Başbakan Ersin Tatar, Turizm Bakanı Ünal Üstel’in görevden alınarak yerine UBP Girne Milletvekili Kutlu Evren’in getirilmesi konusunun Meclis gündemine getirilmesinin ardından muhalefetten gelen soruları yanıtladı.

“JET OLAYI GÜNDEMİ MEŞGUL ETMEYE DEVAM EDİYOR”

Tatar, “Memleketin gündemi çok yoğun, ikinci ekonomik paketle ilgili çalışmalar sürdürmekteyiz. Bunun yanı sıra geçiş kapılarının açılmasına dün akşam karar verdik, bu konudaki çalışmaları sürdürdük; 1 Temmuz sonrasını görüşmeye de devam etmekteyiz. Fakat jet olayı gündemi meşgul etmeye devam ediyor” dedi.

Tatar, “Bu hükümeti beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama pandemiyle ilgili olağanüstü çalışan, 300 saate yakın Bakanlar Kurulu toplantısı yapmış bu hükümet başarılıdır ve ortadaki tablo bizim başarımızı göstermekte”  şeklinde konuştu.

“BU KADARINI SÖYLEMEKLE YETİNMEK İSTİYORUM”

Jet krizinin nelere mal olduğunun görüldüğünü söyleyen Tatar, “Bir Bakanlar Kurulu önergesi ve bu önergenin mevcut şartlar ve zaman dilimi içinde detaylı olarak tartışılamaması, böyle sonuçlar doğurdu” diyerek, “Bunun takibine devam etmek ve gelişmelerin ne olduğunu öğrenmek istiyorum. Ben bu kadarını söylemekle yetinmek istiyorum” dedi.

“POLİS RAPORUNU OMBUDSMAN’A İLETECEĞİM”

Polisten ilgili raporu aldıktan sonra, Ombudsman’a ileteceğini söyleyen Tatar, “Onun da (Ombudsman) incelemesinin ardından her şey şeffaf ve net olacak” şeklinde konuştu.

Bir hata olmuş olabilir” diyen Tatar, “Bizim yönetim şeklimizde böyle bir üzücü olaya yer yoktu” ifadelerini kullanarak, bu süreçte çeşitli fedakarlıklar yaptıklarını, yaşananların büyük bir haksızlık olduğunu söyledi.

“BAKANLAR KURULU’NDA DEĞİŞİM YAPMAK, BAŞBAKAN’IN HAKKIDIR”

Bakanlar Kurulu’nda Bakan değişimi yapmanın, Başbakan’ın hakkı olduğunu söyleyen Tatar, “Ben de uygun gördüm ve değişimi yaptım. Birtakım değerlendirmelerim oldu. Mesele böyle olmuştur” şeklinde konuştu.

TATAR İLE ERHÜRMAN ARASINDA DİKKAT ÇEKEN DİYALOG

Hemen ardından ana muhalefet lideri, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Tatar’a bir dizi soru yöneltti.

Tatar ile Erhürman arasında geçen soru – cevap şeklindeki diyalog şöyle:

“BÖYLE BİR OLAYDAN BAŞBAKAN OLARAK HABERİM OLMASI GEREKİYORDU… LAPTA’YA BİLE GİTMEDİKLERİ ORTAYA ÇIKTI”

Erhürman: “Sizin açıklamanızı doğru anlıyorsam, polis soruşturması sonucunda size verilen ön bilgiler üzerine kabinede değişiklik yaptığınız yönünde. Eğer mesele buysa, Meclis’in, polis soruşturmasındaki hangi noktalar üzerine bu kararı aldığınızı bilmeye hakkı var.”

Tatar: “Ben bu raporu aldığımda sizinle paylaşacağım. Siyaset mahkeme değildir. Bir Başbakan olarak böyle bir gelişmeden (özel jet) benim haberim olması gerekiyordu. Böyle bir olayın Bakanlar Kurulu’na gelmesinden evvel benim haberim olması gerekiyordu. Lapta Marina dediler, Lapta’ya bile gitmedikleri ortaya çıktı.”

Erhürman: “Polis raporundaki hangi ifadeyle görev değişikliği yapmaya karar verdiniz?”

Tatar: “Polis raporunda şu ithama bağlı olarak görev değişikliği yapmaya ne ihtiyacım var ne de sizin bu soruları sormaya hakkınız var. Siz hukukçusunuz ama ben de hukuk biliyorum. Mahkemedeymiş gibi soru soramazsınız. Ben değerlendirmelerimi kendim yaparım. Ben size fazlasıyla detay verdim.”

“SİZ KENDİNİZİ BU ÜLKENİN İMPARATORU MU SANIYORSUNUZ?”

Erhürman: “Ne demek fazlasıyla detay verdim? Siz kendinizi bu ülkenin imparatoru mu zannediyorsunuz?”

“KIZMA BANA…”

Tatar: “Kızma bana. Neden bağırıyorsun bana? Ben söyleyeceğimi söyledim.”

