Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Larnaka Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. 
Tatar mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk halkını imha etmek ve Enosis’i gerçekleştirmek hedefiyle, Akritas Planı doğrultusunda Rum-Yunan ikilisinin başlattığı silahlı saldırılarda Larnaka ve Larnaka’nın 43 köyü ağır saldırılara maruz kalırken, Türk Mukavemet Teşkilatı öncülüğünde yürütülen Larnaka Direnişi mücadele tarihimizde bir destan olarak yerini almıştır.  

Enosis hedefli olarak 1955 yılında başlayan, 21 Aralık 1963 Kanlı Noel’de doruğa tırmanan ve 1974 yılına kadar devam eden Rum saldırılarında Larnaka ve Larnaka’ya bağlı olan köylerde halkımız 173 evladını şehit olarak toprağa verdi. Türklüğün onur ve şerefi ile halkımızın bağımsızlığı ve özgürlüğü için toprağa düşen aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.   

Geçmişe takılıp kalmıyoruz ama geçmişte yaşananları ve 1974 öncesinin karanlık, acı ve ölüm dolu günlerini unutmamız mümkün değildir. 
 
Bugün, kendi vatanımızda, kendi devletimizin çatısı altında egemen ve özgür olarak yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. Şehitlerimizi unutmadık ve unutmayacağız.  

Cumhurbaşkanı olarak benim en büyük görevim ve hedefim;  Kıbrıs Türk halkının can ve kan pahasına kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, sahip olduğu özgürlüğü ile egemenliğini korumak ve bu uğurda mücadele etmektir. 

Halkımızı azınlık yapmak, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak için Rum tarafının dayatmaya çalıştığı federal temele dayalı bir anlaşmayı da kabul etmemiz mümkün değildir. Kıbrıs’ta bir antlaşmaya varılacaksa, bu ancak gündeme getirdiğimiz, ilk kez Cenevre’de müzakere masasına koyduğumuz ve Anavatan Türkiye tarafından da desteklenen egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimiz temelinde olabilir. Başka bir çözüm yolu da yoktur. 

Aziz şehitlerimiz rahat uyuyunuz. Sonsuza dek halkımızın gönlünde, yüreğinde yaşayacaksınız.  Emanetinizi ayaklar altında çiğnetmeyeceğiz. Sizlerden aldığımız güç ve ilhamla Rum’a boyun eğmediğimiz gibi, bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Devletimizden, egemenliğimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Ruhlarınız şad olsun.”