceğini söyler ama en çok kim verdiyse diyerek gider yine oyunu verir. 
Öte yandan ideolojik veya başka sebeplerle de gidip oyunu verir. Kısacası ben sandığa çok büyük katılım eksikliği olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.