Erhürman: “Polis soruşturmasında bir ön rapor verildi size. Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın bu ülkeye giriş yapılamaz, bu ülkeye giriş izni olmadığına göre de iniş izni verilmedi

Tatar: “Sivil havacılık, bakanın talimatıyla izin verebilir.”

Erhürman: “Bakanlar Kurulu kararı olmadan, Bakan böyle bir talimat mı verdi?”

Tatar: “Her uçak gidip gelebilir.”

Erhürman: “Sayın Tatar bu demektir ki bizim bilmediğimiz uçaklar da gelip gitmiştir.”

Tatar: “Her gelen giden uçakta Bakanlar Kurulu kararı yoktur. Her şeyi hatırlamam mümkün değil. Ben Başbakanım. Sanki de mahkemedeyiz.”

Erhürman: “Muhalefetin tabi ki size soru sorma hakkı var.”

Tatar: “Ben size polis raporunu vereceğim.”

Erhürman: “Üçüncü sorum… Başbakan olarak neye dayanarak polise soruşturma yaptırıyorsunuz?”

Tatar: “Ben polise talimat verdim, uçak indikten sonra neler oldu, bize araştırsınlar diye. Polisin yaptığı soruşturmayla ilgili 2 sayfalık ara bilgi aldım.”

Erhürman: “Görev ihmali varsa polis Savcılığa mı başvuracak?”

Tatar: “Hukuk devletinde ne gerekiyorsa, o yapılacak.”

Erhürman: “Son sorum… Kabinedeki değişiklik kararınızla ilgili kamuoyuna yaptığınız açıklamanızda, ortağınızın bundan haberdar olduğunu söylediniz. Ortağınızın açıklaması ise haberdar olmadığı yönündedir.”

Tatar: “Hükümet ortağım kendi değerlendirmesini yapar.”

Erhürman: “Kamuoyunun bunu bilmeye hakkı var.”

Tatar: “Ben değerlendirmemi yaptım ve adım attım. Ortağım da uygun görürse kendi adımını atar. Ben attığım adımı söylüyorum. Ortağıma hesap verecek durumda değilim.”

ÖZERSAY: “SAYIN BAŞBAKAN SADECE DANIŞTIĞINI SÖYLÜYOR”

Bu sırada Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da tartışmaya dahil olarak, “Sayın Başbakan bana ikinci bir bakanı değiştirebileceğini söyledi. Ben de yaptığım açıklamada, kimi değişeceğini bilmediğimi söyledim. Bir başka değişim düşüncesi olduğunu, Cumhurbaşkanlığı’na gitmeden önce söyledi ama 'filanı atayacağım' şeklinde bir şey demedi, bu konuda bilgim olmadığını söyledim. Sayın Başbakan sadece danıştığını söylüyor” şeklinde konuştu.

TATAR: “BEN BUNUN DETAYLARINI PAYLAŞMAK ZORUNDA DEĞİLİM”

Özersay’ın ardından sözlerine devam eden Tatar, “Ben daha fazla konuşmak istemiyorum. Lütfen beni zorlamayın” diyerek, kabinede ikinci değişiklik söylemleriyle ilgili “Ben Cumhurbaşkanı ile istişarede bulundum ve imzalı bir durum yok. Ben bunun detaylarını paylaşmak zorunda değilim” şeklinde konuştu.

Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın toplantı sonrası yaptığı açıklamanın, “siyasi etiğe aykırı” olduğunu ifade etti.  

ERHÜRMAN, “HİÇBİR SORUYA YANIT VERMEDİNİZ” DEDİ, TATAR “İŞTE USTALIK BUDUR” YANITINI VERDİ

Ardından yerinden Tatar’a soru yöneltmeye devam eden Erhürman, “Hiçbir soruya yanıt vermediniz” dedi, Tatar ise “işte ustalık budur” şeklinde yanıt verdi.

“HAZMEDEMİYORUM…”

Öte yandan bir Milletvekili’nin “halktan özür dilemeyi düşünüyor musunuz” diye sorması üzerine Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben her zaman özür dileyen bir insanım. Böyle bir üzüntü yarattığım için özür dilerim. Evet, doğrudur; tüm bunların sorumluluğu Bakanlar Kurulu’ndadır. Bu süreçte bu kadar hizmet, bu kadar çalışma, büyük bir başarı… Tüm bunları değerlendirdiğimizde, bir jet olayının bunlara gölge düşürmesine gerek yoktu. Ben bunu hazmedemiyorum. Bu kadar çalışmaya gölge düşürmesini hazmedemiyorum. Elbette ortağımızla belli sıkıntılarımız vardı ama bir jet olayıyla her şeyin paçavra edilmesini hazmedemiyorum.”

“KİM VERDİ BU CESARETİ?”

Özel jetle gelen yatırımcıların hiçbir karantina koşulu yokmuş gibi ülkede dolaştığını söyleyen Tatar, “Bunu hazmedemiyorum. Kim verdi bu cesareti? Göreceğiz…” şeklinde konuştu.

KIBRIS POSTASI