Kanal 23 ve Kanal Fırat'a konuk olan Tatar, “Kıbrıs davasında tek çarenin egemenlik olduğunu” vurguladı.

"Tek çare federasyon diyorlar, yanlış... Ben Denktaş okulundan geçtim. Her zaman Devletten, Türklükten, Türkiye ile yakın ilişkilerden yana oldum" diyen Tatar, Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılması halinde, Türkiyesiz olarak Avrupa Birliği içerisinde yer alacağını düşünenlerin büyük bir "gaflet" içerisinde olduğunu belirtti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasidis'in hala EOKA'yı övdüğüne işaret eden Tatar, eşitlik temelinde federasyon tezinde eşitliğin lafta olduğunu kaydetti.
Annan Planı sürecine de değinen Tatar, Türklerin plana "evet" ve Rumların "hayır” demesine rağmen, Rum tarafının AB'ye alınmasının büyük bir haksızlık olduğunun altını çizdi.

"TÜRKİYE İLE DAVAMIZ ORTAKTIR"

Muhalefetin hala daha kendisini "Türkiye'nin papağanı, kayyumu" gibi sözlerle eleştirdiğini anlatan Tatar, "Bana büyük bir yanlış yapıyorlar ama ben onlara meydanı bırakmam. Türkiye'nin arkamda olması çok önemlidir çünkü bizim davamız ortaktır.
Türkiye ile elbette beraber yürüyeceğiz. Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz'de davamız ortaktır. Bizim en büyük gücümüz Türkiye ile aramızdaki bağlardır. Pandemi bittikten sonra bağlarımızı daha da güçlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının Türkiye üzerinden her yere açılabildiğini ifade eden Tatar, son nefesine kadar Kıbrıs Türk halkının bekası ve güvenliği için mücadele edeceğini ve rakiplerinden farkının da bu olduğunu söyledi.
20 Temmuz Barış Harekatı'nın yıldönümünün yaklaştığını hatırlatan Tatar, 20 Temmuz'un Kurban Bayramı'nın ilk gününe denk gelmesi nedeniyle iki bayramın birlikte kutlanacağını belirtti.

"KIBRIS İLE TÜRKİYE'NİN BAĞLARININ KOPARTILMASINA ASLA İZİN VERMEYİZ"

20 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin Kıbrıs'ta olacağını da anımsatan Tatar, "20 Temmuz'da Kıbrıs'tan dünyaya çok önemli mesajlar verilecek" dedi.
"Avrupa Birliği oyunu" ile Kıbrıslı Türkler ile Türkiye'nin bağlarının kopartılmaya çalışıldığını anlatan Tatar, "Biz Kıbrıs Türk milliyetçileri, hiçbir zaman Kıbrıs ile Türkiye'nin bağlarının kopartılmasına izin vermeyiz. Halka doğru mesajları vermeye devam etmemiz lazım. Bölgedeki dengelere baktığımızda, bizim Türkiye ile beraber hareket etmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
Maraş ile ilgili sorulan sorular üzerine Tatar, Maraş'ın parkları, sahili ve kamusal alanlarının TC Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da desteği ile halkın ziyaretine açıldığını aktardı.

"SİYASİ TANINMA BİR GÜN ELBET OLACAK"

Tatar sözlerine şöyle devam etti:
"Maraş iadesi artık gündemden kalkmıştır. Maraş zaten Türk vakıflarına aittir. 46 yıl daha orasının kapalı kalması kabul edilemez. Orası geçmişte çok önemli bir turizm merkeziydi ve şu anda pandemiye rağmen çok sayıda ziyaretçisi var. Şimdiden KKTC'nin en önemli cazibe merkezlerinden biri haline geldi" şeklinde konuştu.
KKTC'nin tanınması ile ilgili sorular üzerine Tatar, "Siyasi tanınma bir gün elbet olacak. Şu anda her türlü bağımız var. Biliyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti de her yerde bunun çalışmasını yapıyor. Ancak, Türkiye'ye yakın ülkeler KKTC'nin tanınması konusunda devamlı tehdit altındalar" dedi.
Elazığ ziyaretiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tatar, Elazığ ile Kıbrıs Türk halkının büyük bağları olduğunu, bunların arasında en önemlilerinden birinin de Kanlı Noel olaylarında gerçekleşen baskında ailesi katledilen Binbaşı Nihat İlhan olduğunu belirtti.
Nihat İlhan'ın ailesinin 1963 olaylarında Kıbrıs'ta katledildiğini anımsatan Tatar, bugün ailenin mezarlarını ve Nihat İlhan'ın evini de ziyaret edeceğini belirtti.