Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Ersin Tatar, BRT’de Levent Kutay, Damla Soyalp ve Aziz Karaaziz’in sunduğu Seçim2020 programına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu...

“MARAŞ, İNSAN HAKLARI BAKIMINDAN DA ÖNEMLİ”

Uzun süredir Maraş meselesinin gündemde olduğunu söyleyen Tatar, konunun insan hakları bakımından da önemine işaret ederek, “Eski sahiplerinin dönmesi için fırsat verilmesi lazımdır. İlk adım atılmıştır. İrade bizdedir. Fakat uluslararası alanda tepkilere yol açabilecek durumu Türkiye’nin desteğiyle yapabiliriz. Türkiye’nin konudaki desteği aranmalıydı ve aranmıştır” dedi.

Hükümetin başı olarak fırsatı değerlendirdiğini söyleyen Tatar, Maraş’ın kapalı olan bölgesini Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda olduğunu, GKK’nın da başbakana bağlı olduğunu belirterek, “Fırsatı derhal değerlendirdim. Elbet konuyla ilgili bilgi paylaşıldı. Bu bir devlet işidir. KKTC’nin bekası için bunu yaptık” dedi.

“OY HESABINA GİRMEDİM”

Oy hesabı asla yapmadığını söyleyen Tatar,  “Oyu düşünsem belki risklidir deyip bu adımı atmayabilirdim. Ama seçim hesabı yapmadım. Partime de danıştım, beni desteklediler ve açılışını yaptık” diye konuştu.

Bir sonraki adımın çok uzun sürmeyeceğini dile getiren Tatar, kademeli adımların geleceğini söyledi.  Eski sakinlerinin mülkelerine kavuşmaları için çok önemli bir adım olduğunun altını çizen Tatar, “KKTC yönetiminde iade sahipleri mal ve mülklerine kavuşabilecektir” ifadelerini kullandı.

Federasyon temelli bir anlaşma olsaydı Maraş’ın iade edileceğini ancak bu anlaşmanın olmadığına vurgu yapan Tatar, “Biz de açıyoruz” şeklinde konuştu.

46 yıldır çok fırsatların kaçırıldığını anımsatan Tatar, şöyle konuştu:

“BM GÖZETLEMEYE DEVAM ETSİN, AYKIRI BİR DURUM YOK”

“Crans Montana’da da fırsatlar yitirildi. Buranın toprağı vakıflarındır. İngiliz döneminde peşkeş çekildiği için inşaatları yabancılar yaptı. Burası ata toprağı gibidir. Herkes bilmelidir. Yine de uluslararası hukuka aykırı bir durum ortaya çıkmaması için özen gösterilmektedir. Taşınmaz Mal Komisyonu gerekli iadeleri yaptıktan sonra eski sahipleri mallarına kavuşabilir, isterse iade edebilir. Bundan sonraki süreç daha kolaydır. İnsan hakları açısından önemlidir. BM neyini eleştirecek? BM gözeteminde eyvallah. Bir kulübesi 2 askeri var. Gözetlemeye devam etsin. Aykırı bir durum yapmıyoruz.

İyi niyetli olmayanlara, Kıbrıs görüşmelerini tutup, Kıbrıslı Türkleri oyalayıp AB içinde gelişip, Türkleri ambargolarla içeriden çökertme niyetinde olanlara cevabımızdır. Biz de durmuyoruz, Maraş’ı açıyoruz. Kuzeyde söz sahibi olmaya devam edeceğiz.”

“TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜ KONUSUNDA ISRARCIYIZ”

Egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olması gerektiğine dikkat çeken Tatar, “O zaman kendi kaderimizi kendimiz çizeriz. Kendi kararlarımızı veririz. Aksi takdirde memleket yönetimini başkalarına teslim etmiş oluruz. Güvenlik mekanizmalarını AB sağlayacak, Türkiye çekip gidecek. Garantörlük hakkı sulandırılacak. Rumların niyeti bu. Biz bunlara güvenebilir miyiz? Hem toprağı verip hem göçmen alacağız. Serbest dolaşım, serbest mülkiyet hakkı gibi nedenlerle işletmeleri, malları satın alacaklar. Bunu kabul edemeyiz. Bu kadar serbestlik dünyada yoktur. KKTC yaşayan halkı korumak için bazı tedbirler almamız lazım. O yüzden iradenin biz de olması lazım. Bu yüzden egemen eşitlik temelinde diyoruz. Türkiye ile ilişkilere çok önem veriyoruz. Garantörlüğünde ısrarcıyız. Türkiye’de Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bağlı olarak bu hakkından vazgeçmez” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı seçilirse müzakere masasına gideceğini söyleyen Tatar, Türkiye ile istişare içinde olacağını ifade ederek, TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun federasyona yönelik açıklamalarını anımsattı. Egemenlik eşitlik temelinde bir anlaşmanın savunulacağını söyleyen Tatar, “Yan yana yaşayan iki devlet. İş birliği ve yakınlaşmalar olabilir. Bizim için önemli olan egemenliğimizdir. 5’li konferansta bunlar ifade edilecek. BM parametreleri gökten zembille inmedi. Federasyon olsaydı, konfederasyonu tercih ederim. Türkiye’nin etkin müdahale hakkı devam etmelidir. 1974’de bunun önemini gördük. Kıbrıs Türk halkını kurtardı” dedi.

“HP’NİN HÜKÜMETTEN ÇEKİLMESİ TALİHSİZLİK, KİŞİSEL MESELE OLARAK ALGILIYORUM”

Maraş konusuna bağlı olarak HP’nin hükümetten çekilmesini talihsizlik olarak değerlendiren Tatar, “kişisel bir meseledir” yorumunda bulundu. “Olayın özüne baktığımızda Maraş açılımı ikimiz de sonuna kadar destekledik. Açılacak dedik” diyen Tatar, yıllardan beri Türkiye’nin bu desteğini beklediklerini, fırsat gelince değerlendirdiğini dile getirdi

HP’nin hükümetten çekilme kararı aldığını anımsatan Tatar sözlerine şunları ekledi:

“Beklediğimiz istifasının sunulmasıdır. Ben başbakanım. Sen benim ortağımdın. Hükümetten çekildin. İstifanı getireceksin. Bu ülke önemli bir seçime girecek. Halka saygılı olmamız lazım. Meclis 19 Ekim’e kadar kapalı. Çünkü önemli bir seçim var. Hem adaylar, hem partiler bu işle meşgul. İnsanlara saygınız varsa bırakın insanlar bununla uğraşsın. Hükümeti düşürdüğünde ne olacak? İstifamı verdim diyelim. En büyük parti UBP değil midir? Dönüp bana hükümet kurma görevi verecek. Kurabilirsem kurarım kuramazsam iade ederim. Anayasa bunu emrediyor. Bu aşamada gereksiz hareketlere gerek yok.”

“BU MECLİSTEN BAŞKA HÜKÜMET ÇIKMAZ, ERKEN SEÇİMLERE GİDEBİLİRİZ”

Hükümetten çekilmek gibi ani bir karar yerine önce açıklama yapılabileceğini ifade eden Tatar, bu hareketin gereksiz olduğunu söyleyerek, “Bu hareket kime hizmettir kendileri değerlendirsin. Ben bu işi devlet adamlığına yakışır şekilde izleyip değerlendireceğim. UBP olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ani ve fevri kararlar almak bize yakışmaz. Bu meclisten başka bir hükümet kolay kolay çıkmayabilir. Yakında genel seçimlere gidebilir. 4’lü koalisyonu da gördük. YDP hariç hepsi hükümette yer buldu. Sayıda sıkıntı oldu. Özgürgün gelmemişti. Gelseydi başka hükümetler olabilirdi. Netice itibariye Hüseyin bey gelebilir” dedi.

Kıbrıs Postası / Burcu Ece Yılmaz