Yunanistan’ın Ege Denizinde yayılmacı tutumuna karşı verilen mücadele hakkında Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın konuşma yaptığını belirten Tatar, Akar’ın bu bölgedeki haklarından asla vazgeçilmeyeceğini anlattığını kaydetti. 
Kendisinin de Doğu Akdeniz bağlamında KKTC’nin önemine işaret ettiğini belirten Tatar, seçilmesiyle birlikte yaşanan politika değişikliğine işaret etti. 
Federal anlayışın 50 yıldır netice vermediğini ifade eden Tatar, yapılmak istenenin Türkiye Cumhuriyeti ile bağların koparılması ve bölgedeki haklara el konulması olduğunu ifade etti. 
Tatar sempozyumun ardından İzmir’in kurtuluşu etkinlikleri kapsamında törenlere katıldıklarını kaydetti. 
Depremde hasar gören İzmir Başkonsolosluk binasının tahliye edildiğini ve yeni bir binaya taşınıldığını söyleyen Tatar, yeni başkonsolosluk binasını ziyaret ettiklerini anlattı.  
Başkonsolos Servet Başaran’ın ameliyat geçirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine geçmiş olsun dileklerini iletti. 
İzmir’de dün Kıbrıslı öğrencilerle de görüştüklerini söyleyen Tatar, bu sabah da Kıbrıs gazileriyle buluştuklarını ve kendilerine şükranlarını ilettiğini ifade etti. 
“NEW YORK’TA GUTERRES’LE TOPLANTI YAPACAĞIZ”
Bugün kendisini Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Sphear’ın aradığını da kaydeden Tatar, Sphear’ın Cumhurbaşkanı Tatar’ın New York’a gidecek olmasından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in duyduğu memnuniyeti ilettiğini söyledi.
Sphear’a 18 Eylül’de New York için hareket edeceğini ve 26’sına kadar orada kalacağını söylediğini anlatan Tatar, Genel Sekreter Guterres’in bu tarihlerde kendisiyle bir toplantı yapacağını ilettiğini belirtti. 
“ARTIK KIBRIS’TA YAN YANA YAŞAYAN İKİ AYRI BAĞIMSIZ DEVLETTEN BAŞKA BİR YÖNTEM YOKTUR”
Rum Lider’in müzakerelere Crans Montana’da kalındığı yerden federal temelde devam edilmesi gerektiği yönündeki açıklamasını da değerlendiren Tatar, “Artık Kıbrıs’ta yan yana yaşayan iki ayrı bağımsız devletten başka bir yöntem yoktur” dedi. 
Dünkü sempozyumda da konunun bu şekilde değerlendirildiğini anlatan Tatar, bölgenin artık eskisi gibi olmadığını; ayrıca Lozan Anlaşması 16’nci maddesine göre Türkiye’nin taraf ve garantör ülke olduğunun ortaya konduğunu belirterek, AB’ye girmenin bu durumu değiştirmediğini anlattı.
“BİZ KIBRIS’TA TÜRKİYE’NİN GARANTİSİ VE TÜRK ASKERİ VARLIĞIYLA ANCAK GÜVENLİĞİMİZİ SAĞLAYABİLİRİZ”
Tatar, “Biz Kıbrıs’ta Türkiye’nin garantisi ve Türk askeri varlığıyla ancak güvenliğimizi sağlayabiliriz ve tabi ki Doğu Akdeniz’deki dengelerin korunabilmesi için de Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü önemli” dedi.
Rum silahlanmasının gittikçe yoğunlaştığını söyleyen Tatar, dünkü toplantıda bunun da gündeme geldiğini dile getirdi. 
Tatar Türk milletinin bunun bilinci içerisinde her türlü tedbiri aldığını ve almaya devam edeceğini kaydetti. 
“GERÇEK TARİHİ ANLATMAK ÖNEMLİ”
Rum okullarında okutulan kitaptan Atatürk’le ilgili sayfanın yırtılması konusunun tüm Türkiye’de de tepki yarattığını söyleyen Tatar, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir Oxford yayınından çıkarılmasının bu çağda asla kabul edilemeyeceğini dile getirdi. 
Tatar bu durumun gerçek tarihi anlatmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini ifade etti. Tarih öğretiminde önceki dönemde yapılan değişikliklere işaret eden Tatar, öte yandan Güney Kıbrıs’ta tarih eğitiminin değil yumuşatılmak daha da katılaştırıldığını söyledi, Tatar, “Bu zihniyetle karşı karşıya olduğumuz için biz de kendi çocuklarımıza tarih bilincini gerektiği şekliyle vermeli ve eğitim sistemimizi güçlendirmeliyiz” dedi.
İzmir temasları bağlamında turizm ve eğitim konusunun da gündeme geldiğini belirten Tatar, çocuklarını üniversite eğitimi için Kıbrıs’a göndermek isteyen ailelerin tereddütlerini ifade ettiğini söyledi. 
Bu noktada aşılanmanın önemine işaret eden Tatar, ne kadar aşılanılırsa yeni eğitim yılına o kadar iyi hazırlanılabileceğini söyledi, covid-19 nedeniyle hastanelerde olan hastaların yüzde 80’inin aşısız olduğunu kaydetti. 
“AŞI TOPLUMSAL GÖREV”
Aşı karşıtlarını bir kez daha bu konuyu değerlendirmeye çağıran Tatar, bu çağda kimseye zorla aşı yaptırılamayacağını ancak aşı olmanın toplumsal bir görev olduğunu belirtti. 
Tatar toplum sağlığının insanlardan geçtiğini söyleyerek, herkesi bu toplumsal görevini yerine getirmeye çağırdı.
Aşılanmanın şu an yüzde 60’larda olduğunu ifade ederek, bu rakamı yüzde 80’lere taşımak gerektiğini ifade etti.