Başbakan Ersin Tatar, Maraş’ın kıyı şeridinin açılmasının ardından basın açıklamasında bulundu.

8 Ekim 2020’nin tarihi bir gün olduğunu söyleyen Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesi ve KKTC’de çeşitli adımların atılmasıyla açılımın gerçekleştiğini dile getirdi.

Maraş açılımının seçim yatırımı olmadığını vurgulayan Tatar, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve proaktif siyaset ışığında bu adımın atıldığını belirterek, “Mülklerle ilgili adım sonra gelecek” dedi.

Tatar’ın açıklamaları şöyle:

“Bugünü çok önemsiyorum. Önemli bir karar aldık. Yıllardan beridir konuşulan ancak ertelenen adımı, bu defa TC cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oraya koyduğu irade, 2 gün önce Ankara’da verilen mesaj ve KKTC’de çeşitli aşamaların ndüzenlenmesiyle bu açılımı gerçekleştirdik.

Şuan açılan sahil, şeridi kamu alanları ve parklardır. Süratla alt yapı eksiklleri giderilmektedir. Önemli olan bu tarihi adımın atılmasıydı. Gazimağusa turizminin geliştirlmesi, ekonomi, turizm ve uluslararası alanda tanınan Maraş’ın açılması insanlığa büyük bir hizmet verecektir. Orada çeşitli mülkler, oteller ve iş yerleri vardır. 46 yıldır heba olmuştur. Her gün bu hayalet şehrin harap olmasını görmek insanlığa yakışmamıştır.

Federal zeminde bir çözüm olursa Maraş’ın iadesi söz konusu olur diye bu şekilde siyaset izlenmiştir. Crans Montana’da federal çözümde anlaşma için Kıbrıslı Türklerin gösterdiği iyi niyete rağmen Rumlar nedeniyle anlaşmaya varılamadı.

“MÜLKLERLE İLGİLİ ADIM SONRA GELECEK”

Uluslarası hukuka ve BM kararlarına uygun bir adım atılmıştır. Mülklerle ilgili adım sonra gelicek. Taşınmaz Mal Komisyonu marifetiyle, hem Avrupa’nın hem dünyanın tanıdığı bir mekanizmanın kararıyla mülkler iade edilecektir. İzlediğimiz siyaset malların eski sahiplerine iadesiyle süreç izlenecektir. Hak sahipleri alacak. Yüzlerce Rum zaten başvurmuş durumdadır. Buranın açılmaması, mülklerine geri dönememeleri esas insan haklarına aykırıdır.

Devlet olarak altyapı, elektrik, yol gibi düzenlemeleri yaptıktan sonra onlar ya mallarına sahip çıkacaklar ya devredebilirler. Onların vereceği karardır. Bu süreci dikkatle yönetiyoruz.

KKTC, Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan ve diğer kavramların belirgin hale gelmesiyle, Kıbrıs uluslararası bir mesele ve bu bölgede Türkiye’nin daha kararlı duruşuyla, KKTC’nin bölgede statüsünü yükselterek söz sahibi olma noktasına gelmiştir. Başbakan olarak Maraş hamlesini bu bağlamda da değerlendiriyorum. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. Uzun zamandır beklenen bu adım Türkiye’nin de desteğiyle karar alınmıştır.

“SEÇİME YÖNELİK BİR ADIM DEĞİL”

Milli meselede fevkalede önemli bir adımdır. Hiçbir seçim yatırımı yoktur. Seçime yönelik bir adım değildir. Kıbrıs Türk halkının beklediği bir gelişmeydi. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirdik.

Proaktif siyaset, Doğu Akdeniz’deki dengeler bu adımı gerektirdi. KKTC’nin potansiyel ve gücünü yüceltmiş olduk. KKTC ekonomisi ve turizminin daha iyi noktalara taşınması için Türkiye ile işbirliğ içinde çalışmakta olduğumuzu paylaşmak istiyorum.

Pandemi sürecini de en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Her gelen karantinada kalmak zorundadır. Bu da maliyettir. Seçimlerden sonra ev karantinasına dönmek için çalışmalarımızı hızlandıracağız.

2020 yılının başlarında aşırı fırtınalar nedeniyle borularda dağılma oldu. 6 ay süren çalışmalarla suyun tekrar KKTC’ye akışını gördük. Emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizim için çok önemlidir. Yerel kaynaklar zaafiyete uğruyor, halkımız sıkıntı çekiyordu.

Pandemi Hastanesinin yapılabilmesi için çok büyük çaba harcandı. Projenin geliştirilmesinde zaman kaybı olduğu için Türkiye’den yardım istedik. 100 yataklı, 24 yoğun bakım merkezi olan, 6 ameliyathaneli, tam donanımlı hastane halkımıza önümüzdeki günlerde hizmet vermeye devam edecektir.

Aldığımız tedbir ve desteklerle bu süreci yönetebildik. Esnafımıza ayakta durabilmeleri için Milyar TL’den fazla kaynak aktarıldı. Bu da KKTC’nin devlet olarak sorumluluklarını yerine getirebilmekte başarısını ortaya koymaktadır. En sıkıntılı günlerde bile KKTC hükümeti halka umut vermektedir. Beklentileri yerine getirmektedir. Bu başarı yöneticiler ve sağlık çalışanları, güvenlik kuvvetleri gibi kuruluşların birlik içinde başarmasıdır.

Kıbrıs konusuna yönelik, sıfır asker sıfır garanti noktasına getirenlerle ilgili bir takım düşüncelerimiz ortaya çıkmaya başlamıştır. Halkımız ve insanımız neyin ne olduğunu görmektedir. Artık yeter ayağa kalkıp yepyeni bir gelecek için birlikte yürümeliyiz.

“GELECEĞİMİZ PARLAK”

Geleceğimizin çok daha parlak olacağına inanmaktayım. Yeter ki birlik beraberliğimizi koruyalım. Kişisel çıkarları bir kenara bırakıp, toplumsal çıkarlarımızı ortaya koyalım. 8 Ekim 2020 fevkalede önemli bir tarihtir.

Bugün ilk adımı attık. Güzel sahilin, kamuyerlerinin, parkların yabancılar dahil olmak insanların ziyaretine açtık. Yılanların dolaştığı bu yeri temizledik. Hummalı bir çalışma yürüttük.

“ARAZİLERİN ÇOĞU VAKIFLAR İRADESİ’NE AİT”

Bu adım için siyasi karar gerekmekteydi. Bu kararın üretilmesinde Türkiye’ye danıştık. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü desteği oldu. Bu adımdan sonra hükümet bazı kararlar üreterek, askeri bölgenin bir kısmının kademeli olarak sivile dönüştürülmesi, malların iadesi konusu hakkında adımlar atılacak. Oradaki arazilerin çoğu Vakıflar İdaresine aittir, belgelenmiştir. Taşınmaz Mal Komisyonu kime neyi iade edeceğini kararlaştıracak. Bu iş artık hızlı gider. Önemli olan bu kararın alınmasıydı...

Artık Kıbrıs’ta alternatifleri konuşmak zorundayız. Egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan iki devleti konuşmalıyız.”

Kıbrıs Postası - BURCU ECE YILMAZ