Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için kararın Ocak ayının ilk haftasında Parti Meclisi’nde alınacağını, kendisine bir görev verilmesi halinde buna uymak ve bu görevi başarmak durumunda olduğunu söyledi.

Başbakan Tatar, “Kendimde Cumhurbaşkanlığı yapabilecek özellikleri görüyorum. Dünyanın her yerine gidip Kıbrıs meselesini anlatabiliyorum, ekonomik konularda görüşlerimi paylaşabiliyorum. Çalışma temposu, halkla ilişkiler ve meselenin anlatılması bakımından yapabileceklerim ortadadır” dedi.

“HÜKÜMET ÇALIŞMALARININ DEVAM ETMESİ LAZIM”   

UBP’den yapılan açıklamaya göre, katıldığı televizyon programında Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili açıklamalar yapan Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar,

hükümet ortağı HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın da aday olması durumunda hükümet çalışmalarının etkilenmemesi gerektiğini ve tüm çalışmaların devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Bunun bir yarış olduğuna dikkat çeken Tatar, kararı toplumun vereceğini söyledi. Tatar, bu süreçte hükümet çalışmalarının devam edeceğinin altını çizerek, “Hükümet de programına, bütçesine bağlı olarak, Türkiye ile yapacağı bir takım mali işbirliği protokollerine bağlı olarak bu çalışmaları, hem bakan, hem milletvekilleri hem bürokratlarıyla çalışmasıyla bu 3-4 ay geçecek ama çalışmaların durmaması lazım. Belki bazı meclis çalışmaları gecikebilir ama seçimden sonra hızlanacak ve telafi edilecek. Planımız programımız aynı şekilde devam etmesi lazım. Bunu yapacak olan da Bakan, vekil ve bürokratlarımızdır” ifadelerine yer verdi.

“PARTİNİN YETKİLİ KURULLARI NE DERSE, O OLUR”

Gündemde olan adaylığı ile ilgili bir soruya yanıt veren Tatar, gelmiş olduğu makamlara Ulusal Birlik Partisi sayesinde geldiğine dikkat çekerek, “Bu siyasetin gereğidir ki, böyle bir partinin teşkilatları, yetkili kurulları ne derse o olur. Bunu yılbaşından sonra söyleyecek. Şu anda biz hükümetiz, bütçeyi yeni geçirdik. Yıl başından sonra netleşecek. Partimizin yetkili kurulları ne derse o olacak. Bu iş bir görev meseledir. Bu da yapılacak, hayat devam edecek. Halk karar verecek” şeklinde konuştu.

“KENDİMDE O ÖZELLİKLERİ GÖRÜYORUM”

UBP’nin bu kritik dönemde yarışı kazanmak durumunda olduğuna vurgu yapan Tatar, Cumhurbaşkanlığı görevi ile ilgili de değerlendirmede bulundu. Tatar, Cumhurbaşkanı’nın görevinin sadece müzakerelere gitmek olmadığını belirterek, toplumun her türlü meselesine önderlik etmesi gerektiğini, çünkü toplumun lideri olduğunu söyledi. Kendi isminin öne çıkmasının gerekçesi olarak “parti teşkilatlarından gelen ses, bu yarışı en iddialı kim ortaya koyabilir, genel başkan gibi bir konsensüs oluşuyor” diyen Tatar, kendine olan güveni de şu sözlerle vurguladı:

“Dolayısıyla ocak ayının ilk haftalarında parti istediği için, ben de bu işi yapabileceğim için. Çünkü kendimde o özellikleri görüyorum. Ben bu işi yapabilirim. Dünyanın her yerine gidip Kıbrıs meselesini anlatabiliyorum, ekonomik konularda görüşlerimi paylaşabiliyorum. Çalışma temposu, halkla ilişkiler ve meselenin anlatılması. Sadece görüşmelere gitmek değil, KKTC gerçeğini başka ülkelere de anlatmak lazım. Zamanı geldiğinde bu karar netleşecek.”

“AKINCI, SÖYLEDİKLERİNİN ÇOK GERİSİNDE”

Bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 5 yılını değerlendiren Tatar, Akıncı’nın ilk seçildiğinde meseleyi 3 ay içinde çözeceğini söylediğini, Türkiye’nin garantörlüğünü önemsediğini ifade ettiğini, sarih çoğunluğun Türklerde olacağını dile getirdiğini belirterek, şöyle dedi:

“Gelinen aşamada çözülmedi ve söylediklerinin çok gerisindedir. Bir kere garantörlük sulandırıldı. 5’li zirvede garantörlük masaya yatırıldı. Guterres belgesinde sıfır asker, sıfır garanti tartışıldı. Bir zafiyet oluştu. Doğu Akdeniz’de yaşanan bu olaylar, Türkiye’nin pozisyonu, kararlılığı ile bir uyum sağlayamadı. Barış pınarında söylenenler, olayların gerilmesi, ilişkilerin bozulması, Kıbrıs Türk halkının menfaatlerinin bu yönetim şeklinden zarar gördüğünü görüyorum ben. Dolayısıyla daha iyi yönetebilecek, dünyayı bunu iyi anlatabilecek, tek çözüm modeli federasyon demeden, alternatif modellerle de bu işi yürütebilecek, onları da inanarak anlatabilecek bir vizyonun olması gerekiyor. Bu şekilde UBP’nin vizyonu ile benim bunu yapabileceğime inanıyorum.”

“BİR ÇÖZÜM OLSUN DA NASIL OLURSA OLSUN DEMİYORUZ”

Başbakan Tatar, “Ersin Tatar seçilirse müzakerelerde ilerleme olmaz” eleştirilerine de yanıt verdi. Kıbrıs’ta barışın olduğunu ve barışın 1974 yılında geldiğini vurgulayan Tatar, şunları söyledi:

“Başımız dik yaşamaya devam ediyoruz. Eksik olan anlaşmadır. Bunun sağlanması için görüşülecektir. Ama şartları var. Sıfır asker sıfır garantörlüğü tartışacağım. Bunu kabul etmem mümkün yok. Siyasi eşitlik yok, karşı taraf kabul etmedi. Bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun demiyoruz. Alternatif çözüm modelleri üzerinde durulması gerekiyor. Bunu da çeşitli merkezlerde anlatıp, Kıbrıs’ta yan yana yaşayabilen, egemen eşitlik temelinde, kendi devletini koruyabilen iki yönetimin çok daha iyi olabileceğini, huzurun o zaman daha kalıcı olabileceğini, komşuluk ilişkileri ile 2 halkın kaynaşması, iş birliği ve huzurlu, zenginliklerin de paylaşımında daha gerçekçi bir modelle 2 halkın iş birliğinde bu zenginliklerin yönetilmesi noktasındaki çağrımızı bütün dünyaya ifade etmenin önemli olduğuna inanıyorum. Yürekten yapabilmeniz için inanmanız lazım. Hiçbir görüşmeden kaçmayacağız. Sayın Akıncı da konuştu, bir şey elde edemedi. Onun söylediği federal temelden başka bir alternatif yok diyor, biz bunu kabul etmiyoruz. Enine boyuna kırmızı çizgileri kaybetmeden bunları anlatmak lazım.”