Resepsiyonda konuşan Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu Başkanı Serdar Sarı, 1976 yılından bu yana sivil toplum içindeki en büyük kuruluşlardan biri olduklarını ifade etti.

Sarı, gençler, yetişkinler ve veteranlar gruplarında her hafta sonu yapılan maçlarla, Londra’daki Kıbrıs Türklerinin kardeşlik ve öz vatanlarını tanımalarına fırsat sağladıklarını belirtti.

KKTC Londra Temsilcisi Oya Tuncalı da Başbakan Ersin Tatar’ın Londra’da yoğun bir programla temaslarda bulunduğunu söyleyerek, kendisini ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Başbakan Ersin Tatar ise, KKTC devletinin bu şerefli makamında bu şerefli hizmeti vermekten mutlu ve gururlu olduğunu belirtti.

Tatar, Londra’daki ve KKTC’deki Kıbrıslı Türkleri birbirine bağlayan gönül birliği ile ortak çalışmaları yürütebilmek için başarılı olmak zorunda olduklarını kaydederek, “Çünkü biz KKTC’yiz. KKTC halkının geleceği ve var olabilmesi için gece gündüz çalışan ve büyük bir başarıyla imza atan halkın evlatlarıyız, torunlarıyız. Yüzyıllardır devam eden bir mücadelede hiç de küçümsenemeyecek bir devlet kurmuş olan insanların evlat ve torunlarıyız” dedi.

Bu erdemli başarıda herkesin payı ve katkısı olduğunu ifade eden Tatar, artık hayatta olmayanlara ve şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek, gaziler ve mücadeleye devam edenlere de şükranlarını sundu.

Konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen Başbakan Ersin Tatar, uluslararası görüşmeler bağlamında federal temelde bir anlaşma için uğraşların sürdüğünü belirtti.

Tatar, bunların birtakım tehlikeleri ve bir macera olabileceğini UBP ve kendileri gibi düşünen diğer partilerin de söylemekte olduğuna da vurgu yaparak, “Nitekim parlamentoda 35 milletvekili ile ulusalcı zihniyeti temsil eden biz milletvekilleri şunu söylüyoruz; Kıbrıs’ta artık alternatif düşüncelerin de gündeme gelmesi lazım. Federal bir anlaşmanın pek de umut vermediğini, Rumların anladığı ile bizim anladığımız arasında dünya kadar fark olduğunu, Rumların anladığı daha fazla üniter bir yapı ve AB içinde ama Türkiye’nin olmadığı, garantörlüğün sulandırıldığı ve ortada kalktığı ve bizim yalnız başımıza AB’de birtakım yerlere sürüklenebileceğimiz tehlikesini göz ardı etmemeliyiz” dedi.
Her ortamda ve her vesileyle bu tehlikeyi halkla paylaştıklarını dile getiren Tatar, “Arzumuz, temennimiz, kuzeyde devletin adı ne olursa olsun, toplumsal varlığımızı emin ellerde yürütebilelim. Bunun için de Türkiye’nin garantörlüğü şarttır. Bunun bir kez daha altını çizerek bu mesajı buradan veriyorum” ifadelerini kullandı.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının ancak, Türkiye’nin garantörlüğünde ve devlet çatısı altında kendi egemen eşitliği temelindeki bir anlayışla yoluna devam edebileceğini söyledi.

Başbakan Tatar, “Ne mutlu bana ki, İngiltere’de ve bölge ülkelerdeki Türkler de Kıbrıs’a baktıklarında aynı duyguları paylaşıyor. Çünkü burada vatan sevgisinin ne olduğunu çok iyi biliyorlar dedi.
Başbakan Tatar’ın bu sözleri salonda alkışlarla karşılandı.

Konuşması sırasında kendisine ‘Come on Ers’ denmesine neden olan olayı da anımsatan Başbakan Tatar, futboldan gelen birisi olduğunu, şimdi bunun Kıbrıs’ta mesele olduğunu belirtti.

Siyasette her zaman gerginlik olamayacağını, insanın biraz da esprili olması ve kendini kabul ettirmesi sevdirmesi gerektiğini kaydeden Tatar, bunun bir meziyet olduğunu söyledi.

Tatar, İngiltere’deki gençler için yapılan katkıların da değerli olduğunu ifade ederek, kişinin görüşü ne olursa olsun, birlik ve beraberlik içinde ortak mücadele ile gençliğe, spora, kültüre hizmet için çalışmalara devam etmek gerektiğini anlattı.

Başbakan Tatar, futbol, yarışlar ve birtakım müsabakalar nedeniyle İngiltere’deki Türklerin sık sık KKTC’ye gelmekte olduğuna da vurgu yaparak, “Kim kazanır kim kaybeder, o önemli değil, önemli olan bu maçların yapılabilmesi, İngiltere gibi futbolun önemli olduğu bir ülkede sizlerin de bunun içinde olabilmeniz. Hem spor, hem dostluk hem kardeşlik. Özlenilen birlik ve beraberliği sağlayabilmek” dedi.

Tatar, Kıbrıslı Türklerin İngiltere’ye gidiş süreçlerini de anımsatarak, 1950’li yıllarda erkeklerin aileleri ile yola çıktıklarını, fishandchips restoranları, dikiş evleri ve fabrikalarda çalıştıklarını, başarılı olup birikimlerinin bir kısmını öz vatanları KKTC’de yatırıma dönüştürdüklerini ve gelişmesi için büyük özveride bulunduklarını söyledi.

1950’lerde başlatılan bu serüvende gelinen aşamadaki büyük başarıya herkesin imza attığını belirten Tatar, “Yıllar sonra hepimizin bir devleti var ve adı da KKTC. Bu KKTC’nin temeli ve harcında hepimizin emeği var. Bu duygularla Londra’daki Türkleri bir kez daha kucaklamak isterim, aramızdan ayrılanları da rahmetle anarım” dedi.

(BRT)